X

Guguk Kuşu ve David Rosenhan: Bir insanın psikolojik sağlığının yerinde olup olmadığını anlayabilir miyiz?

Guguk Kuşu filmini bir yerlerden hatırlıyor musunuz? Bu film, psikolojik bozukluğu varmış gibi yaparak hapishaneden kaçmaya çalışan bir adamın hikayesini anlatır. Filmi izlerken de karakterlerden hangilerinde psikolojik bozukluk belirtileri var hangilerinde yok anlamakta güçlük çekebilirsiniz. Merak etmeyin yalnız değilsiniz. Biliyoruz ki psikolojik sağlık da fiziksel sağlıkla eşdeğer öneme sahip. Peki psikolojik sağlığımızda bir aksama olup olmadığına karar veren mekanizma ne kadar doğru işliyor?

David Rosenhan tam da bu sorulara cevap aramış bir bilim insanıydı. Araştırmasına geçmeden önce kendisini tanıyalım. Rosenhan, lisans eğitimini matematik alanında Yeshiva Üniversitesi’nde tamamladı. Ardından ekonomi alanında yine Yeshiva Üniversitesi’nde yüksek lisans eğitimi aldı. Sonrasında Colombia Üniversitesi’nden psikoloji doktorasını aldı. 1971 yılından emekli olana kadar Stanford Üniversitesi’nde psikoloji profesörü olarak çalıştı.

Rosenhan “On Being Sane In Insane Places” isimli makalesinde bireylere konulan psikiyatrik tanıların ne kadar doğru olduğunu araştırmak istemiştir. Çalışmada psikoloji yüksek lisans öğrencisi, psikolog, pediatri uzmanı, psikiyatr, ressam ve çalışmayan bir kadın olmak üzere 8 gönüllü katılımcı (anlaşmalı katılımcı/sahte katılımcı) çalışmanın yürütüldüğü şehirdeki 12 ayrı hastanenin psikiyatri servisine “gaipten ses duydukları” şikayetiyle başvurur. Sekiz katılımcının yedisi şizofreni tanısı biri de bipolar bozukluk tanısı alır ve ortalama 19 gün hastanede yatarak tedavi edilmeye çalışılır. Hastaneye yatırıldıktan sonra diğer gerçek hastalar tarafından aslında hasta olmadıkları fark edilir ancak yatıştan sonra söz konusu şikayetten hiç söz etmemiş olsalar da hastaneden taburcu edilmeleri hayli zor olmuştur.

Rosenhan’ın ortaya koyduğu bu sonuçlar psikiyatri camiasında büyük tartışmalara neden olur. Öyle ki, ülkedeki psikiyatri klinikleri araştırma sonuçlarını ağır bir dille eleştirerek kendilerinin diğer hastaneler gibi bu hataya düşmeyeceklerini iddia eder. Hatta bir hastane yönetimi Rosenhan’a hastanelerine önceden haber vermeksizin sahte hastalar göndermesini teklif eder. Rosenhan bu teklifi kabul eder. Sonraki 3 ay boyunca hastane, hastaneye başvuran 193 psikiyatri hastasının 41’inin sahte hasta olduğunu düşünür. Ancak ilginç olan şudur ki Rosenhan3 ay boyunca hastaneye hiç sahte hasta göndermemiştir.

Ortalığı ayağa kaldıran bulgulara sahip bu çalışmaya ilişkin çok önemli eleştiri makaleleri de yayınlanmıştır. Öte yandan klinik eğitim ve deneyimin klinik yargılar üzerinde etkisi olabileceği ve bir tür klinik yanlılık yaratabileceği gerçeği konusunda bu çalışma psikoloji literatüründe önemli bir yer edinmiştir. Bu araştırma sayesinde tanı kriterleri tekrar gözden geçirilmiş, görüşmeler yapılandırılmış, psikiyatri hastanelerinin koşulları iyileştirilmiş ve konuyla ilgili bilimsel araştırmalar hız kazanmıştır.

Geçmiş yıllardaki psikiyatri hastanelerinin insanlık dışı koşulları düşünüldüğünde, bu çalışmanın önemini daha iyi kavrayabiliriz belki de. Kendinize, bedeninize ve zihninize çok iyi bakın.

Kaynak: Rosenhan, D. L. (1973). On being sane in insane places. Science, 179(4070), 250-258. https://www.science.org/doi/abs/10.1126/science.179.4070.250

İlginizi çekebilir: Kıskançlık duygusunun uçlarında: Othello Sendromu

Aytül Yüksel Düdük: Aytül Yüksel Düdük 1999 yılında Nevşehir’de doğdu. Hacettepe Üniversitesi Psikoloji bölümündeki lisans eğitimi boyunca birçok araştırmada, projede, çalışmada, derneklerde ve sivil toplum kuruluşlarında görev alarak kendini geliştirmeyi amaçladı. Mezun olduktan sonra Bilişsel Davranışçı Terapi, Oyun Terapisi alanlarında eğitimler alarak meslek hayatına adım attı. Şu anda yurtdışı yüksek lisans hazırlıklarına devam eden Aytül Yüksel Düdük, üretmeye, yazmaya, gelişmeye ve bilgilendirmeye devam ediyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale