X

Güvensiz insanların ortak özellikleri ve güvensizliğin yıkıcı etkileri

Güvensizlik, bize kendimizi en kötü hissettiren duygulardan biri. Dünyadaki her insanın az da olsa hakkında güvensiz hissettiği konular var. Zihinsel denge yoksunu bazı kişilerin utanma, suçluluk veya empati ile ilgili problemleri olabilir; bu durum konumuz dışında. Bu yazımızda sağlıklı bir insanın yaşadığı güvensizlik hissinden ve bu negatif duygunun hayatı nasıl kısıtlayabileceğinden bahsedeceğiz.

Güvensiz İnsanların Ortak Özellikleri

 Kimilerine göre güvensizliğin fazlası hayatınızı kabusa çevirebilirken, belirli ölçüde güvensizlik duygusunu yaşamak problem oluşturmaz ve hatta yararlıdır. Kimilerine göreyse, güvensizliğin hayatımızda hiçbir şekilde yeri olmamalı; çünkü ancak bu şekilde yeni deneyimler edinebiliriz. Hangi tarafta olursanız olun, daha mutlu ve dolu bir hayat için duyumsadığınız güvensizliği ortadan kaldırmak, ya da en azından azaltmak istersiniz. Ve bunun için yapmanız gereken tek bir şey var: Dışarıya çıkıp yaşamak ve korkularınızdan sıyrılmak.

Sahip olduğunuz güvensizlik hissini azaltmanıza yardımcı olacak öneriler için, hayatını güvensizlik içinde sürdürenlerin ortak özelliklerine göz atmak isteyebilirsiniz:

1.Güvensiz insanlar yeni şeyler denemek istemezler

Hayatı dolu dolu yaşayabilmenin tek yolu denemekten geçiyor. Size uygun olan ve olmayan şeyleri anlayana kadar denemelisiniz. Deniyorsunuz, öğreniyorsunuz, sonuçlar çıkarıyorsunuz.  Ve sonra yeniden deniyorsunuz. Bu, yaşamanın tek yolu.  Güvensizliğiniz ne kadar fazlaysa kendi ideallerinizi bulup yaşayabilmeniz o kadar zor olur. Yeni şeyler denemek için kendinizi engellemeyin.

2.Yargılanma korkusuna sahiptirler

Ne kadar güvensiz olursanız, güvensizlik konusu aklınızı o kadar kurcalar. Sürekli olarak güven ve güvenli olmak hakkında düşünürsünüz. En küçük kusurunuzun görünmesinden korkar hale gelirsiniz.

İnsanlarla derin sosyal ilişkiler kurmak istemezsiniz, çünkü onların sizi bütün çıplaklığınızla görmelerini istemezsiniz. Yargılamak insanın doğasında var olan bir özelliktir. Ama asıl soru şu: İnsanların yargılarını neden kendinize bu kadar dert ediniyorsunuz? İnsanlar sizin kusurlarınıza hiç de sandığınız kadar üzülmüyor veya sinirlenmiyor. Sinirlenenlerin de zaten sizin için pek bir önemi olmamalı.

3.Yeni insanlarla tanışmaktan kaçınırlar

İnsan sosyal bir varlık; diğer bireyler hepimizin hayatında önemli bir yer kaplıyor. Kimilerine göre diğer insanlarla olan sosyal ilişkilerimiz, hayatımızdaki en anlamlı şey bile olabilir. İlişkilerimiz hayatımızı her zaman etkilemekle birlikte, bu etkiler her zaman iyi olmayabilir. Güvensiz insanların da arkadaşları vardır, fakat çok iyi arkadaşları yoktur. Güvensiz insanların pek çok şeye olduğu gibi insanlara karşı da çekingen ve güvensiz bir tavrı vardır. Adım atmaktan çoğunlukla korkarlar ve sadece bir başkası arkadaşlık amacıyla yaklaşırsa memnuniyetle kabul ederler.

4.Hiçbir zaman kendilerini tam olarak bir işe veremezler

Bütün işleri yarım yamalak yaptığınızda, sonuçta yarım yamalak bir hayat elde etmiş olursunuz. İşleriniz de hayatınız da siz önemli derseniz önem kazanır. Diğer bir deyişle, yaşamınızın ne kadar önemli olacağını ve değerli olacağını siz belirlersiniz. Hayat, kendimizi ne kadar kaptırırsak o kadar anlamlı; ne kadar kaçarsak o kadar keyifsiz hale gelir.

5.Güvensiz insanlar kendileri olamazlar

Güvensizlik, yaşamın içinde, toplumun beklediklerini yapmamak için bir mazeret değildir. Bu yüzden güvensiz insanlar, toplumda fonksiyon gösterebilmek için olmadıkları birini taklit etmeye çalışırlar. Kusurlarını ve doğal olarak kendilerini saklarlar. Eğer bir şeyden rahatsızsanız iki ihtimal vardır: Ya davranışınızı değiştirirsiniz ya da o davranıştan rahatsız olan zihniyetinizi.  Saklamak, kapatmak veya taklit etmek sağlıklı bir yol değildir.

6.Hiçbir zaman kendileri olmaya çalışmadıkları için kişilik bunalımı yaşarlar

Birçok birey kendisinin farkında değildir; çünkü kendini ve sınırlarını keşfetmek için zaman harcamaz. Kendinizi tanımanın tek yolu, daha önce de söylediğimiz gibi deneyimlemek ve sonucun ne olacağını görmek. Belirli durumlara verdiğiniz tepkileri, nelerden hoşlandığınızı veya nelerden nefret ettiğinizi başka türlü öğrenemezsiniz. Eğer kendinize karşı dürüst değilseniz yeryüzünde nereye giderseniz gidin, huzurlu olacağınız bir yer bulamazsınız.

7. Güvensiz insanlar hayatın sunduğu en güzel şeyleri kaçırırlar

Güvensizlik daha az deneyim yaşamanıza sebep olur. Daha az yaşayıp, daha çok endişelenirsiniz. Negatif düşünceleri toplar, hayattaki yeni deneyimleri kaçırırsınız. Hayat aslında size pek çok şey sunuyor ve cesurca yürümeye devam ettiğiniz sürece yolda muhakkak güzel şeylerle karşılaşacaksınız. Her gün keşfetmek ve gelişmek için elinize birçok fırsat geçiyor. Bunları değerlendirmemek, yaşamı boşa geçirmek demek.

8. Güvensiz insanlar sağlıklı ilişkiler yaşayamazlar

Bir ilişkinin sağlıklı olmasını, iki tarafın birbirine karşı ne kadar dürüst olduğu belirler. Bunun ilk adımı da önce kendinize dürüst olmanız. Güvensizlik, herhangi bir ilişkide mutlaka ve mutlaka ortaya çıkıp gereksiz gerilimler oluşturur. Bu tip bir gerilim her türlü ilişkiyi yıpratır.

Öte yandan ilişkiler güvensiz insanları ileriye taşıyabilir; güvensizliklerini aşmalarına yardımcı olabilir. Fakat bu olamazsa ve güvensiz insanlar değişmeyi başaramazlarsa, partnerleri ilgilerini kaybedebilir.

 

 

  Kaynak: Elite Daily

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale