Gülümseme, yalnızca memnuniyeti gösterme değildir, aslında bundan çok daha fazlasıdır.
İnsanlar özellikle bir arkadaş grubunun içindeyken gülümserler; fakat bu sadece mutlu olduklarının sinyali değildir. Gülümsemeyi spesifik sosyal amaçlar için kullanıyoruz; çünkü gülümsemeler bizim işimize yarayan tüm sinyalleri yayıyorlar. Psikolojik araştırmalar, gülümsemeyi avantajınıza çevirecek 10 yol olduğunu söylüyor. İşte gülümsemeyi faydanıza kullanabileceğiniz 10 yol:
İnsanların size güvenmesi için gülümseyin
Güvenilir olduğumuzun en önemli sinyali gülümsememiz. İçten bir gülümseme diğer insanlara güvenilir olduğumuzu ve işbirliğine gidilebilir bir kişilik olduğumuz sinyalini yolluyor. Yapılan bir araştırmaya göre, gülümseyen insanlar hem cömert hem de dışadönük olarak algılanıyorlar. Ayrıca insanlar birbirleriyle paylaşım halinde olduklarında, birbirlerine karşı daha içten bir gülümseme takınıyorlar.
Ekonomistler dahi gülümsemenin bir değeri olduğuna inanıyor. Yapılan bir araştırmada, katılımcılar gülümseyen bir kişiye daha çok güvendiklerini dile getirdiler. Araştırmanın sonucuna göre insanlar karşılarında gülümseyen biri olunca, o kişiye normalden %10 daha fazla güveniyorlar.
Hoşgörü için gülümseme
İnsanlar kötü bir şey yapıp yakalanınca sıklıkla gülümserler. Peki bu durum onlara fayda sağlar mı?
Marianne LaFrance ve Marvin Hecht tarafından gerçekleştirilen bir başka araştırmaya göre, sorunun cevabı evet. Kuralları çiğneyen ve sonrasında gülümseyen insanlara daha hoşgörülü davranma eğilimindeyiz. Bu noktada kişinin gülümsemesinin sahte olup olmaması önemli değil.
Bunun işe yaramasının sebebi ise, kuraları ihlal edip gülümseyen insanları, gülümsemeyenlere göre daha güvenilir bulmamızdan kaynaklanıyor.
Acıyı unutmak için gülümseyin
Gülümseme, üzüntü verici durum nedeniyle ortaya çıkan mutsuzluğu azaltmanın yollarından biridir. Psikologlar bu duruma ‘yüzden geridenetim hipotezi’ adını vermişlerdir. Zorla gülümsemeniz bile ruh halinize az da olsa olumlu katkı yapacaktır.
Her ne kadar üzüntü verici durumlarda gülümsemeyi başarmak size katkı sağlasa da, diğer insanlar tarafından bu durum hoş karşılanmayabilir. Lawrance Üniversitesi’nden Matthew Ansfield’ın yaptığı bir deneyde katılımcılara acıklı videolar izlettiriliyor. Bu videoları izlerken gülümseyen insanlar videoyu izledikten sonra, izlemeyenlere göre kendilerini daha iyi hissediyorlar; fakat üzüntü verici görüntülere gülümseyen insanlar, diğer insanlar tarafından daha az sevilesi olarak görülüyorlar.
Seks için gülümseyin
Kadınların gülümsemesinin erkekler üzerinde büyülü bir etkisi bulunuyor. Yapılan bir araştırmada erkeklerin kadınlara barda olan yaklaşımları inceleniyor. Eğer bir kadın erkekle yalnızca göz kontağı kuruyorsa, %20 ihtimalle yakınlaşma oluyor. Eğer aynı kadın göz kontağının yanı sıra aynı zamanda gülümsüyorsa, %60 ihtimalle erkekle arasında bir yakınlaşma oluyor.
Erkek kadına gülümsediğinde ise, etki daha az oluyor. Her ne kadar gülümseme erkeğin çekiciliğini artırsa da, yakınlaşma açısından bunun çok iyi işlediğini söyleyemeyiz.
Aslında erkekler gurur ve hatta utanma ifadeleri gösterdiklerinde kadınlar tarafından, mutlu olduklarına göre daha çekici bulunduğuna dair kanıtlar dahi bulunuyor. Bu noktada daha az gülümsemenin erkekleri daha maskülen gösterdiğini söyleyebiliriz.
Ne düşündüğünüzü saklamak için gülümseyin
Psikologlar içten bir gülümsemenin asla yalan söylemeyeceğini düşünürler. Sahte gülümsemeler yalnızca dudakları kapsar; fakat psikologların ‘duchenne gülümsemesi’ olarak adlandırdıkları gerçek bir gülümseme, gözlere ulaşır.
Güncel araştırmalar, insanların %80’inin duchenne gülümsemesini taklit edebildiklerini belirtiyor.
Yani gülümsenizi ne düşündüğünüzü saklamanız için kullanabiliyorsunuz. Elbette gerçek bir gülümsemeyi taklit etmek çok kolay değil, çünkü zamanını doğru ayarlamalısınız. Güvenilir bir gülümsemenin anahtarı gülümsemeye yavaş bir şekilde başlamanız. Örneğin; gülümsemenin tüm yüze yayılması yarım saniye kadar sürüyor. Bu konuda yapılan araştırmalar gösteriyor ki, hızlı bir gülümsemeye göre (saniyenin onda biri hızında), yavaşça gülümsediğinizde daha güvenilir, orijinal ve hatta çapkın biri olarak algılanıyorsunuz.
İlgili yazı: Gülümsemenin büyüsü
Para kazanmak için gülümseyin
Daha önce ekonomistlerin gülümsemenin değeri olduğunu söylediklerinden bahsetmiştik. Peki gülümseme size para olarak dönebilir mi? Elbette garsonluk gibi bazı meslek grupları için bu durum söz konusu. Kathi Tidd ve Joan Lockard tarafından gerçekleştirilen bir araştırmaya, gülümseyen garsonların daha çok bahşiş aldıklarını ortaya koyuyor.
Genellikle servis endüstrisinde çalışan insanlar, gülümsemelerinin karşılığını para olarak alabiliyorlar; fakat bu noktada gösterilen ve hissedilen duygular birbirleriyle uymayabiliyor. Psikologlar tarafından ‘duygusal emek’ adlandırılan bu durumda, çalışanlar işin gereklilikleri sebebiyle duygularını yönetmek zorundadır ve bu durum çalışan için kimi zaman oldukça zorlu olabilir.
Gülümseme para kazanmanıza sebep olsa da, bu durum bazı zamanlarda bunaltıcı olabilir.
Siz gülün dünya gülsün
Hayatta elde edebileceğiniz küçük ama etkili mutluluklardan biri, gülümsediğiniz zaman karşınızdaki insanın da size gülümsediğini görmektir.
Önceden de fark etmişsinizdir ki, gülümsediğiniz herkes gülümsemiyor. Verlin Hinsz ve Judith Tomhave tarafından 1991 yılında gerçekleştirilen araştırmada, araştırmacılar gülümsediğimizde karşı tarafın ne oranda bize gülümsediğini araştırıyorlar. Araştırma sonucuna göre, gülümsediğinizde %50 ihtimalle karşılık görüyorsunuz. Ayrıca araştırmaya göre siz birine somurttuğunuzda neredeyse kimse size somurtmuyor.
Uzun yaşam için gülümseme
Bu araştırma sonuçlarından hiçbiri sizi gülümsemeye ikna edemediyse işte size en geçerli sebep: Gülümsemek daha uzun yaşamanıza katkıda bulunuyor. 1952 yılında fotoğrafları çekilen beyzbol oyuncuları üzerinden yapılan bir çalışmaya göre, gülümseyen oyuncular, gülümsemeyen mevkidaşlarına göre 7 yıl daha uzun yaşamışlar.
Neden ve nasıl gülümsediğimize dair binbir çeşit kültürel ve cinsiyete dayalı farklılıklar bulunuyor olsa dahi siz gülümsemekten ve gülümsemenin faydalarından asla vazgeçmeyin.
Kaynak:
spring.org.uk