Astronomi gibi ciddi bir emek ve sıkı çalışma isteyen alanlarda, katedilen mesafeler ve kilometre taşı niteliği taşıyan gelişmeler erkeklerin işiymiş gibi bir algı hakim. Bu konuda medyanın payı elbette çok büyük. Medyada geri planda kalsalar da, kadınlar bilim alanında en az erkekler kadar büyük roller alıyor. İlk uzay keşiflerinde büyük roller alan kadınlar; sıkı çalışma ve yeteneğe göre yapılan iş bölümü sisteminin, yani meritokrasinin önemini dünyaya duyuruyorlar.
Tarihin en önemli gelişmelerine büyük katkılarda bulunan 4 zeki kadının hikayesine kulak verin.
Maria Mitchell, Katherine G. Johnson, Dorothy Vaughan ve Mary Jackson tarihin anlatılmayan hikayelerinden birine sahip. 4 siyahi kökenli kadın, NASA’da büyük işlere imza attılar. Uzay ve bilimin derinliklerindeki sorunları dehalarıyla çözmeye çalışan bu kadınlar, gelmiş geçmiş en önemli NASA operasyonlarından birinde de büyük rol oynadılar.
Fırsat eşitliğine kapı açan Maria Mitchell
Gökbilimci Maria Mitchell, 1876 tarihinde Vassar’da kadınlara Amerika bilim dünyasının kapılarını açtı. 18. yüzyılın ortalarında NASA’nın jet hareket laboratuarında yer alan kadın mühendis ve bilim insanları, uzay keşiflerine önemli ölçüde katkıda bulunmaya başladı.
Bu sırada, kıtanın karşı kısmında benzer gelişmeler kendini gösterdi. Güney tarafta, siyahi kadınlardan oluşan bilim insanları ve mühendisler erken uzay keşiflerine liderlik ediyor, NASA’nın Hampton’da yer alan Langley Araştırma Merkezi’nde çalışmalar yaparak Amerika’nın soğuk savaşı kazanmasına yardımcı oluyordu.
“Bilgisayar” kavramının hayatımıza yönetici makine sıfatıyla girmesinden çok daha önce, bu akıl dolu kadınlar insan bilgisayarlar olarak görev yapıyordu. İşleri, profesyonel bir şekilde hesaplamalar yapmak ve matematiksel bir biçimde düşünerek hayatlarını kazanarak ülkelerine katkıda bulunmaktı.
Neil Armstrong’un arkasındaki gizli güç Katherine Johnson
Neil Armstrong aya ayak bastığında ise, arkasındaki kadınların varlığının medyada görünürlüğü elbette daha azdı. “İnsanlık için büyük” olan bu adım, kadın matematikçiler ekibi tarafından güçlendirilmişti. Projenin arkasındaki ana beyin Katherine Johnson, aya ayak basmayı sağlayan uzay aracı Apollo 11’in gelişimine çok önemli katkılarda bulundu. Johnson, Amerika Başkanı tarafından Başkanlığa ait Özgürlük Madalyası ile ödüllendirildi.
II. Dünya Savaşı sırasında görev yapan dahi matematikçi Dorothy Vaughan
1943 tarihinde geçici olarak savaşta görev yapmaya karar veren Dorothy Vaughan, mesleği olan matematik öğretmenliğini bırakarak inandıklarını gerçekleştirmek üzere Langley Laboratuarı’ına geldi. İki yıl sonra Dorothy Vaughan Doğu Bölgesi Hesaplamaları kısmına atandı. Bu grup tamamen siyahi kadın matematikçilerden oluşuyordu. Zaman içinde, hem bireysel hem grup olarak, Doğu Hesaplayıcıları araştırmalara yaptıkları katkılarla Langley’de kendilerini gösterdiler.
NASA’nın ilk kadın mühendisi Mary Jackson
Virginia’nın Hampton şehrinde büyüyen Mary Jackson, liseden onur dereceleriyle mezun oldu. Hampton Enstitüsü Matematik ve Fizik Bilimi’nden üniversite mezuniyetini alan Jackson, 1958’de Nasa’nın ilk siyahi kadın mühendisi oldu.
1985’te Langley’den emekli olan Jackson’ın ödülleri arasında Apollo Grup Başarı Ödülü ve Langley Yılın Gönüllüsü Ödülü bulunuyor.
Başarı hikayesinin anlatıcısı Margot Lee Shetterly
Bu 4 dahi kadından biri olan Dorothy Jackson’ın eski öğrencisi Margot Lee Shetterly, Gizli Figürler: Uzay yarışına yardımcı olan Afro-Amerikalı Kadınların Hikayesi adlı kitabında, medyada hakettikleri yeri bulamayan bu lider niteliğindeki kadınların hikayesini anlatıyor:
“Bu dahi kadınlar, İkinci Dünya Savaşı’na ve Soğuk Savaş’a dahil oldu. Sivil haklar hareketine katkıda bulundu. Ben de bu figürler üzerinden çok katmanlı bir hikaye anlatmak istedim.”
Kitabın Gizli Sayılar adıyla şu anda vizyonda olan bir filmi de bulunuyor.
İlgili yazı: Kadın-erkek eşitsizliğini yıkmak için neler yapılabilir?
Kaynak: Brainpickings
Independent
Nasa