X

Güvenli ilişki için ilk adım: Bağlanma çeşitleri

Geçtiğimiz günlerde bir grup arkadaşımla ilişkiler üzerine konuşurken, birbirimizin ilişki içindeki davranış şekillerini irdelerken bulduk kendimizi.

Arkadaşımın arkadaşı A., (ben), uzun süredir uzak mesafeli bir ilişki içerisinde. Partneri yanında olmadığında ona olan sevgisini ya da özlemini hissediyor ve hatta bunu insanlarla rahatlıkla paylaşıyorken, partneri yanına geldikten birkaç gün sonra tüm ilişki, bu düzen, alanında başka birinin varlığı üzerine üzerine gelmeye başlıyor ve bu durum, partnerine karşı olan davranışlarını dramatik derecede değiştiriyor. Onu yıllardır tanıyan ve ilişkide çok daha dengeli duygular yaşayan partneri bunu fark edip ona ihtiyacı olan güvenli alanını veriyor, bu süreci kendisiyle ya da ilişkileriyle bağdaştırmıyor, ona destekleyici geri bildirimlerde bulunuyor.

Ortamdaki diğer arkadaşım S. ise hayat arkadaşı, birlikte yapabilecekleri planı tek yapmayı tercih ettiğinde, ona sevgi sözcükleri söylemediğinde ya da sürprizler yapmadığında onun sevgisinden şüphe ediyor ve neyi yanlış yapmış olabileceğini sorguladığı bir çıkmaza giriyor. Bir yandan da eşine karşı sürekli olarak tavır takınıyor, en küçük bir olayda geçmişten bu yana tuttuğu “Sen bana bunu da demiştin, şunu da yapmıştın” örnekleriyle dolu çeteleyi eşinin karşısına çıkarıyor.

Bu konuşmalardan yola çıkarak bu ay bağlanma teorisine değinmek istedim. Burada vereceğim bilgiler, daha önce aldığım bir ders ve konu ilginizi çekerse mutlaka okumanızı tavsiye edeceğim Amir Levine ve Rachel Heller’ın kaleme aldığı “Bağlanma” isimli kitaptan bilgileri içeriyor.

Gelişim psikolojisi uzmanı Mary Ainstwort, bebeklik döneminde bize birinci derecede bakımı sağlayan kişiyle olan ilişkimizin, yetişkin olduğumuz dönemdeki ilişkilerimizdeki bağlanma stilimiz ile ilgili öngörülebilir bilgiler verdiğini keşfetmiştir. Yani, yakın ilişiklerde bağlanma stillerimizin ebeveyn ile kurulan ilk yakın ilişkinin bir yansıması olduğu düşünülmektedir.

Mary Ainstwort, 9-18 aylık bebekleri ve ebeveynlerini bir laboratuvara davet edip, burada paylaşılan kontrollü deneyleri yapmış ve sonunda 4 tip bağlanma modeli tanımlamıştır. İşin garip kısmı, bebekler yıllar sonra büyüdüklerinde ve yetişkin yaşa geldiklerinde, deneye tekrar davet edilmiş, ikili ilişki davranışları ile ilgili değerlendirmelere girdiklerinde %90’ının bebeklikteki davranış modelini gösterdiği keşfedilmiştir.

Peki, nedir bu bağlanma modelleri?

Kaygılı bağlanma

İlişkide olduğunuz kişiyle yakın temas içerisinde olmaktan keyif alıyorsunuz ve bunu tercih ediyorsunuz. Partnerinizin sizin kadar yakın davranmayacağından içten içe korkuyorsunuz. İlişki içindeki küçük sorunlarda dahi konuyu kişisel algılayabiliyor ve olumsuz duyguların pençesinde kalma eğiliminde oluyorsunuz. Partnerinize tavır koyan, laf sokan, gereksiz beklentiler yükleyen bir role girebiliyor, bu beklentiler karşılanmadıkça daha da bozuluyor ve pişman olacağınız tartışmalara girebiliyorsunuz.

Partnerinizin duygusal değişimine karşı çok daha tetikte oluyor, onda okuduğunuz her ipucuna karşı çok daha hassas davranıyorsunuz. Yargıya varma konusunda fazla aceleci olmanız durumu yanlış yorumlamanıza neden olabiliyor. Örneğin, sükûneti ilgisizlik olarak değerlendirebiliyorsunuz. Bazı örnek düşünceler:

  • Partnerimin başka birisiyle ilgileneceğinden korkarım.
  • Beni sevmekten vazgeçeceğinden endişe duyarım.
  • Partnerimin ruh hali beni çok etkiler.
  • Partnerime nasıl hissettiğimi gösterirsem, benim için aynı şekilde hissetmeyeceğinden korkarım.

Kaçıngan bağlanma

Bu stile sahipseniz, özgürlüğünüz ve özerkliğiniz çok önemlidir. İlişkinizde sınırlar koyar, bu sınırlar aşıldığında çok tetiklenir ve ilişkiden bir anda kopabilirsiniz. Başkalarıyla yakın olmayı isteseniz dahi, fazla yakınlaşma durumunda içsel bir rahatsızlık duyup partnerinizi kendinizden uzaklaştırabilirsiniz. İlişki içindeyken bile derin bir yalnızlık hissedebilirsiniz. Romantik bir ilişkide duygularınızın akışına kapıldığınız pek görülmez, ilişkide olup bitene çok kafa yormaz, durum iyi gitmediğinde süreci hızlıca atlatır, kalp kırgınlığı gibi bir süreç yaşamayabilirsiniz. İlişkilerinizde uzak veya kopuk olmanız, duygularınızı paylaşmamanız ile ilgili geri bildirimleri çok duyuyor olabilirsiniz. Kaçınganlar asosyal olmak zorunda değil, hatta geniş sosyal ortamlarda en çok eğlenen, ilgi çeken ve flört etmeyi seven kişilerde kaçınganlığa sık rastlanabilir. Kaçınganlar genelde geçmiş ilişkilerinden rahat koparlar ve ilişkilerini çok olumlu hatırlama eğilimindedir. Kaçınganların aklından geçen bazı örnek düşünceler:

  • Partnerim ile ayrı iken özler, birlikteyken kaçma isteği duyabilirim.
  • İlgi duyduğum kişinin başka biri ile ilgilendiğini görünce rahatlamış hissederim.
  • Partnerimin soğuk ve uzak davranmasına aldırmam ve bazen rahatlarım.

Güvenli bağlanma

İsminden anlaşıldığı üzere, eğer bu bağlanma stilindeyseniz, ilişkinizi doğal bir sıcaklık, sevgi ve güven üzerine kurabilirsiniz. Partnerinizin ihtiyaç ve hislerini anlar, kendinizinkileri de rahatlıkla ve güvenle paylaşırsınız. İlişki kurduğunuz kişilerin beklentilerini, duygusal temellerini anlayabilir ve onlara dengeli bir şekilde karşılık verebilirsiniz. Sorunları kişisel algılamaz, ilişki içindeki olaylara objektif bir gözle bakabilirsiniz. Kırılganlıklarınızı ya da sorunlarınızı partnerinizle rahatlıkla paylaşabilirsiniz. Kaygılılar gibi hiçe sayılmaktan korkmaz ya da kaçınganlar gibi devre dışı bırakmaya gerek duymazsınız. İlişkileriniz genelde saygı çerçevesinde ilerler ve uzun soluklu olur. Güvenli ilişki kuranlar için bazı örnek düşünceler:

  • Partnerime rahatlıkla şefkat gösterebilirim.
  • İnsanların dürüst ve güvenilir olduğuna inanırım.
  • Partnerime tavır takınma ihtiyacı hissetmem.
  • Kişisel fikirlerimi ve duygularımı partnerimle rahatlıkla paylaşabilirim.

Yukarıdaki stillere ek olarak hem kaygılı hem de kaçıngan davranışı gösteren %10’luk bir kesim olduğunu da hatırlatmak isterim. Örneğin partnerinizin size olan davranışları ile ilgili endişe duyuyor, ancak yakınlık kurmakta zorluk çekiyorsanız bu gruba ait olabilirsiniz.

Bağlanma stilini bilmek, içinde bulunduğunuz ilişkide birbirinizi tanıyıp duygusal davranış modelinizin altında yatan nedenleri keşfetmenize ve konuyu kişisel algılamamanıza yardımcı olduğu gibi orta noktayı bulmanızı da sağlar. Eğer sağlam bir ilişki arayışındaysanız, bağlanma stillerini öğrenmek, daha uygun eşler seçme ya da kalbinizin seçtiği kişiyi analiz edip olası çatışmaları öngörüp ona göre davranma konusunda epey yardımcı olacaktır.

Araştırmalar, kaygılı bağlanan bireylerin daha çok kaçıngan kişiler ile birlikte olma eğiliminde olduğunu belirlemiş. Bunun temel nedenlerinden biri şudur: Kaçıngan potansiyel bir adayın sosyal ortamda kaygılı bağlanan bireye ilgi gösterip daha sonrasında mesafe koyması, kaygılı birey tarafında bir kayıp tehlikesi olarak algılanır, kaygılı kişi yakınlaşma çabalarını artırır ve dolayısıyla kaçıngana daha da bağlanabilir. Yani, kaçıngan istemeden bir çekim oluşturur. Burada belirtmek isterim ki, güvenli ilişki kuranlar, uzun ve sağlam ilişki eğiliminde olduğu için bekârlar havuzunda daha az rastlanırlar. Kaçıngan-Kaçıngan ilişkiler duygusal bağ kurma zorluğu nedeniyle ya hiç kurulamaz ya da diğerlerine göre ilişki ömrü çok daha kısa olduğundan potansiyel aday havuzunda kaçınganların sayısı daha yüksektir. Dolayısıyla kaygılıların kaçınganlarla birlikte olma oranına sadece çekim kuvveti değil, eşleşme olasılığının yüksekliği de neden olmaktadır.

İlişkilerinizde çatışmaları önleyebilmek, hatta sağlam temeller üzerine ilişkiler kurmak isterseniz, bağlanma teorisini detaylı okumak ve bu konuda çalışan uzmanlardan destek almak da fayda sağlayacaktır. Farkındalığınızın artışı, bağlanma stilinizin yarattığı düşünce ve davranışları devre dışı bırakmanıza ve ilişkinizin daha güvenli bir temelde kurulmasına yardımcı olur.

İlginizi çekebilir: Kişisel yönetim kurulunuzu oluşturun: Hayatınıza kimler dokundu?

Ayşe Nazar Çoban: ODTÜ Kimya Mühendisliği bölümünden 2008 yılında mezun olduğumdan beri petrol sektöründe çalışıyorum. 3 yaşında başladığım spor ise hayatımın merkezinde. Bugün hala aktif olarak antrenman yapıyor ve rüzgarı yakaladığım her an büyük bir tutkuyla uçurtma sörfü (kitesurf) yapıyorum. Öğrenmek, kendimi geliştirmek ve öğrendiklerimi çevremdekilerle paylaşmaktan oldukça keyif alıyorum. Peki, Upwind hikayem nasıl başladı? Çalışmakta olduğum şirketin yetenekli kadınlar programına seçildim ve bu programda bir koç ile çalışma fırsatı bulduğum zaman, bu işi profesyonel olarak yapmaya karar verdim. ICF onaylı koçluk, NLP eğitimlerinin yanı sıra Toronto Üniversitesi ve Yale Üniversitesi Psikoloji bölümünden eğitimler aldım. Şu an kurucusu da olduğum Upwind çatısı altında yaşam, kariyer ve nefes koçluğu desteği veriyorum.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit

Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale