Çağımızın odak noktalarından biri başarılı olmak. Her ne kadar hayatımızın böylesine merkezine koymamamız bir olgu olsa da, başarılı olmak insanın tatminkar bir hayat sürmesi için gereklidir. Birazdan okuyacağınız hayat dersi niteliğindeki maddeler, girişimcilerin ve iş hayatında önemli yerlere gelmek için aktif olarak çalışan insanların deneyimlerinden, gözlemlerinden ve hatalarından yola çıkılarak hazırlanmıştır. İşte girişimlerinizde başarılı olmak ipuçları…
1. Günlerce çalışıp uzun vadeli planlarla iş yürütmek yerine hızlı karar verip hata yapmanız, aldığınız geri bildirimler ve eleştirilere göre işinizi yönlendirmenize ve ortaya daha iyi işler çıkarmanıza yardımcı olur.
Zaman, sahip olabileceğiniz en değerli şey olduğu gibi aynı zamanda en çabuk tükenen kaynaklarınızdan biridir. Hız size işinize tutku ve motivasyonla bağlanmanız için olanaklar sunar. Planlarınızdan öğrenmek yerine deneyimleriniz yoluyla öğrenmek her zaman daha değerli ve kalıcı sonuçlar meydana getirir.
2. İçinden çıkamayacağınız ikilemlerde kalmamak için zor kararlarınızı ertelemeyin. Her şeye mümkün olduğu kadar çabuk karar vermeniz, size yeni seçenekler ve esneklik sağlayacaktır.
Kararlarınızı son anda vermek, içinden çıkılamayacak durumlarda kalmanıza sebep olabilir. Bunun yerine, yapacağınız şeye hemen karar verin ve uygulamaya sokarak kendinize seçenekler yaratın.
3. Taktikler aramayın, stratejiler yaratın.
Size ne yapmanız gerektiğini söyleyen bir sürü taktik ya da izlemeniz gereken yol haritaları bulabilirsiniz. Bunun yerine, içinde bulunduğunuz durumu, kaynaklarınızı ve çevrenizdeki insanları iyi analiz ederek kendi stratejilerinizi yaratın. Büyük şirketler genelde eski moda iş planlarından ya da iş modellerinden yararlanmak yerine yeni modelleri inceleyerek şirketleri için iyi olabilecek stratejiler oluşturma yolunu izlerler. Başka şirketlerin taktiklerini olduğu gibi kopyalayıp bunlardan olumlu sonuçlar ummak kolayca düşebileceğiniz bir yanılgıdır.
4. Her şeyi her an denemek yerine doğru zamanı, doğru yeri, doğru insanları bekleyin
Her şeyin bir yeri ve zamanı vardır. Önünüze gelen her fırsata, her fikre ve yeniliğe atlamak yerine, tecrübelerinizden ve geçmiş deneyimlerinizden yola çıkarak sizin için en uygun olan zamanı, yeri ve kişileri belirleyin. Unutmayın; yeni bir iş kurmanın en zor yanı o işe başlamak değil devam ettirebilmektir.
5. Kendi problemlerinizi değil “onların” problemlerini çözün
Bu söylemi iş dünyasına uyarladığımızda satıcının değil, alıcının problemine odaklanın olarak da değiştirebiliriz. Sizin işinizi kolaylaştıracak çözümlere odaklanmak yerine tüketicilerin ve alıcıların problemlerine odaklanıp onları çözmeye çalışmak her zaman daha kazançlıdır. Unutmayın, kimse sizin problemlerinizle ilgilenmez; herkes kendi probleminin çözüme ulaştırılmasını bekler.
6. Kısa süreli değil, uzun süreli çözümler bulun
Size şu anda değer katabilecek seçimler yapın. Yavaş yavaş, yaptıklarınızın sonuçlarını görerek ilerlemeniz, size seçenekler sunar ve karar verme sürecinizi hızlandırır.
7. Prototipler ve taslaklar üzerinde çalışmak yerine, işinize yoğunlaşın ve sonuca en yakın ürünleri elde etmek için uğraşın
Sonucunda hiçbir işe yaramayacağını bildiğiniz bir şey için zaman harcamak kadar canınızı sıkabilecek ve sizi demotive edebilecek başka bir şey daha yoktur.
Genelde ortaya çıkarılan ürün hiçbir zaman tasarlandığı gibi olmaz. Bu nedenle tasarım üzerinde harcayacağınız zamanı ürününüze harcayın ve işinizi bir an önce bitirmeye bakın. Tabii ki farklı ürünlerin farklı dizaynlara ve tasarımlara ihtiyacı olabilir fakat dikkatiniz her zaman ürününüzün kalitesinde olsun, taslağının değil.
8. Verileri karar alırken yanılmaz bir pusula olarak kullanmayın; kararlarınızı yönlendirmek için rehber olarak kullanın
Yeni bir şeyler ürettiğiniz her an tamamlanmamış verilere sahipsiniz demektir. Bilgilerin kesinliğinin şüpheli olduğu bir dünyada, veriler karar almanız konusunda size yardım edebilir fakat kararlarınızı tamamen verilere dayanarak vermemelisiniz…
Zamanınızı doğru soruyu sormak için harcayın, doğru cevapları bulmak için değil.
9. Müşterilere istedikleri her şeyi sunmak yerine önerilerini dinleyin ve geri bildirimlerine göre hareket edin.
Küçük şirketlerin en avantajlı taraflarından biri, müşteriyle birebir iletişim halinde olabilmek ve müşterilerinin hizmetten memnun kalıp kalmadığını gözlemleyebilmektir.
Eğer müşterinizi birebir dinleme fırsatınız yoksa, verdiğiniz hizmetin işe yarayıp yaramadığını bir şekilde gözlemlemeye çalışın.
10. Yeniliğe açık olmak güzeldir ancak sürekli yenilik peşinde koşmak yerine, farklı ve daha iyi şeylerin peşinde koşmaya çalışın
Yeniliklerin size kazandıracağı çok şey olsa da yalnızca yenilik istemek tek başına yeterli olmayabilir. Yenilik insanlarda değişim yaratır, bu noktada bu değişimin mümkün olabildiğince farklı ve yüksek kalitede olmasına dikkat etmeniz önem taşımaktadır.
11. Para biriktirmekten asla vazgeçmeyin
Tüm şirketlerin batış hikayesinin ardında tek bir gerçek vardır: Parasızlık. Sahip olduğunuz kapital sizin için zaman ve seçenekler yaratır; kaçınılmaz hatalarınızın, kontrolünüz dışında gelişen faktörlerin üstünü örterek sürekli oyunda kalmanıza yardımcı olur.
Küçük de olsa biriktireceğiniz kapital, yeni fikirlerinizi test etmeniz, büyük değişiklikler yaratacak girişimler için risk almanız ve harekete geçmeniz için hayati bir önem taşımaktadır.
12. Her zaman en kötü senaryoyu düşünerek hareket edin
Projeler genelde planlandığından daha uzun zamanlarda bitirilir. Üretim aşaması ise proje aşamasından çok daha zor ve daha zahmetli bir iştir. Satışlar hiçbir zaman planlandığı gibi gitmez. Ekonomi sürekli değişir ve yön değiştirir.
Böyle bir ortamda tek garantiniz her şeyin bir gün değişeceği gerçeğidir. Geçmiş rakamlara bakarak gelecek planları yapmak bu değişimi bol süreç için ne yazık ki akıllıca bir seçim değildir.
Değişen koşullara ayak uydurmaya çalışıp kendinizi hırpalamak yerine sabit kalan, değişmeyen durumları inceleyip bu noktalara odaklanarak plan yapmak daha akıllıcadır. Stratejilerinizi oluştururken planlarınızı sürekli olarak alternatifli tutmak, her zaman bir B planı yaratmak, ekonominin değişen koşullarına uyum sağlamaya çalışırken ayakta durmanızı sağlayacaktır.
13. En iyiyi hedefleyin, en iyiyi kazanın
Bir çok start-up projesinin çöpe gitmesinin sebebi, çözülmeye çalışılan problemlerin bir sebebi olmasıdır. Hedefleri büyük tutmadıktan ve büyük sonuçlar elde etmedikten sonra başarının gelmesi ne yazık ki imkansızdır.
Büyük kazanmak, daha fazla çalışmak olarak anlaşılmamalıdır. Eğer büyük kazanmak için her şeyi en iyi düzeyde yapmaya çalışırsanız hiçbir işinize tamamen odaklanamaz ve başarısız olursunuz. Bu nedenle her zaman az çalışarak çok kazanacağınız işlere odaklanın.
14. Ürününüzü herkese pazarlamaya çalışmak yerine yalnızca bir alıcıya yoğunlaşın ve onunla çalışın
Tüm piyasaya açılmak ve herkese hitap etmeye çalışmak hiçbir şirket için mümkün değildir. Tüm potansiyel müşteriler farklı problemlere sahiptir ve hiçbiri ortalama müşteri olmak istemezler. Dikkatinizi yalnızca bir projeye ve müşteriye vererek ortaya başarılı bir çalışma çıkarmaya ve bu projenizi gelecek müşterilerinizde referans olarak kullanmaya çalışın.
15. Herkesten daha iyi olduğunuz yanılgısına asla düşmeyin
Eğer gerçekten o odadaki en zeki insan sizseniz, çalışmak için seçtiğiniz insan yanlış seçimdir. Sizden daha iyi olduğunu düşündüğünüz insanları işe alın. Sizden daha iyi olan insanlarla çalışın. Onları dinleyin ve size bir şeyler katmalarına izin verin. Hataların sorumluluğunu kendi üstünüze alın, başarılarınız için onları onurlandırın.
İlginizi çekebilir: Başarılı olmak için: İşe, başarılı bir insan gibi düşünmekle başlayın