La Boca’da Buenos Aires’in hemen hemen her sokağı süsleyen ve bir kültür mirası olan kafelerinden birinde “cafe con leche” (süt içeren kahve) ve “medialuna”(yarım ay-yarım ay şeklinde üzerine tatlı marmelat sürülmüş çörek) ikilisini denemeden Buenos Aires’li olunmuyor. Bu kahve kültürü dünyanın farklı yerlerine olduğu üzere Buenos Aires’e de İtalyan göçmenler tarafından taşınmış. Global dünyada çok popüler olmuş kahve zincirlerine inat, Buneos Aires kendine has yüzyıllardır süregelen şehrin tarihini yansıtan irili ufaklı kafeleri ile zamana meydan okuyor.
La Boca’dan şehrin kuzeyine doğru boylu boyunca uzanan ünlü Calle Defensa (Defensa sokağı) şehrin en eski merkezlerinden birine ev sahipliği yapıyor olması ile tarihte ayrı bir yere sahip. Calle Defensa üzerindeki en ünlü meydan ise Plaza Dorrego (Dorrego Meydanı). Plaza Dorrego, Buenos Aires’in en eski yerleşim yerlerinden biri olan San Telmo’ nun (tarihçe Saint Pedro Gonzales Telmo) da kalbi. 17. yüzyıldan bu yana bölge şehrin en önemli ticaret merkezlerinden biri olması özelliğini korumuş. Bugün ise tüm dünyadan sanatçıların tercih ettiği bohem bir yaşam merkezi. Birbirinden özel kafeleri ve pazar günleri açık havada kurulan San Telmo pazarı ile halen şehrin en popüler bölümlerinden. Yıllanmış plaklar, cdler, antikalar ve eşyalar ile dolu dükkanların sıralandığı pasajlar ve sokakları yüzyıllar öncesinin ruhunu yaşatmaya devam ediyor…
Plaza Dorrego’nun olmazsa olmazı ise, dünyanın şarap üretiminde ilk beşi arasında yer alan Arjantin’in en güzel bağlarından üretilmiş şaraplarını deneyimlemek. Arjantin’de halen yıllık bir milyon tondan fazla şarap üretimi yapılıyor. Okyanusa kıyısı olmayan ve ülkenin batısında yer alan Mendoza şehrinde üretilen Mendoza şarapları bugün dünyanın en değerli şarapları arasında geliyor. Ülkeye özel üzümlerden en ünlüsü ise Malbec. En güzel Malbec şaraplarını, Arjantin’in farklı noktalarında üretilmiş muhteşem çeşitleri ile, San Telmo’da olduğu üzere neredeyse rahatlıkla her köşe başına kurulmuş olan şarap satış evlerinde denemek mümkün.
Calle Defensa’nın sonunda, Buenos Aires’in en ünlü meydanı Plaza de Mayo (Mayıs Meydanı) yer alıyor. Etrafını çevreleyen Buenos Aires Haber Alma Ajansı ve Arjantin Ulusal Bankası gibi birbirinden ihtişamlı binalara inat, meydanın tam ortasında yer alan Piramide de Mayo (Mayıs Piramid) yanıbaşında uzanan açık hava parkına, adeta başka bir boyutta yarenlik ediyor… Piramide de Mayo bir sanat eseri olması yanında, ülkenin 1811 (Mayıs ayı) yılında İspanya’ya karşı ilan ettiği bağımsızlığının da simgesi…
Plaza de Mayo, ülke bağımsızlığının ilanı yanında tarih boyunca önemli siyasi olaylara da şahitlik etmiş. Arjantin’in en sevilen başkanlarından Eva Peron’un halka seslendiği ünlü evi Casa Rosada (Pembe Ev) ve Buenos Aires’in en büyük katedrallerinden Metrapolitan Katedrali Catedral Metrapolitana de Buenos Aires (Metrapolitan Katedrali) de burada bulunuyor. Halen Madres de Plaza de Mayo (Plaza de Mayo anneleri) olarak bilinen, evlatlarını askeri cunta yönetimi esnasında kaybetmiş annelere ev sahipliği yapıyor.
Plaza de Mayo’nun kuzeyinde ise dünyanın en geniş bulvarı özelliğini de taşıyan, ismini Arjantin’in özgürlüğüne kavuştuğu gün olan 9 Temmuz 1816’nın anısından alan Avenida 9 de Julio (9 Temmuz Bulvarı) yer alıyor. Bu bulvarın ününe ün katan bir özelliği ise 1936 yılında meydanın merkezine dikilmiş olan, bugün Plaza de la Rebuplica (Cumhuriyet Meydanı) olarak bilinen ve Buenos Aires’in en ünlü bulvarlarından Avenida Corrientes (Corrientes Bulvarı) ile kesişiminde bulunan, 67,5 metre yüksekliğindeki Obelisco de Buenos Aires (Obelisk). Obelisco, Buenos Aires için olduğu kadar Arjantin için de özgürlüğün ve ülkenin tarihinin önemli simgelerinden… Dört farklı yüzeyi ile uzun bir kare piramidini hatırlatıyor. Her bir yöne bakan yüzeyinde ise Arjantin’in ünlü sanatçılarının şiirleri yer alıyor. Obelisco aynı zamanda aktif olarak kullanılan bir sanat öğesi; örneğin 2005 yılında Dünya AIDS günü kapsamında Obelisco’nun tüm yüzeyi dev bir kondom ile kaplanmış ve bir ay süresince AIDS’e karşı gerçekleşen tüm aktivitelerin merkezi olarak kullanılmış.
Obelisco’nun yaklaşık otuz blok kuzeyinde ise ‘’Buenos Aires’in Paris’i’’ olarak ta bilinen, isminden de anlaşılabileceği gibi mimarisi ve sosyal olanakları ile şehrin İtalyan yüzü Palermo bulunuyor. Bilinen en güçlü tarihi kayıtlar, Palermo isminin, şehrin kurulmasının hemen ertesinde Buenos Aires’in bu bölümünü satın almış İtalyan asıllı Juan Domingo Palermo’nun anısından geldiğini gösteriyor.
Palermo’nun en ünlü meydanlarından biri ünlü Avenida General Las Heras (Las Heras Bulvarı) ile Avenida Santa Fe’nin (Santa Fe Bulvarı) buluştuğu nokta Plaza Italia (İtalya Meydanı). Hemen yanıbaşında bulunan Jardin Botanico (Botanik Bahçesi) ise 1898’den bu yana şehrin en önemli yeşil alanını oluştururken, her yıl binlerce turisti büyülemeye devam ediyor. Palermo Soho olarak bilinen bölüm ise Buenos Aires cemiyet hayatının ve lüks sosyal hayatının ana merkezi. Birbirinden güzel kafe ve barların bulunduğu Palermo caddelerinde şehrin bitmeyen enerjisini hissetmek mümkün…
İlginizi çekebilecek diğer yazılar:
Göçlerden okyanusa, okyanustan kalbe akan güzel havalar şehri: Buenos Aires