X

Gmail’in bu özelliklerini kullanmadığınıza çok pişman olabilirsiniz

Gmail, bundan 10 yıl önce sahneye çıktığında kısa bir süre içinde Yahoo, Hotmail, AOL gibi dünya devi olan mail sağlayıcılara alternatif olmayı başardı. 2015 Mayıs ayı itibariyle Gmail’in dünya çapında 900 milyon kullanıcısı var. Ancak maalesef insanlar Gmail’in sunduğu özelliklerin, belki de sadece yüzde 10’unu kullanıyor.

Uplifers olarak Gmail’in bilinmeyen özelliklerini sıraladık:

1. Gönderilmiş maili geri alın

Bir maili gönderdikten hemen sonra fikriniz mi değişti? Çok geç kalmadan geri alabilirsiniz. Bunun için Gmail hesabınızın sağ üst köşesinden ayarlar sekmesine tıklayıp, genel kategorisinde “göndermeyi geri al” kutucuğunu aktif hale getirmeniz gerekiyor. Gmail bunun için size maili gönderdikten sonra 10, 20 veya 30 saniye süre tanıyor.

2. Gmail’i varsayılan mail uygulamanız yapın

Chrome tarayıcınıza ekleyeceğiniz bir uzantı sayesinde, Gmail hesabınızı varsayılan mail adresi yapabilirsiniz.

3. Mailinizi kimin açtığını görün

Son dönemde çıkan birçok uygulama sayesinde, gönderdiğiniz mailin okunup okunmadığını görmeniz mümkün. Hatta bazı uygulamalar, gönderdiğiniz kişi sizin mailinizi açtığında haberdar ettiği gibi, alıcıya da takip edildiğine dair hiçbir bildirimde bulunmuyor.

2015 Mayıs ayı itibariyle Gmail’in dünya çapında 900 milyon kullanıcısı var.

4. Tek bir tıkla reklam mail listelerinden çıkın

Mail adresinizi bu siteye girdiğinizde ilginizi çekmeyen, bir dönem mecburen üye olduğunuz mail listelerinin hepsinden tek seferde çıkabilirsiniz.

5. En çok yer kaplayan mailleri bulun

Gmail her ne kadar “bir daha mail silmek zorunda kalmayacağınızın” sözünü verse de mail kutunuzu doldurmuş olabilirsiniz. Bu uygulama sayesinde en çok yer kaplayan mailleri tespit edip, onların arasından gereksiz olanları kendiniz silebilir ve bu sayede alan açabilirsiniz.

6. ‘Tümünü yanıtla’ seçeneğini varsayılan yapın

Sıradan bir kullanıcı için biraz riskli olsa bile bazı iş yerlerinde her şey zincir mailler üzerinden ilerliyor. Mail ayarlarınızın genel sekmesinden yapacağınız ufak bir değişiklikle, bundan sonra toplu mailleri gönderirken birilerini unutma stresinden kurtulabilirsiniz.

7. Google takvim uygulamasından yararların

Google’ın takvim uygulamasını cep telefonunuza indirip daha kolay organize olabilirsiniz.

8. Gmail’e çevrimdışıyken de erişin

Her zaman internete bağlı olmak mümkün olmayabiliyor ancak bazı uygulamalar sayesinde internet bağlantınız olmasa da maillerinize ulaşabilir, mail yazabilirsiniz. Böylelikle internete bağlandığınız an, vakit kaybetmeden gönderebilirsiniz.

9. İstediğiniz mailler, önceden belirlediğiniz klasöre gitsin

Gmail hesabınızın ayarlar ve daha sonra filtreler sekmelerini kullanarak istediğiniz maillerin, otomatik olarak sizin belirlediğiniz klasörlerde toplanmasını sağlayabilirsiniz.

10. İletişim listenizdekileri takip edin

Gmail hesabınıza indireceğiniz bir uzantı sayesinde, listenizdeki kişilerin Twitter LinkedIn güncellemelerini görüntüleyebilir ve kimin ne yaptığını daha kolay takip edebilirsiniz.

Gmail ayarlarınız sayesinde gönderdiğiniz bir maili geri alabilirsiniz.

11. Maillerinizi şifreleyin

SecureMail hizmeti sayesinde, istediğiniz kişiye şifrelenmiş bir mail gönderebilirsiniz ve sadece sizin belirlediğiniz bir şifreyle karşı tarafın bu maili okumasını sağlayabilirsiniz.

12. Hangi maillerin daha önemli olduğunu tespit edin

İlk bakışta hangi mailin daha önemli olduğunu anlayabilirsiniz. Gmail hesabınızın ayarlar ve daha sonra genel sekmesinden yapacağınız değişiklikle, bir maili açmadan önce “>” işareti varsa grup maili olduğunu, “>>” işareti varsa sadece size gönderilmiş bir mail olduğunu ilk bakışta anlayabilirsiniz.

13. Hiçbir maili atlamayın

Bazı maillere yanıt vermeyi unutuyor musunuz? İndireceğiniz bir uygulama size yanıt vermeyi atladığınız mailleri hatırlatabilir ve bu maili tekrar gelen kutunuzun en üst sırasına çıkarabilir.

14. Klavye kısayollarını öğrenin

Google, sık kullanılan kısayolların bir listesini hazırladı. Siz de bu kısayolları öğrenip daha hızlı çözümler üretebilirsiniz.

15. Fazla gürültü yapanları ‘yoksayın’

Bazı ofis arkadaşlarınız, olur olmaz her mail için “tümünü yanıtla” seçeneğini kullanıyorsa, o kişiden gelen mailleri görmemek için önce maili açın, daha sonra da sağ üstteki “diğer” sekmesinin altındaki “yoksay” sekmesini tıklayın.

16. Daha sonra göndermek istediğiniz mailleri zamanlayın

Birçok kişi Boomerang‘ın Gmail’in kayıp parçası olduğunu söylüyor. Bu uygulama sayesinde, gelecekte göndermek istediğiniz mailleri zamanlayabilirsiniz. Uygulama aynı zamanda, kimin gönderdiğini maili açtığını ve yanıt alamadığınız önemli mailleri de hatırlatıyor.

17. Şablon yanıtlar kullanın

Bazı durumlarda aynı mailleri göndermeniz gerekiyorsa, Gmail hesabınızın ayarlar sekmesinin altındaki labs bölümünden şablon mail oluşturabilirsiniz.

18. Gönderilen her adresin altında Google harita görseli isteyin

Yine labs sekmesinin altından “Postada Google haritalar önizlemesi” bölümünü etkinleştirin.

Kaynak:
Super Compressor

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale