X

Gölgenin farkına var, yargılamaktan vazgeç

Birilerini yargılamanın aslında hep kendimizle ilgili olduğunun farkında mısınız? Nasıl mı? Diyelim Instagram’da takip ettiğiniz bir hesabın sahibi yoga eğitmeni olmak için bir kampa gitti. Her gün o kamptan ve eğitim sürecinin zorluklarından bahsediyor. Siz bu paylaşımları okudukça takip ettiğiniz insana diş bilemeye ve onu yargılamaya başladınız. Bir zamanlar severek takip ettiğiniz hesabın sahibi hakkında artık “Bu da hayatın hiç bir zorluğundan haberdar olmayan şımarığın teki. Hem bir yoga kampı ne kadar zor olabilir ki” diye düşünüyorsunuz. Kendinizi bu tip düşünceler içinde bulduğunuzda orada durun ve bu durumu analiz edin.

Yargıladığımız her insan bizim içimizdeki bir yere dokunuyordur aslında. Bazen karşımızdaki kişiyi her zaman olmak istediğimiz insanı olma cesareti gösterdiği için yargılarız. Yoga eğitmenliği kampına giden kişi belki de size kendi gerçekleştiremediğiniz hayallerinizi hatırlatıyor. Onu bu yüzden yargılıyor olabilirsiniz. Bazen de insanları kendimizde görmek istemediğimiz, bastırdığımız özelliklerimizi bize hatırlattıkları için yargılarız. İşte burada devreye Carl Jung’un “Gölge Arketipi” giriyor. Gölge, kişinin kendisinde olmasından hoşlanmadığı, bilinçaltında bastırdığı karanlık yönüdür.

Hayat pozitiflik ve negatifliğin iç içe geçtiği bir bütündür. Tıpkı aydınlıkla beraber karanlığın, gündüzle beraber gecenin olduğu gibi hayat zıt kutuplardan oluşur. Doğu kültüründe bu kutuplar Yin ve Yang olarak adlandırılır. Kadim Çin’in yazılı en eski belgelerinden kabul edilen I Ching isimli kitap (Değişimler, Dönüşümler Kitabı)  Yin ve Yang üzerine kurulmuştur. Geceyi inkar edip sadece gündüz var diyebilir miyiz? Tabii ki hayır. Ya da kendimizi neden gece var diye üzer miyiz? Hayatta pozitiflikle beraber negatiflik de vardır. O halde bizim benliğimizde de hem negatif hem pozitif yönler olması kaçınılmazdır. Ama biz çocukluk yıllarımızdan itibaren aile ve toplum baskısıyla “negatif” yönlerimizi bastırmayı öğreniriz. Ancak zamanla bu bastırdığımız özellikler bizi rahatsız etmeye başlar. Bize kendi gölgemizi hatırlatan insanlara karşı öfke duymaya başlarız örneğin. Veya gölgemizin farkında olmadan yaşadığımız için kendimizi eksik hissederiz.

Kendimizde kabul etmek istemediğimiz ama başkalarında gördüğümüz çoğu özellik gölgemizdir. İçinde bulunduğu toplum ya da ailesi yüzünden çekici bir kadın olmanın kötü bir şey olduğunu düşünen bir kadının gölgesi çekici, seksi bir kadın olabilir mesela. Bu kadın kendine, kendi gölgesini hatırlatan çekici kadınlardan nefret edebilir. Enerjisini bu tip kadınlara duyduğu nefreti dile getirmekle harcayabilir. Ya da diyelim sürekli kendinden bahseden, üstünlük taslayarak kendini övüp duran birini tanıyorsunuz ve bu kişinin bu özelliklerinden nefret ediyorsunuz. Bu nefretinizin ardında yatan neden büyük bir ihtimalle sizin gölgenizdir. Yani aslında sizin gölgede kalan yönünüz üstünlük taslayan biri ama siz bunun farkında değilsiniz ancak bu yönünüzü başkalarında görünce rahatsız oluyorsunuz. Jung’a göre içsel uyumu yakalayan insanlar gölgeleriyle yüzleşip, içlerindeki negatif ve pozitifi birleştirerek içsel bütünlüğe ulaşırlar. Gölgeleriyle yüzleşemeyenlerse karanlıkta kalmış yönlerini başkalarında görürler.

Gölgenizin farkına varmanın en kestirme yolu hayatınızdaki insanların sizde ciddi bir öfkeye yol açan özelliklerini derinlemesine analiz etmektir. Çok büyük bir olasılıkla o çok rahatsız olduğunuz özelliklerin sizin gölgeniz olduğunu fark edeceksiniz. Bir başka yolsa Jung ekolünden gelen bir terapistle çalışarak gölgenizi keşfetmektir. Ayrıca Jung’un dilimize çevrilmiş kitaplarını okumanızı da tavsiye edebilirim.

Gölgemiz biz yaşadığımız müddetçe bizim bir parçamız olacak. Amacımız gölgemizin de, iki ayrı uç kutbu içinde barındıran benliğimizin de farkına varıp, içsel bütünlüğe ulaşarak kendimizi de, diğer insanları da daha az yargılamaya gayret etmek olmalı. İçinde hem pozitifi ve hem de negatifi barındıran insanlar olduğumuzu kabul edip, kendimizi de başkalarını da biraz rahat bıraksak hayat hepimiz için çok daha güzel olacak. Size gölgenizin farkına varmaya başlayıp içsel bütünlüğe ulaştığınız günler diliyorum.

Sorularınız için bana rsolaker@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz. İyimser olmakla ilgili psikoloji egzersizleriniin Instagram hesabımdan paylaşıyorum.

Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.

İlginizi çekebilir: Seni güçsüzleştiren düşünceden sıyrıl: Düşündüğün kadar şanslısın 

Psikolog Rana Kutvan: İstanbul doğumlu olan Rana Kutvan lise öğrenimini Nişantaşı Kız Lisesi’nde tamamladı. Önce LCC’de bir sene akabinde de İstasyon Sanat Merkezi’nde iki sene süren bir moda eğitimi aldıktan sonra çeşitli firmalarda stilist olarak görev aldı. 1997-2008 tarihleri arasında New York’ta ikamet etti. Türkiye’de almış olduğu moda eğitimini Parsons School of Design’dan almış olduğu derslerle pekiştirdi. Kutvan moda eğitiminin yanı sıra City University of New York’a bağlı Hunter College’da Psikoloji ve Sanat Tarihi üzerine çift anadal lisans eğitimi görerek cum laude (yüksek onur) derecesiyle mezun oldu. Hunter College’a devam ettiği süre zarfında dünyanın önde gelen psikologlarından Albert Ellis’in Enstitüsünde staj yaptı. Bu staj süresince Ellis’in bulmuş ve de geliştirmiş olduğu Rational Emotive Behavior Therapy (REBT)’i yakından inceleme fırsatı buldu. Kutvan, Albert Ellis Enstitüsündeki stajının yanı sıra New York’un önemli psikoloji enstitülerinin düzenlediği workshoplara katıldı. Kutvan 2008 Mayıs ayında Türkiye’nin ilk Kişisel Gelişim ve Stil Danışmanlığı merkezi Karakter A’yı kurdu. Kurumsal ve bireysel hizmetler veren Rana Kutvan’ın referansları arasında Braun, CNN TÜRK, Aras Kargo, TURKCELL, Kuveyt Türk, Doğan Holding gibi şirketler vardır. Kutvan bireylere ve kurumlara Stres Yönetimi, Kadın Liderliği, İş Özel Yaşam Dengesi, Zaman Yönetimi, Kadın Ruhu isimli workshop çalışmaları düzenlemektedir. Kutvan Karakter A’nın yanı sıra 2008-2012 tarihleri arasında Profesör Dr. Kerem Doksat’dan süpervizyon aldı. Kutvan psikoloji ve kişisel gelişim çalışmalarında holistik bir yaklaşım uygulamaktadır. Rana Kutvan anadili olan Türkçe’nin yanı sıra anadili düzeyinde İngilizce, iyi derecede Fransızca, İtalyanca konuşmaktadır.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale