Gölgenin farkına var, yargılamaktan vazgeç
Birilerini yargılamanın aslında hep kendimizle ilgili olduğunun farkında mısınız? Nasıl mı? Diyelim Instagram’da takip ettiğiniz bir hesabın sahibi yoga eğitmeni olmak için bir kampa gitti. Her gün o kamptan ve eğitim sürecinin zorluklarından bahsediyor. Siz bu paylaşımları okudukça takip ettiğiniz insana diş bilemeye ve onu yargılamaya başladınız. Bir zamanlar severek takip ettiğiniz hesabın sahibi hakkında artık “Bu da hayatın hiç bir zorluğundan haberdar olmayan şımarığın teki. Hem bir yoga kampı ne kadar zor olabilir ki” diye düşünüyorsunuz. Kendinizi bu tip düşünceler içinde bulduğunuzda orada durun ve bu durumu analiz edin.
Yargıladığımız her insan bizim içimizdeki bir yere dokunuyordur aslında. Bazen karşımızdaki kişiyi her zaman olmak istediğimiz insanı olma cesareti gösterdiği için yargılarız. Yoga eğitmenliği kampına giden kişi belki de size kendi gerçekleştiremediğiniz hayallerinizi hatırlatıyor. Onu bu yüzden yargılıyor olabilirsiniz. Bazen de insanları kendimizde görmek istemediğimiz, bastırdığımız özelliklerimizi bize hatırlattıkları için yargılarız. İşte burada devreye Carl Jung’un “Gölge Arketipi” giriyor. Gölge, kişinin kendisinde olmasından hoşlanmadığı, bilinçaltında bastırdığı karanlık yönüdür.
Hayat pozitiflik ve negatifliğin iç içe geçtiği bir bütündür. Tıpkı aydınlıkla beraber karanlığın, gündüzle beraber gecenin olduğu gibi hayat zıt kutuplardan oluşur. Doğu kültüründe bu kutuplar Yin ve Yang olarak adlandırılır. Kadim Çin’in yazılı en eski belgelerinden kabul edilen I Ching isimli kitap (Değişimler, Dönüşümler Kitabı) Yin ve Yang üzerine kurulmuştur. Geceyi inkar edip sadece gündüz var diyebilir miyiz? Tabii ki hayır. Ya da kendimizi neden gece var diye üzer miyiz? Hayatta pozitiflikle beraber negatiflik de vardır. O halde bizim benliğimizde de hem negatif hem pozitif yönler olması kaçınılmazdır. Ama biz çocukluk yıllarımızdan itibaren aile ve toplum baskısıyla “negatif” yönlerimizi bastırmayı öğreniriz. Ancak zamanla bu bastırdığımız özellikler bizi rahatsız etmeye başlar. Bize kendi gölgemizi hatırlatan insanlara karşı öfke duymaya başlarız örneğin. Veya gölgemizin farkında olmadan yaşadığımız için kendimizi eksik hissederiz.
Kendimizde kabul etmek istemediğimiz ama başkalarında gördüğümüz çoğu özellik gölgemizdir. İçinde bulunduğu toplum ya da ailesi yüzünden çekici bir kadın olmanın kötü bir şey olduğunu düşünen bir kadının gölgesi çekici, seksi bir kadın olabilir mesela. Bu kadın kendine, kendi gölgesini hatırlatan çekici kadınlardan nefret edebilir. Enerjisini bu tip kadınlara duyduğu nefreti dile getirmekle harcayabilir. Ya da diyelim sürekli kendinden bahseden, üstünlük taslayarak kendini övüp duran birini tanıyorsunuz ve bu kişinin bu özelliklerinden nefret ediyorsunuz. Bu nefretinizin ardında yatan neden büyük bir ihtimalle sizin gölgenizdir. Yani aslında sizin gölgede kalan yönünüz üstünlük taslayan biri ama siz bunun farkında değilsiniz ancak bu yönünüzü başkalarında görünce rahatsız oluyorsunuz. Jung’a göre içsel uyumu yakalayan insanlar gölgeleriyle yüzleşip, içlerindeki negatif ve pozitifi birleştirerek içsel bütünlüğe ulaşırlar. Gölgeleriyle yüzleşemeyenlerse karanlıkta kalmış yönlerini başkalarında görürler.
Gölgenizin farkına varmanın en kestirme yolu hayatınızdaki insanların sizde ciddi bir öfkeye yol açan özelliklerini derinlemesine analiz etmektir. Çok büyük bir olasılıkla o çok rahatsız olduğunuz özelliklerin sizin gölgeniz olduğunu fark edeceksiniz. Bir başka yolsa Jung ekolünden gelen bir terapistle çalışarak gölgenizi keşfetmektir. Ayrıca Jung’un dilimize çevrilmiş kitaplarını okumanızı da tavsiye edebilirim.
Gölgemiz biz yaşadığımız müddetçe bizim bir parçamız olacak. Amacımız gölgemizin de, iki ayrı uç kutbu içinde barındıran benliğimizin de farkına varıp, içsel bütünlüğe ulaşarak kendimizi de, diğer insanları da daha az yargılamaya gayret etmek olmalı. İçinde hem pozitifi ve hem de negatifi barındıran insanlar olduğumuzu kabul edip, kendimizi de başkalarını da biraz rahat bıraksak hayat hepimiz için çok daha güzel olacak. Size gölgenizin farkına varmaya başlayıp içsel bütünlüğe ulaştığınız günler diliyorum.
Sorularınız için bana [email protected] adresinden ulaşabilirsiniz. İyimser olmakla ilgili psikoloji egzersizleriniin Instagram hesabımdan paylaşıyorum.
Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.
İlginizi çekebilir: Seni güçsüzleştiren düşünceden sıyrıl: Düşündüğün kadar şanslısın