X

Yeşil sessizlik (greenhushing) nedir?

Modadan gıdaya kadar pek çok sektörde şirketlerin çevreye dair sorumluluk alıp almadıklarına günümüzde fazlasıyla dikkat ediliyor. Birçok insan, satın alacağı ürünlerin doğa dostu özelliğine veya hayvanlar üzerinde test edilmediğine odaklanıyor. Bu kriterlerin dışında yer alan ürünlerin fazlasıyla alıcısı olsa da pek çok kullanıcı bu özelliklere dikkat ederek çeşitli şirketlerden uzaklaşıyor. Müşterilerin sahip olduğu bu sürdürülebilirlik bilinci sonucunda çeşitli şirketler greenhushing yani yeşil sessizlik olgusunu benimseyebiliyor. Bu yazımızda, sizler için greenhushingin ne olduğunu kaleme aldık.

Greenhushing nedir?

Greenhushing, Türkçe’ye ‘yeşil aklama’ olarak çevrilen greenwashing olgusunun tam zıttı olarak karşımıza çıkıyor. Greenwashing, bir işletmenin kendisini olduğundan daha fazla doğa dostu ve sürdürülebilir bir şirketmiş gibi göstermesi anlamına geliyor. Greenwashingin amacı, sürdürülebilirliğe fazlasıyla önem veren ve çevreyi korumak için çaba sarf eden müşterilere ulaşmak. Her ne kadar greenwashing satışları artırma ve müşteri tabanını genişletme açısından mantıklı gözükse de şirketlerin yanıltıcı bilgiler sunması insanların onlardan uzaklaşmasına yol açabiliyor. Greenhushing ise şirketlerin bilinçli olarak çevresel sorumlulukla ilgili gerçekleştirdikleri faaliyetleri gizlemesi olarak biliniyor. Bazı şirketler, gerçekten sürdürülebilir bir tutuma sahip olsalar da doğa dostu yapılarını kamuya açıklamaktan kaçınıyorlar.

2000’nin başlarında ortaya atılan greenhushing, herhangi bir sektörde çevresel açıdan alçak gönüllülüğün benimsenmesi anlamına geliyor. Bu anlayışı sahiplenen şirketler, sürdürülebilirliğe vurgu yapan abartılı reklamlardan ve pazarlama stratejilerinden kaçınıyorlar. Bu sayede, çeşitli şirketler çevreye dayalı eforların gerçek dünyada çok daha önemli ve değerli olduğunu gözler önüne serebiliyor. Ayrıca, greenhushingle yola çıkan şirketlere greenwashing suçlaması yapılamıyor ve tüketicilerden tepki toplama ihtimali azalıyor. Sonuç olarak, bu olguya sahip şirketler arka tarafta müşterileri şüphelendirmeyecek ve rahatsız etmeyecek şekilde küresel ısınmaya ve iklim değişikliğine ürünleri/hizmetleri üzerinden çözüm üretmeye devam ediyorlar.

Reklamlarla veya paket düzenlemeleriyle doğayı koruduğunu fazlasıyla vurgulayan şirketlerin bu yöndeki eylemleri çeşitli kurumlar tarafından incelenebiliyor. Bu inceleme sonucunda, halihazırda var olan ve potansiyel müşterilere sunulanla gerçeğin aynı olmadığı anlaşılabiliyor. Aradaki farklılık yüzünden de işletmelere ceza kesilebiliyor ve zorlu bir idari süreç başlatılıyor. Şirketlerin sürdürülebilir aktivitelerini sessiz bir şekilde yürütmeleri ise onların hem manevi hem de maddi zorluklardan uzak durmasına yardımcı oluyor.

Greenhushingin dezavantajları

İşletmeler greenhushing sayesinde müşterilerin geliştirebileceği potansiyel şüphelerden kaçınsa da bu davranış bazı olumsuzluklara yol açabiliyor. Örneğin, bazı insanlar düzenli olarak alışveriş yaptıkları markaların herhangi bir çevre dostu uygulamasından haberdar olamadıkları zaman bu markalardan uzaklaşabiliyorlar. Bir başka deyişle, bu olgu yüzünden bazı şirketlerin çevresel bilince ve farkındalığa sahip olmadığı düşünülüyor. Bu düşünce, insanların atık yönetimi ya da enerji tasarrufu gibi konularda önemli adımlar attığını bildiren markalara yönelmesine sebep olabiliyor.

Çevresel başarılarını ve faaliyetlerini gizleyen şirketler, pazardaki sürdürülebilirlik standartlarını yükseltme ve çevresel uygulamaları geliştirme odaklı rekabet ortamının azalmasına yol açabiliyor. Bu rekabetin azalmasıyla sürdürülebilir bir bakış açısının hem diğer işletmeler hem de tüketiciler tarafından benimsenme süreci yavaşlayabiliyor.

Son olarak, greenhushingin yatırımcı kararlarını negatif bir şekilde etkileyebildiğini vurgulamak istiyoruz. Bazı yatırımcılar, destekleyecekleri girişimlerin çevresel politikalarına fazlasıyla önem veriyor. Bu önem için de çevresel faaliyetlerin ve doğa dostu tutumun duyurulması kritik bir konumda bulunuyor. Bu nedenle, greenhushingle yola devam eden girişimlerin yatırımcı görüşmelerinde çevre sorunlarına yönelik müdahalelerinden bahsetmesi oldukça değerli.

Hem greenwashing hem de greenhushing geniş çaplı sosyo-ekonomik sonuçlara yol açtığı için işletmelerin etkili bir plan çizmesi gerekiyor. Bu plan için öncelikle gerçekçi ve etik bir yaklaşımın benimsenmesi önem taşıyor. Şirketler, çevre problemleri için somut adımlar atarak işe koyulabilirler. Daha sonra, göz önünde bulundurulan çevresel faaliyetler açık ve doğru bir şekilde kamuyla paylaşılabilir. Bu sayede, hem çevresel adımlar iyileştirilebilir hem de bağımsız kuruluşların yürüttüğü değerlendirmeler esnasında güvenilirlik ön plana çıkartılabilir.

İlginizi çekebilir: ‘İklim Sözlüğü’ yayınlandı: Çevre ve sürdürülebilirliğe dair hayatımıza hangi terimler girdi?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale