X

Yeni annelerin yeni gözdesi: Güney Kore’de otel konforunda postpartum bakım merkezleri

Doğum sonrası dönem, her yeni anne için hem fiziksel hem de duygusal olarak zorlu bir süreç. Minik bir canın dünyaya gelmesi ve onun dünyasını en iyi şekilde güzelleştirirken, tüm ihtiyaçlarını karşılamak için de çaba göstermek her iki ebeveyn için heyecanlı olduğu kadar zorlayıcı bir zaman dilimi. Ancak kendi iyileşme süreçlerine odaklanmak zorunda olan anneler için biraz daha zor. Dolayısıyla bu dönemde annelerin hem fiziksel iyileşme süreçlerini desteklemeleri hem zihinsel ve duygusal olarak güçlü kalabilmeleri hem de yeni doğan bebeklerine en iyi şekilde bakabilmeleri için özenli bir bakıma ve ekstra desteğe ihtiyacı var.

Annelerin bu dönemde özellikle lohusa depresyonu gibi bir riski taşırken yeterli dinlenmeleri, beslenmeleri ve iyi hissetmeleri, hem kendi sağlıkları hem de bebeklerinin sağlıklı gelişimi için kritik bir öneme sahip. Geleneksel olarak lohusa annelerin bu süreçte yanında büyükleri, anneleri, eşleri, ablaları gibi yakınları olsa da modern toplumun getirdiği pek çok değişim, toplumsal baskı ve yoğun stres daha fazlasına ihtiyaç olduğunun en büyük sinyali. İşte bu noktada, Güney Kore’deki postpartum bakım merkezleri, yani ‘joriwon’lar tüm ülkelerin örnek alması gereken bir hizmet olarak karşımıza çıkıyor.

Geçtiğimiz günlerde The New York Times’a da konu olan ‘joriwon’lar, doğum yapan yeni annelere adeta bir otel konforunda pek çok sayıda hizmet sunuyor. ‘Sessiz lüks’ olarak nitelendirilen bu merkezlerde anneler 7/24 bakım ve kontrol altında. Vücut masajları, sağlıklı beslenme programları, uygun egzersizler, psikolojik destek, bebek bakım dersleri ve daha nicesinin sunulduğu bu merkezlerde anneler hem fiziksel hem de zihinsel olarak iyileşme sürecinde olumlu adımlar atarken bebek bakımına dair de pek çok bilgi ve pratik öğrenerek korku ve endişelerini geride bırakabiliyor.

İlginizi çekebilir: Yeni anne olmuş birine sorulmaması ve söylenmemesi gerekenler

Görsel kaynak: patabook

Bu merkezlerin sunduğu hizmetlerin maliyeti, konaklama süresine ve sunulan ekstra hizmetlere bağlı olarak değişiklik gösterse de, Güney Kore’deki annelerin yaklaşık %80’i doğum sonrası bu tür bir merkeze gitmeyi tercih ediyor. Yüksek maliyetine rağmen, bu merkezler, Güney Kore’deki anneler için doğum sonrası iyileşme sürecinin en önemli parçası haline gelmiş durumda. Özellikle ilk kez anne olan kadınlar için, bu tür bir merkezde konaklama, hem kendilerine hem de bebeklerine yönelik profesyonel bir bakımı garantilemiş oluyor. Dolayısıyla annelerin doğum sonrası dönemde yaşadıkları zorluklar büyük ölçüde hafiflemiş oluyor.

Görsel kaynak: heritagecenter.co.kr

Güney Kore, dünyadaki en düşük doğum oranına sahip ülke olmasına rağmen, anne ve bebek sağlığına en fazla önem veren ve doğum sonrası bakımı en iyi şekilde önceliklendiren ülke olarak karşımıza çıkıyor. Güney Kore’de doğum sonrası bakım için özel bir kavram bile var: Sanhujori. Doğum sonrası bakımın Kore kültürüne özgü şekli olan bu yaklaşım, genel olarak sağlıklı besinler tüketmeyi, egzersiz yapmayı ve bütüncül bakımları içeriyor. Ve ülkedeki bu ‘joriwon’lar yani postpartum bakım merkezleri de bu yaklaşımı örnekleyen en güzel hizmetlerden biri.

Görsel kaynak: heritagecenter.co.kr

Annelerin ihtiyaç duyduğu bakımı alması, bebeklerin dünyadaki ilk günlerini en iyi şekilde geçirmeleri, bu süreçte annenin hem kendi bedenini iyileştirmesine yardımcı olacak hizmetlerden yararlanması hem de dinlenebilmesi, anne ve bebek için adaptasyon sürecini en konforlu hale getirebiliyor. St. Park’ta butik bir postpartum bakım merkezinin sahibi olan Soohyun Sarah Kim, merkezlerinde konaklayan ve hizmet alan her annenin ayrılırken ağladığını belirtiyor. Öte yandan, bu merkezlerde konaklayan annelerin kendi aralarında kurduğu arkadaşlık ilişkisinin uzun süre devam etmesi de hem annelerin hem de bebeklerin yaşam boyu değerlendirebilecekleri güzel bir fırsata dönüşüyor.

Güney Kore’de yaygın olan bu tür bakım merkezlerinin dünyanın her yerinde yayılması ve anne-bebek sağlığına, bakımına gereken önemin verilmesi hepimizin en büyük temennilerinden biri, umuyoruz ki daha fazla ülke bu girişimin destekçisi olur.

İlginizi çekebilir: Doğum ve doğum sonrasında doula desteği almak üzerine merak edilenler

Kaynaklar: patabook, nytimes, koreaherald

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale