X

##Goano: Kişisel bilgilerinizin hiç bir öneminin olmadığı, anonim mobil sosyal ağ

Anonim mobil sosyal ağ

Facebook’la birlikte hızla çoğalan sosyal ağlar, tüm internet kullanıcılarının en çok ziyaret ettiği ve kişisel alanları haline getirdikleri platformlar. Artık Facebook ya da Twitter kullanmayan bireyler güncel konuları takip etmekte, arkadaşlarıyla iletişimde kalmakta, ihtiyaç duydukları bilgiye ulaşmakta oldukça zorlanıyorlar.

Toplumdaki sosyal medya kullanım oranında yaşanan bu hızlı artış, bazı önemli sorunları da beraberinde getiriyor. Bu problemlerin en büyüğü ise kişisel bilgilerinize hiç tanımadığınız insanların ulaşabiliyor oluşu. Girdiğiniz farklı sitelerde dolaşımınızı mümkün kılabilmek için Facebook ya da Twitter üzerinden bağlantı kurmanız, büyük bir güvenlik açığını da beraberinde getiriyor ve kişisel bilgilerinizin hiç tanımadığınız kişilerle paylaşılmasına olanak sağlıyor.

Sosyal medya sitelerinin bu açığını yakalayan ve bu durumu bir avantaja çevirerek kullanıcılarına anonim olarak sosyal medyada dolaşım olanağı veren başarılı girişimler son zamanların en çok ilgi gören ve yatırım alan projelerini oluşturuyor. Bu başarılı girişimlerden biri olan Goano uygulaması da, kişisel hiç bir bilginizi paylaşmanıza gerek kalmadan, yani anonim olarak farklı insanlara ulaşmanıza ve gündemi takip etmenize olanak veriyor.

GoanoGencer Soytemiz, Yağız Gürgül ve Emre Gönül ile milli basketbolcular Sinan Güler, Ender Arslan, ve Cenk Akyol‘un melek yatırımcı olarak şirket ortağı olmasıyla birlikte kurulan Goano A.Ş’nin ilk projesi.

Goano’yu nasıl kullanabilirim? 

Uygulama olarak telefonunuza indirebileceğiniz Goano’ya Twitter veya Instagram hesaplarınızdan bir tanesiyle giriş yapıyorsunuz; ancak giriş yaptığınız hesaplarınızdaki herhangi bir bilgiyi Goano kendi içindeki profil sayfanızda kullanmıyor. Bunun yanında Instagram veya Twitter ile bağlanan kullanıcılar, tweetlerini ya da instagram fotoğraflarını “##” hashtag’ini kullanarak yayınladıklarında, paylaştıkları içerik otomatik olarak Goano’ya da düşüyor.

Size sistem tarafından otomatik olarak verilen bir kullanım numaranız oluyor. Bu numarayla birlikte sizi temsil edecek rengi seçiyorsunuz. Platforma dahil olan her kullanıcı ‘@Ano’ olarak adlandırılıyor ve sistemde sadece kişisel etiketleri, rengi ve bulunduğu bölgeyle yer alıyor.

Sistemin bir diğer avantajı ise oluşturulmuş etiketlerden bir tanesinin üzerine tıklayarak aynı etiketi yazan kullanıcıları ve o kullanıcıların gerçekte size olan uzaklığını görebiliyor oluşunuz.

Listelenen kullanıcıların üzerine tıkladığınızda bu kullanıcılara mesaj yazabiliyorsunuz. Kullanıcılardan mesaj aldığınızda ise ana ekranın üstünde yer alan ve seçtiğiniz renge bürünen “##” işareti hareket ederek sizi uyarıyor.

Gencer Soytemiz

Goano’nun kurucu ortaklarından Gencer Soytemiz, başarılı girişimi ile ilgili bazı önemli noktalara şöyle dikkat çekiyor;

‘’Günümüzde her şeyin dış dünyaya ifşa edildiği bir dönemde yaşıyoruz. Kişisel bilgilerimiz , fotoğraflarımız, videolarımız çoğunlukla ulaşılabilir. İnsanlar bizi internette arattığı anda bize dair bir fikirde bulunabiliyorlar ve kimi zaman önyargılı yaklaşıyorlar kimi zamansa kişi, sosyal medyada kendini tanıttığından çok daha farklı olabiliyor.

Goano olarak biz, tüm bu bilgiye ihtiyacımız olmadığını fark ettik.  Kısa ve öz olarak insanların ilgi alanlarına göre kişilerle iletişim halinde olabildiği bir uygulama bu. Kişilerin kim olduğu, fotoğrafları, cinsiyetleri bizim için bir önem taşımıyor. Bu da insanların farklı konular hakkında dürüstçe konuşabilmeleri, fikir sunabilmeleri anlamına geliyor. İnsanların anonimken “nasıl olsa beni tanımıyor” deyip rahat rahat konuşabildiği bir gerçek. Otobüsteki Ayşe teyzenin yanınıza oturup hayatından, oğullarından bahsedip sonra çekip gitmesiyle aynı ihtiyaç. Hepimiz birbirimize bir şeyler anlatmak istiyoruz. Bu anlamda Goano anonimliği koruyabilme ihtiyacına cevap verdiği gibi aynı zamanda insanların ortak özelliklerini kullanarak bir topluluk yaratma ihtiyacına da cevap veriyor.

Aynı ilgi alanına sahip ama çoğunluk oluşturamamış bir sürü küçük grup var. Bu topluluklardan sayıca o kadar çok var ki, büyük bir çoğunluk topluluğuyla aynı sayıdalar. Fakat bir çok sosyal medya uygulaması sadece bu büyük çoğunlukla ilgileniyor. Daha az ilgi gösterilen konular buralarda yer bulamıyor. Goano öyle bir imkan sağlıyor ki tüm değişik ilgi alanlarına sahip insanlar burada toplanabilir ve küçük gruplar dediğimiz insanlar kendi aralarında büyük bir ağ yaratabilir. O kadar ucu açık ki aslında goanonun hangi ihtiyaçlara hizmet edeceğini kendi kullanıcıları ve onların ilgi alanları belirleyecek.

Biz Goano’ya global olmayı hedefleyerek başladık. Uygulamayı da geliştirme sürecimizde hep belli bir coğrafyayı veya topluluğu değil tüm dünyayı hesaba kattık; tüm dünyaya hitap etmeyi amaçladık. Goano double hashtag (##) girilerek kullanılan bir uygulama olduğu için, insanlar kendilerini nasıl ifade etmek istiyorlarsa o şekilde ifade edebilecek imkana sahipler. Basit bir şekilde istedikleri double hashtagi girerek dünyanın öbür ucundaki bir insanla bile paylaşımda bulunabilirler. Biz Goano’yu dünya üzerinde büyük bir network yaratma potansiyeline sahip bir uygulama olarak görüyoruz. ‘’

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale