X

Gölgeler dosyası açılıyor: ″Mükemmel″ ben saklandığın yerden çık

Yaşam boyu “mükemmel olmaya” çalışırız; örneğin bir sınavdan mükemmel not almak gerekir, öyle ki 100 üzerinden 95 alırsınız ve sevgili babanız neden 100 değil diye sorabilir. Sonra mesela hayat devreye girer, üniversite sınavı vardır, ilk 1000 kişi içerisinde olursunuz bu sefer aynı soru karşınıza neden ilk 500 değil diye çıkar.

İşte ben böyle büyüdüm, hep ailenin büyük çocuğu olarak “mükemmel” olmak, örneğin kardeşini korumak, tüm işleri ve hayatı hep “mükemmel” yapmak. Üniversitede tek bölüm yetmedi ikinci bölümü de bitirerek mükemmel olmak ve benim her başarımda “son derece değersiz” olduğunu bana düşündüren babamı mutlu edebilmek, her seferinde bir şey paylaştığımda bunun “neden daha mükemmel olmadığını” soran sevgili babam.

Sonra ne oldu, “mükemmel sevgili” olmak vardı, nasıl olunur diye sorabilirsiniz, hemen cevap veriyorum; önce kesinlikle sınırlarınızı, önceliklerinizi, değer verdiğiniz şeyleri belli etmeyeceksiniz, karşınızdakinin hayatını kendi hayatınız yapacaksınız, her şeye uyum sağlayacaksınız ve sonunda öyle mükemmel hale geleceksiniz ki “sonsuz derecede o insan” olmuş olacaksınız…

Bir sonraki adım ise “mükemmel eş olmak”, onu da deneyimledim, hemen paylaşayım nasıl mükemmel eş olunur? Evle ilgili ve hayatınızla ilgili ve hatta o kişinin gün içerisinde ne giyeceğini bile “düşünebilme” kapasiteniz olacak bir kere… Öyle mükemmel olacaksınız ki “hayat sizin olduğunuz noktada sonsuz kolaylıkta olacak” örneğin, hiçbir soru veya sorun veya “pürüz” kalmayacak…Öyle bir noktaya geleceksiniz ki “eş olmak” kavramı bir yana siz “sadece mükemmel olmak için yaşıyor” olacaksınız…

Peki ya sonra?

Daha sonraki adım ise “mükemmel” olarak kaybedişi karşılamak, örneğin öyle sarsılacaksınız ki biten evliliğinizden yaklaşık 3 yılınızı bir karşı cins ile aynı masaya oturamayacak kadar ağır geçirebileceksiniz. Kimse ağladığınızı veya şikayet ettiğinizi görmeyecek, çünkü siz “mükemmelsiniz”; sarsılmazsınız, güçsüzlüğünüz olamaz ve kimseye ben şu an çok “mükemmelsizim” diye itiraf edemezsiniz…

İşte “mükemmel” ben böyle bir gölgedir, adı üzerinde o derece mükemmeldir ki, hayatın o en güzel zamanlarını sevgililiği, evliliği ve hatta kaybetmekten öğreneceğimiz güzelliği bize egonun kuşatmasında yaşatır. O derece “hatasız” olmanız gerekir ki insan üstü bir varlık olarak size hep mükemmel gözükmenizi sadece olduğunuz gibi olmayı yasaklar.

Mükemmellik ve hayatı kabul etmek

Oysa ki hayat bu derece “mükemmel” olmak için değildir. Yaptığınız hatalar, yetişemediğiniz ev işleri, planlayamadığınız tatiller ve bugün yarın yaparım diyerek bıraktığınız tüm şeyler yani tüm tercihler güzeldir. Yani hepimiz içimizde zaten yalnızca olduğumuz için mükemmeliz. Yanlış yapmaktan bu derece korktuğumuzda, hayatımızın en güzel zamanlarını ve en önemlisi ise kendimizi hatalarımızla, doğrularımızla, tercihlerimizle ve varlığımızda kabul etmemiş oluyoruz…

Kendimizle bütünleşmemiz ve mükemmel olmayan noktalarımızı da olduğumuz gibi sevebilmemiz gerekebilir; eğer bir ilişkiye girmekten korkuyorsak, yine hata yaparım diyorsak bu var olan hatamızla barışık olmadığımızı gösterir, ki hayatta hiçbir oluş “hata” değildir. O “mükemmel” olmayan her ilişki her tercih her tecrübe bize yeni bir şeyler gösterir kendimizle ilgili; hata yapmanın güzelliğini tadarız, çünkü hayat ve macera asıl o hatalarda saklıdır…

Bugün bu yazıyı okuyorsanız, benim “mükemmel” olma gölgemin beni nasıl ele geçirdiğini ve bugün geriye dönüp baktığımda, kendime veremediğim kabulün, görmezden geldiğim acılarımın, hep “güçlü gözükme” gayretimin, “bir kez olsun kendini bırakıp perişan olmamanın”, tekrar aynı hatayı yapacağım aynı ihanete uğrayacağım diye korkup kaçtığım zamanların verdiği pişmanlığı da hissetmenizi dilerim. Ben hep mükemmel olmaya çalıştım, bu yazımda sizinle birlikte gelin mükemmel “olmayanlar” olalım…

Bugün “mükemmel” olmak gölgenizi kucaklayın, bilin ki, siz sadece siz OLDUĞUNUZ İÇİN ve OLDUĞUNUZ GİBİ yani OLUŞUNUZ ile zaten o aradığınız MÜKEMMELSİNİZ…

 

İlginizi çekebilir: 

Gölgeler dosyası açılıyor: “Yalnızlıktan Korkan” ben saklandığın yerden çıkGölgeler dosyası açılıyor: “

Gölgeler dosyası açılıyor: “Aldatılmış” ben saklandığın yerden çıkGölgeler dosyası açılıyor: “

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.
İlgili Makale