Günlük tutan bir insanın en iyi arkadaşı, bir şeyleri paylaşmak istediğinde sayfaları her zaman hazır olan bu küçük defterdir. Bu günlük aktivite, bir noktadan sonra insanın pusulası, rehberi ve kalbini hem kendisi hem de başkalarıyla paylaşmasını sağlayan bir yol olur.
İstekleri ve hayalleri sayfalara dökmenin gücü büyüktür. Bu yüzden aşağıda bir örnek olarak, kendinizi ve yaratıcı yönünüzü günlük tutma yoluyla sevmek için bir haftalık bir günlük tutma yolculuğuna yer verdik:
1. gün: Başlangıç
Sabah gün ışığıyla birlikte, tercihen bir fincan çayla birlikte evinizin rahat bir köşesinde oturun. Nefes alın ve verin. Şu anki hayatınıza başlamak için aradığınız şey ne? Aklınıza gelen bir kelime veya cümle var mı? Aklınıza gelen her ne ise ona iyice açıklık getirin. Sonra günlüğünüze yazın. Bugünlük bu kadar. Şimdi bu kelimeyi, günün geri kalanında daha derinden keşfetmek için aklınızda tutun.
2. gün: İlham kaynağınızı bulun
Size yaratıcı olmanız için ilham veren ne? Işık mı? Bir hayvan? Ya da bir çocuk? Bunlar her ne ise serbestçe yazın. Çünkü ilham perisi birçok farklı formda karşımıza çıkabilir ve her birimiz için farklılık taşır. Peki hayatınızdaki bu ilham kaynaklarını nasıl besliyorsunuz? Size ilham vermeleri için siz onlara ne sunuyorsunuz? Bu soruların üzerinde düşünüp fikirlerinizin akmasına izin verin.
3. gün: Derine inin ve iyileşin
Hepimizin yaratıcılıkla ilgili yarası vardır. Biri size geçmiş bir zamanda iyi çizemediğinizi söylemiş olabilir; ya da belki de içimizde yaratıcılık gerektiren eylemlerden uzak kalmamıza neden olan hayal kırıklıklarını taşıyoruzdur. Bu sınırlayıcı inançların hepsi bizi ilham kaynaklarımızdan uzaklaştırır. Üstüne baraj kurulan bir nehir düşünün, özgürce akmayı bırakan bir nehir olacaktır bu.
Kendinizi özgür bırakın ve bu günün yazısını bu kısıtlamaları aydınlatmaya ayırın. Eğlenceli olmayabilir, ama özgürleştirici olacağı kesin. Yazdıktan sonra sayfayı koparıp yakmak sizin seçiminiz. Size iyi gelen her ne ise… İçinizde akan nehri özgür bırakın.
4. gün: Kalbe renk verin
Şimdi sayfalara biraz daha renk katma zamanı. Çünkü renkler kalbin dilidir. Açtığınız yeni sayfanın ortasından başlayın ve bir mandala gibi katmanlar halinde yuvarlak şekiller çizin. Hangi renk gözünüze daha iyi görünüyorsa onu alın. Üzerine düşünmeyin, sadece renklerin birbirine karışmasına izin verin. Bunu oyun oynar gibi yapın.
5. gün: Sevgiye ses verin
Bugünkü de önceki günün renk keşfiyle aynı akışkanlığa sahip bir deneyim. Şimdi kelimelerimize ve kendimize ışık tutup kendimiz için bir sevgi şiiri yazacağız. Sahip olduğunuz güzellikleri sayabilir misiniz? Kafiyeli olup olmaması mühim değil, kelimelerin akışına kapılın ve kendinizi bir bir güzellemeyle onurlandırın. Bitirdiğinizde aynanın karşısına geçip, yazdıklarınızı kendinize yüksek sesle okuyun.
İlginizi çekebilir:Kendinizi daha çok sevmek için hayat yolculuğunuzda yüklerinizden kurtulmalısınız
6. gün: İçgörü
Özünüzün soyut bir otoportresini çizebilir misiniz? Renkleri, çizgileri, şekilleri ve boşluğu kullanabilirsiniz bunun için. Dün yazdığınız şiirde kullandığını enerjiyi bugün kendinizi görsel olarak anlatmaya kullanın.
7. gün: İlerleme
Hayatınızda, bu keşif yolculuğunuzda size katılmaya istekli olabilecek kim var? Aklınıza bunu yapabilecek kim geliyorsa yazın ve onunla iletişime geçin. Gelecek hafta için bir buluşma planlayın ve günlüğünüzün 1-2 sayfasını ona gösterin.
Yaratıcılıkla ilgili katıldığınız bu yolculuğu paylaşmak, size yalnız olmadığınızı hatırlatacak ve kendi keşfiniz için size umut verecektir. Kendimizi başkalarının aynalarında gördükçe yürüyecek yeni yollar keşfederiz. Bu şekilde ilham kaynaklarımızı fark etme yeteneğimiz artar.
İlginizi çekebilir: Günlük tutmanın hayatınıza katacağı yepyeni özellikler
Kaynak:
mindbodygreen.com