Güzellik kraliçesinden Brazilian Jiu-Jitsu dövüşçüsü olur mu?
Çok klişeleşmiş bu soru kalıbının cevabı, aslında koskoca bir yazı gerektirmeyecek kadar basit: Evet! (Hatta dövüşçüden güzellik kraliçesi olur mu diye de sorabiliriz, ona da prensipte evet cevabını veriyorum).
2012 yılında Texas eyaletinden Miss United States seçilen Whitney Miller’ın geçmişi, spordan ve aktif bir hayattan çok da uzak değil: profesyonel wake board kariyeri olan Miller, aynı zamanda bir fitness modeli. Fakat hikaye tacı elde etmesiyle bitmiyor. Sonrasında kendini Brazilian Jiu-Jitsu dalında siyah kuşak elde etme macerasına atan Miller, bir yandan tüm bu sürecini hafif bir reality TV programı tadında sosyal medyadan paylaşma işine soyunuyor.
“Eğer ulusal bir güzellik yarışması kraliçesi Brazilian Jiu-Jitsu’da siyah kuşak elde edebilirse, eğer ben bunu yapabilirsem, istediğinizi şeye ulaşmamak için bir bahaneniz yok.”
“Sadece güzel bir yüzden mi ibaret?” sorusu ve benzer klişelere cevap vermesi gerektiğinin bilincinde olarak, kendi deyimiyle siyah kuşağa giden yolda “antrenman yöntemleri, motivasyon, beslenme önerileri ve tabii ki itirafları”nı paylaşmak üzere sosyal medyada kendi rüzgarını yaratmaya çalışıyor.
Tabii ki bir takım güzellik konularına dikkat etmeyi de ihmal etmiyor.
Örneğin; “cauliflower ear” olarak bilinen, roll ederken kulak kıkırdağının kırılması ve biriken ödem sonucunda oluşan nahoş görüntüyü engellemek için Miller genelde kask kullandığını, fakat ayak tırnakları morarıp düşerse bunlardan da sosyal medyada bahsedeceğini söylüyor.
Şahsen Whitney Miller’ın terlemiş, makyajsız, saçı başı dağılmış antrenman hallerini çok doğal buluyorum ve kesinlikle seçtiği dövüş sporuna tutkuyla bağlanmış olduğuna inanıyorum.
Fakat diğer yandan Miller’ın erkek arkadaşı, Onnit adlı (dövüş sporlarına özel bir meyille) üst düzey performans besin, takviye ve ekipmanları üreten bir şirketin sahibi.
“Total human optimization” motto’lu bu şirketin tanıtım videosunu açıkçası distopik bir kaygıyla izlemedim değil; fakat Amerika spor ve fitness piyasasının en göz önündeki simalarıyla bağlantıda oldukları aşikar.
Düşünmeden edemedim: Her başarılı ürünün arkasında başarılı bir işadamı olduğu gibi, her başarılı “entertainer”ın arkasında da mı ondan var?
Başlık fotoğrafının kaynağı için tıklayınız.
Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.