X

Göz altındaki koyu renk halkalar için çözüm önerileri

Göz altındaki koyu renk halkalar ile başınız dertte mi? Bir türlü istediğiniz aydınlık görünüme kavuşamıyor musunuz? Ya da neden göz altlarınızda renk değişikliği olduğunu merak ediyorsanız bu yazımız tam size göre. Göz altındaki morluklar ilk olarak yorgunluğu çağrıştırıyor olsa da bu koyu halkalara sebep olabilecek farklı etmenler de var. Çeşitli çevresel faktörler, cilt yapısındaki bozulmalar veya fiziksel değişimler göz altındaki koyu renk halkaların sebebi olabilir. Çoğu durumda göz altındaki koyu renk halkalar tıbbi müdahale gerektirmese de olası sağlık sorunlarına karşı uzman görüşüne danışabilirsiniz. Göz altındaki koyu renk halkaların nedenlerini ve tedavi yöntemlerini yazımızın devamında bulabilirsiniz.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Göz altındaki koyu renk halkaların nedenleri

Yaş

Yaş ilerledikçe cilt elastik yapısını kaybetmeye başlar. Yağ dokusunun deforme olması ve göz çevresindeki derinin incelmesi yaşlanma sürecinin doğal bir parçasıdır. Yaşlandıkça ciltteki kolajen de azalmaya başlar. Bu nedenle cildin altındaki koyu renkli kan damarları daha görünür hale gelir ve göz çevresinde koyu halkalar oluşabilir.

Genetik

Koyu halkalar, daha koyu ten rengine sahip kişilerde daha sık görülebilir. Bu nedenle etnik köken, göz altı morluklarının oluşmasında etkin rol oynayabilir. Öte yandan, yapılan bazı araştırmalar göz altı koyuluklarının genetik olabileceğini de öne sürmektedir. Aile büyüklerinde göz altı koyulukları varsa bu durum diğer aile üyelerinde de görülebilir.

Uykusuzluk

Göz altında meydana gelen koyuluklarla ilgili ilk akla gelen yorumlardan biri şüphesiz ki uykusuzluk. Gözlerindeki koyu halkaları fark ettiğimiz kişiye ilk olarak “İyi uyuyamadın mı?” sorusunu yöneltiyor olabiliriz. Evet, yeterince dinlenememek, yeterli uyumamak göz altındaki damarların görünmesine ve koyulukların meydana gelmesine zemin hazırlayabilir.

Alerji

Alerjik bir bünyeye sahipseniz sık sık gözlerinizle ilgili kaşıntı, sulanma, yanma, batma hissi, göz kuruluğu ve benzeri sorunlar yaşıyor olabilirsiniz. Alerji, sinüslerde tıkanıklığa sebep olarak göz altındaki damarlarda kan akışını olumsuz yönde etkileyebilir. Gözlerin altında biriken kan ve şişmiş damarlar genişleyerek koyu halkalara neden olabilir. Öte yandan, alerjiden kaynaklı kaşıntı, ovalama gibi eylemler de kan damarlarının çatlamasına zemin oluşturduğu için koyu halkaların daha da görünür hale gelmesine neden olabilir.

Susuzluk

Su, vücudun en önemli ihtiyaçlarından biri. Günde yeteri kadar su içmediğimizde oluşabilecek olumsuz sağlık durumlarından bir tanesi de göz altındaki koyu halkalar. Cilt sağlığının devamı için oldukça kritik olan su tüketimi yeterli seviyede olmadığında göz altındaki cilt donuk bir görünüme sahip olur, gözler çöker, göz altı belirginleşir ve koyu halkalar meydana gelebilir.

Güneş

Göz altları cildin diğer bölümlerine göre daha hassas ve ince olduğu için daha fazla pigmentasyon görülür. Aşırı güneş ışığına maruz kalındığında ciltte renk pigmenti olan melanin üretimi artar; bu da koyu halkaların oluşmasına neden olur.

Göz yorgunluğu

Teknolojinin her anımızda bizimle olduğu gerçeğini düşünecek olursak, cep telefonları, tabletler, bilgisayarlar ya da televizyon ekranlarına sıkça maruz kaldığımızı söyleyebiliriz. Sürekli ekrandan bir şeyler takip etmek, izlemek veya okumak göz yorgunluğuna, dolayısıyla da göz altı koyulaşmalarına neden olabilir.

Tütün kullanımı

Tütün ve tütün ürünleri kullanımı birçok sağlık problemine neden olmasının yanı sıra ciltte de ciddi olumsuz etkiler yaratabilmekte. Cildin erken yaşlanmasına ve yapısında çeşitli bozukluklar oluşmasına sebebiyet veren tütün kullanımı, sigara için kişilerin göz altı morluklarından şikayet etmesine neden olabiliyor. Özellikle uyku boyunca yaşanan nikotin yoksunluğu, bu koyu halkaların daha belirgin bir şekilde ortaya çıkmasına zemin hazırlayabilir.

Çeşitli cilt rahatsızlıkları

Egzema, kontakt dermatit veya pigmentasyon düzensizlikleri gibi çeşitli cilt problemleri göz altı morluklarının sebebi olabilir. En doğru tanı ve teşhis için uzman görüşüne danışmak gerekir.

Göz altındaki koyu renk halkalar nasıl geçer?

Öncelikle iyi uyumak, bol su içmek, tütün ürünleri kullanmamak, her mevsim güneş kremi sürmek gibi alışkanlıkların yanı sıra özellikle sürekli bilgisayar başında çalışıyorsanız gözlerinizi dinlendirmeyi ve göz rahatsızlıkları yaşıyorsanız düzenli göz muayenesi yaptırmayı ihmal etmeyin. İyi yaşam alışkanlıklarını sürdürüyor olmanıza rağmen uzun süredir göz altındaki koyu renk halkalardan şikayetçiyseniz altında yatan sebep veya sebepler için vakit kaybetmeden doktorunuza danışmanızda fayda var. Eğer alerjik semptomlar gösteriyorsanız ve aynı zamanda göz altında koyu renk halkalar oluştuğunu gözlemliyorsanız hem dermatolog ve hem de alerji uzmanı bir doktor sizi en doğru şekilde yönlendirebilir.

Göz altındaki koyu renk halkalar ile başa çıkmak için nemlendirici ve yağların faydalarını da unutmamak gerek. 2015 yılında yapılan bir araştırma K vitamininin kırışıklık derinliğinde ve koyu halkalarda azalmaya neden olduğuna dikkat çekmekte. Öte yandan, başka bir araştırma C vitamini içeren losyonların göz altı kararmalarını aydınlatmakta etkili olduğunu ortaya çıkarmakta. Ayrıca uzmanlar, kan akışını hızlandırdığı için yüz masajının da göz altındaki koyulukları gidermekte etkili olduğu görüşünde.

Bir diğer çözüm önerisi ise soğuk kompres. Soğuk, genişlemiş kan damarlarını küçültmeye yardımcı olacağı için koyu renk halkaların görünümü azaltmayı sağlayabilir. Temiz bir beze sardığınız buz küplerini yaklaşık 20 dakika boyunca gözlerinizin alt kısmına yerleştirebilirsiniz.

Öte yandan uzun vadede olmasa da kısa zamanda etkili çözümler bulmak ve koyu renk halkaların görünümü azaltmak istiyorsanız çeşitli kaynaklar evde kolayca uygulayabileceğiniz birkaç yöntem önermekte. Bunlardan ilki belki de etrafınızda sık sık duyduğunuz çay poşetleri. İçinde bulunan kafein nedeniyle çay, kan dolaşımının hızlanmasını, dolayısıyla cilt altındaki sıvının tutulmasını azaltabilir. Sıcak suda 5 dakika beklettiğiniz çay poşetlerini buzdolabından soğuttuktan sonra her bir gözünüze 15-20 dakika uygulayabilir, daha sonra gözlerinizi soğuk suyla yıkayabilirsiniz.

Cilt bakımınızı uygularken göz çevresi için de uygun yağlar, nemlendiriciler ve yüz masajı yapmanıza yardımcı olacak özel roller ve gua sha taşları ile göz altında koyu halkaların oluşmasını önleyebilirsiniz. Dilerseniz Uplifers Cilt Bakım listesinde yer alan göz çevresi bakımına uygun ürünlere de göz atabilirsiniz.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Kaynak: healthline, mayoclinic, medicalnewstoday

İlginizi çekebilir: Evde cilt bakımı rehberi: Öneriler, uyarılar ve tüm bilinmesi gerekenler

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale