Gloria: Yaşlı bir kadının genç ruhunun hikayesi

rsz_1rsz_gloria_2
Yaşlı bir kadının genç ruhunun hikayesi

Geçtiğimiz yıl Filmekimi seçkisinin en dikkat çekici filmlerinden biri olan Gloria, nihayet bu hafta sinemaseverlerle buluştu. Festivaldeki son gösterimine yetişebilmiş olan ben, film bir an evvel vizyona girse de hakkında iki kalem oynatabilsem diye bekliyordum açıkçası. Çünkü film, tıpkı etkileyici başrol karakteri Gloria gibi ışıldıyor adeta.

Görselliğin haddinden fazla ön planda olduğu -ve büyük bir kısmının yapay olduğu- Hollywood yapımlarının ağzından kayda değer bir laf duymanın hasretini çekenlerin, naif görselliğinin ardında pek çok şey dillendiren “art house”  filmlere düşkünlüğü kimilerince övülür, kimilerince yerilir malum. Sanat sineması düşkünleri bu işe gönüllerini verdiklerinden, taraf tutmaktan ve genellikle yanlı olmaktan kendilerini kurtaramazlar. Bu taraflılık konuyla pek de ilgisi olmayanların gözünde “yersiz”dir ve savunulan hakkında önyargı oluşmasına sebep olur ne yazık ki.

rsz_gloria_1Varacağım nokta şudur ki; siz şimdilik bırakın önyargılarınızı bir yana (varsa tabii), Gloria ne diyor bir kulak verin. Ellili yaşlarını aşmış, boyunu geçmiş çocukları olan bu kadının yaşam gücüne tanık olun. İzin verin sizi de büyülesin, ilham versin.

Gençliğinde bir kez evlenmiş ve eşinden yıllar evvel ayrılmış olan Gloria’nın tek başına kurduğu bir düzeni vardır. Evlilik çağına gelmiş çocukları olan ve hatta babaanne olan güzel kadın, bir yandan da çalışma hayatına devam etmektedir. Yalnızlık zaman zaman içini sızlatıyordur, zaman zamansa konforlu hissettiriyordur. Bazı geceler, yalnızlığını az da olsa gidermek ve çılgınlar gibi dans etmek için yaşıtlarının takıldığı bir gece kulübüne gider ve bu gecelerden birinde Rodolfo ile tanışır.

Rodolfo’nun hayatına girişi, Gloria’nın konfor alanının güvenilirliğini tehdit edeceği gibi hayat içerisindeki duruşunun sağlamlığını test etmesini sağlayacak bir sınav gibidir adeta. Tanıdığınızda siz de anlayacaksınız; Rodolfo erkek ırkının kadın ırkına Tanrı tarafından gönderilmiş bir sabır testi olma özelliğini layığıyla sergileyebilen bir karakter.

rsz_gloria_6

Rodolfo’nun yalnız kalma korkusunu dindirme yöntemi, kızlarının ve onların annesi eski eşinin kendisine duyduğu maddi bağımlılığa sıkı sıkıya tutunması olarak karşımıza çıkıyor. Evet, erkekler bizim gibi toplumlarda hayatlarındaki kadın figürlerinin maddi olarak kendilerine bağlı olması fikrinde huzur bulurlar. Kadınlarsa içten içe bu durumu sindirebilmek için kendilerine sunulan maddi imkanların en doğal hakları olduğunu savunarak mutlak dengenin bulunmasına katkıda bulunurlar.

rsz_gloria_3

Yaşamın başından sonuna bir imtihan olduğu inanışından yola çıkacak olursak; Gloria’nın yalnızlık ile baş etme yöntemi her döngüde bir kez daha sınanacaktır. Ve hayat, bu güçlü kadının duygusal mod eğrisinde dibe yaklaştığını hissettiği anda, sokakta gösteri yapan bir kukla aracılığıyla dalga geçercesine suratına gülecektir. Yeterli vaktin geçmesinin ardından bu sinir bozucu duruma Gloria Usta’nın cevabı kocaman bir kahkaha olacaktır.

A094_C002_0101MY.0001354F

Geçtiğimiz yıl Şili’nin “En İyi Yabancı Film” dalında Oscar adayı olan “No”nun yönetmeni Pablo Larraín, bu filmin de yapımcılarından. İki filmin seyri sonrasında insanın içinde yeşerttiği duyguların benzerliği oldukça şaşırtıcı. Gözlemleri, vurguları ve söylemleri sağlam nadide filmlerden her ikisi de.

Son olarak üstüne basa basa belirtmeliyim ki; Gloria karakterini beyaz perdeye, performansı tek kelimeyle mükemmel olan Şilili oyuncu Paulina García taşımasaydı eminim ki biz başka bir film seyretmiş olurduk. Bir oyuncunun filmini nerelere taşıyabileceğinin son dönemdeki en güzel örneği ile karşı karşıyasınız değerli izleyenler, bu fırsatı kaçırmayın.

 

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.

Şeyda Kartal
Şeyda Kartal, aslen Yıldız Teknik Üniversitesi İktisat Bölümü mezunudur. Lisans eğitimi sırasında kontrolden çıkan sinema sevgisi onu bir ekonomist olmaktan alıkoymuş ve kendini film ... Devam