Güçlü olma, güçlü görünme ve güçlünün yanında yer alma çabası
Daha önce sizlerle maskeler hakkında konuşmuştuk. Dikkat ederseniz durmak, hızlı yaşam, aldatmak, şimdi de üzerinde duracağımız güç konusu maskeler konusuna bağlanmaktadır. Toplum ve içerisinde yer aldığımız çevreler (şehir, mahalle, okul, sosyal ortam, aile ve iş vb.) bize takmamız gereken maskeleri bazen direkt bazen dolaylı yoldan edinmemizi sağlayabilir. Bu maskeleri korunmak, güvende hissetmek, farklı duygusal yönlerimizi tatmin etmek ve doyurmak adına benliklerimizin bir parçası haline getirebiliyoruz. En sonunda insanda diğer canlılar gibi hayatta kalmak için bulunduğu ortama adapte oluyor. Bu maskeler bir parçamız haline gelebiliyor. Bu durum bizi bazen iyi bazen kötü etkileyebiliyor. Genel bir giriş yaptıktan sonra güç kavramını ele alacak olursak, ben bugün 3 güç davranışı üzerinde duracağım.
Güçlü olma çabası, güçlü görünme çabası, güçlünün yanında yer alma çabası… Bu kavramlara baktığınızda genellikle bir veya birden fazlası içerisinde yer almamız mümkün olabilir. İlk davranış ile başlayalım, insanın en temel ihtiyaçlarından biri korunma ve güven ihtiyacıdır. Bu ihtiyacımız anne karnından başlayarak, şuan ki yaşımıza kadar, yukarıda saymış olduğumuz büyük veya küçük çevreler içerisinde belli bir dönem, uzun bir dönem veya devam etmekte olan süreç içerisinde karşılanmamış veya karşılanmamaya devam ediyorsa güçlü olma kavramı ortaya çıkabilir. Güçlü olmak sizin için fiziksel olarak kuvvetli olmak, başarılı olmak, hırslı olmak, zengin olmak, bilgili olmak, çok insan tanımak, herkes tarafından sevilmek vb. aklınıza gelebilecek birçok kavram olabilir. Bunlardan biri veya daha fazlasının peşinde yıllarımızı geçiriyor veya geçirmiş olabiliriz.
Güçlü görünme çabası davranışıyla devam edecek olursak, edindiğimiz yukarıda bahsettiğimiz gibi çeşitli güçlü olma kavramları sonrasında dışarıdaki çevreye karşı güvensiz hissetmemiz ve fiziksel veya duygusal zarar görebilme korkusuyla bir maske takınarak kendimizi dışarıya olduğundan farklı gösterebiliriz. Böylece kendimizi koruduğumuzu ve zarar görmeyeceğimizi düşünürüz. Ne yazık ki içimizdeki o korku ve güvensizliği sürekli beslemeye devam ederiz.
Üçüncü davranışımız güçlünün yanında yer almak. Bazı durumlarda yukarıdaki davranışlarla beraber ilerlerken bazen kişinin kendisiyle hiç uğraşmadan doğadaki bazı canlılar gibi zarar görmeyeceğini düşündüğü çevre içerisinde yer alması durumudur. Bazen sadece kendi beslenir, bazen ise kendini ve çevreyi besler. Ancak bu da sadece kişinin kendini koruma çabalarından biridir.
Bütün bu kavramların hepsi aynı temel çıkış noktasına sahiptir: Korunma ve güven ihtiyacı. Bu ihtiyaçlar hayatımızın her döneminde çevresel olarak belli seviyelerde karşılanmak zorundadır. Bu ihtiyaçlarımız ile ilgili durumlar yaşantımızın belli bir döneminde bozulmuş veya bozulmaya devam ediyorsa biz güç ile ilgili davranışların içerisinde fazlaca kendimizi kaybedebiliriz. Çünkü güç dediğimiz kavram tek bir olgu veya sürekli üzerimizde taşımamız gereken bir özellik değildir. Belli dönemlerde 3 davranış içerisinde yer aldık ve alıyorsak da gün sonunda birey olarak kendi yolumuzu yürümek için her canlıda olduğu gibi güçlü ve güçsüz yönlerimiz, güçlü ve güçsüz hissettiğimiz zamanlar olduğunu kabul etmemiz gerekir. Bunların hepsi normaldir. Doğada yırtıcı, vahşi olarak gördüğümüz fiziksel olarak hayatta kalma zorunluluğu yüksek canlılar bile güvende hissettiği ve sevildiği ortamlarda düşünce yapıları olmamasına rağmen gücünü gösterme veya güçlü olma ve güçlü yanında olma çabasına girmezler. Kendi içimizde duygusal olarak güvende hissettiğimiz bir kendimiz ve çevrelerimiz olması veya oluşturmamız dileğiyle…
Yazının sonunda yine bir ufak egzersizle kapanış yapalım. Bu çalışmayı öncelikle olarak güvende hissetmediğiniz bir ortamda, sonrasında güvende hissettiğiniz bir ortamda gerçekleştiriniz.
Nefes çalışması
- Gözleriniz kapatın ve burundan nefes alın, ağzından aaaaa sesini sesli bir şekilde çıkararak uzun bir nefes verin. Bulunduğunuz ortama göre 3-5 veya 10 tekrar şeklinde devam edin.
- Arkasından aynı şekilde gözleriniz kapalı kalsın ve çalışmayı hiç kesmeden burundan nefes alın, ağzınızdan sakin ve uzun bir şekilde nefes verin ve bedeninizi yer çekimine karşı rahat bırakın.
Aradaki farkı gözlemleyin. Bedeninizin tetikte ve güvensiz ortamda kaldığı sert nefes ile hafif nefes arasındaki farklar nasıl? Aynı şekilde güvenli ortamdaki sert ve hafif nefes ile arasındaki farklar nasıl?
Hatırlatma: Gün içerisinde çok uzun süreler ve anlarda gereğinden fazla düzeylerde duygu yükleri taşıdığımız da vücudumuzu nasıl uyardığımızı ve stres seviyemizi fark etmeden sürekli nasıl arttırdığımızı ufak da olsa fark etmek için bir çalışmadır.
İlginizi çekebilir: Her şeyin yanıltma ve kandırma üzerine kurulu olduğu dünyada ‘kimi aldatıyoruz?’