Uzun zamandır psikiyatrların iddia ettiklerine göre etkili antidepresan ilaçları zayıf insanların manik (depresif bozukluk) olmalarını sağlıyor. Reçeteli satılan antidepresanlar için bu durum zaten geçerlidir (İlaçların yan etkileri arasında bu durum en bilinenidir). Ayrıca SAM-E gibi etkili yan ürünlerde de manik bozukluk geçerli olabilmektedir. Manik bozukluk etkisi özellikle eski antidepresan ilaçlarında çok yaygın olup bu tarz ilaçlar gençlere kırmızı reçeteyle satılmaktadır. Bu durum doğanın kendi antidepresanı olan güneş ışığında da geçerlidir.
Mani, bipolar bozukluk rahatsızlık semptomu olup kişi aşırı derecede sevinçli veya dürtüsel olarak tedirgin olabilir. Bu kişiler genellikle umursamaz, uyku uyumayan ve dramatik bir şekilde antidepresan kullanma eğilimindedir. Yine de, bipolar bozukluğa sahip olmayan çocuklarda bile antidepresanlar, hem reçeteli hem de doğal olanlar, güçlü bir şekilde kişiyi tedirgin, asabi ve kaygılı yapmaktadır. Psikiyatrlar, danışanlara antidepresan tedavisi uyguladıktan sonra ilk birkaç gün onları çok dikkatli olarak izleme konusunda eğitimlidirler.
Bu noktada esas endişe; ağır depresyon geçiren ve intihar eğiliminde olan bir kişinin, aldığı antidepresan ilaçlarının da etkisiyle asabi ruh haline büründükten sonra, eğer intihara yönelik düşünceleri kaybolmazsa tedavinin erken dönemlerinde intihar etme riskinin artacak olmasıdır.
Peki eğer ilaç tedavisinde intihar riski psikiyatrlar arasında kaygı verici bir seviyede olarak tanımlanıyorsa, güneş ışığının intihar üzerindeki etkisi hakkında ne söyleyebiliriz? Pırıl pırıl güneşli bir gün, bir insanın hayatına son vermesine neden olabilir mi? Jama Psychiatry’de yayınlanan güncel bir araştırma bu soruya açıklık getirmeye çalışıyor.
Güneş ışığının insanların ruh hali üzerinde etkisi var mı?
İlk olarak, her ne kadar bazı kimseler bunu kabul etmese de, güneş ışığının kişilerin ruh hali üzerinde beyinde hipotalamus ve gözde de göz siniri vasıtasıyla doğrudan etkisi bulunuyor.
Örneğin; güneş ışığı yerine parlak beyaz ışığın kullanıldığı ışık terapisi güçlü bir antidepresan içermektedir (Aynı zamanda maniye de sebep olmaktadır.) Hepimiz muhtemelen bu bilgiler ışığında güneşli bir günün intihar riskini düşüreceği bilgisine ulaşacağımızı düşünsek de, maalesef durum o kadar kolay değil!
Işığın ani değişimi ruhsal problemleri tetikliyor
Her ne kadar birçok kişi ruhsal problemlerin kışın ortaya çıktığını düşünse de, birçok psikiyatr ve terapistler en çok vakayla ilkbaharda ve sonra da sonbaharda karşılaştıklarını ifade ediyorlar. Işığın bu ani değişiminin, özellikle de bu değişimlerin keskin yaşandığı bölgelerde, gerginlik ve asabilik üzerinde etkisi var gibi görünüyor.
İlgili yazı: Mevsim geçişleri günlük davranışlarımızı belirliyor
JAMA Psychiatry’deki araştırmaya göre, araştırmacılar Avusturya’da 1970-2010 arası 40 yıllık periyotta güneşli günlerde gerçekleşen intiharları araştırıyorlar. (İntiharların %71.8’i erkek). Bulgularına göre intiharlar güneşli parlak bir günde artış gösterirken, 10 gün sonra uzun güneşli gün periyodu intihara karşı önleyici bir güç sağlıyor. İstatistiki olarak mevsimsel varsyansı ortadan kaldırarak güneş ışığının kesin ve mevcut etkisini ölçmeye çalışıyorlar.
Biyolojik olarak, beyin ve omurilik sıvısı içerisindeki düşük serotonin seviyesi intihar, sinirlilik ve şiddet ile ilişkilendiriliyor. Güneş ışığının, serotoninin taşınmasıyla direk bağlantısı olup sinaps (sinir kavşağı) içerisindeki serotonin yoğunluğuna direk etki ediyor. Güneşli günlerin kendini göstermeye başladığı ilk günlerde genellikle gergin ve asabi ruh hali ve davranışlara sahip kişilerin beyinlerinde yönetilmesi çok zor bir durum oluşuyor.
Bu noktada işe yarar bir bilgiye sahip miyiz?
İntihara meyilli kişileri karanlığa hapsetmemeliyiz. Güneş ışığının antidepresan özelliğinin yanında yarattığı risklerin de farkında olmalıyız. Her ne kadar birçok kişi intihar eğilimde olmasa da, elimizdeki bulgular güneşin etkisini göstermeye başladığı ilk günlerde neden insanların mutlu değil de tedirgin olduklarını açıklıyor. Elbette ağır depresyon geçiren kişilerin, intihar eğilimindeki bireylerin kapsamlı tedavi ve yakın gözlem altında tutulması bir zorunluluktur. Birçok faktör intihar riskini artırabilir olsa da esasen doğru yer doğru zamanda doğru müdahaleyle intiharı önlemek mümkün. Tüm antidepresanlar (ışık terapisi ve güneş ışığı dahil) kısa süreli asabiyet oluşturmasının yanında esas amaç kişinin tedaviye cevabına göre uzun süreli stabilizasyon ve gelişim kaydetmektir.
Kaynak:
psychologytoday.com