Birçok kişi Avustralyalı girişimci Lisa Messenger‘ı 2013’te sıfır para ve sıfır tecrübeyle çıkarmaya başladığı The Collective dergisiyle tanıyor. Oysa gerçekte Messenger sadece bundan ibaret değil; o Arianna Huffington, George Clooney, Richard Branson gibi isimleri vizyonuyla etkileyen ve dergi sektörünü derinden değiştiren bir isim.
Lisa Messenger’ın The Collective dergisi kısa sürede o kadar başarılı oldu ki, şu anda dünyanın 37 ülkesine yayılmış durumda. Messenger’ın bu kadar başarılı bir işe el atması ise onun tam 20 yılını aldı. Bu 20 yıl boyunca o da birçoğumuz gibi ülkesinin dışında iş yapmaktan korktu, deneyimsizliğini bahane etti, yanlış şeylere kafa yordu, kendisine bir destek aradı, hatta insanların onayını alması gerektiğini düşündü. Ancak 20 yılın sonunda, bu hataları yapmamaya ve küresel çapta bir iş kurmaya karar verdi. İşte Lisa Messenger’ın da uyguladığı, dünya çapında iş yapmak isteyenlerin uygulaması gereken kurallar:
1. Cesur olun ve planınız basit olsun
Neden dünya çapında bir iş yapmak istediğinizi düşünün. Aslında sizi dünyaya açılmaktan alıkoyan şey sadece korkularınız ve yanlış düşünceleriniz. Bir kere başlayınca, o kadar karmaşık olmadığını göreceksiniz.
Ayrıca, girişimcilerin yüzde 99’u yüzlerce sayfa dolusu iş planları yazsaydı ve dünyaya açılmadan önce en ince detayları bile hesap etseydi ne olurdu, hiç düşündünüz mü? Lisa Messenger da kendisinin amacına sadık, sezgilerine güvenen biri olduğunu görmüştü. En uzun planı iki sayfadan ibaretti, hatta bazen iki cümleyle anlatılabilecek kadar basitti.
İlgili yazı: Başarılı girişimcilerin ilham veren sözleri
2. Fikrinizi önceden satın
İş planı yazıldıktan sonra Lisa Messenger hemen gidip kurumlarla görüşmüş ve onlara fikrini anlatmıştı. Böylelikle dünyaya açılmak için ihtiyacı olan parayı buldu. Onun kafasındaki her bir ayrıntı, önceden satılmıştı. Buna vizyoner olmak ve daha sonra uygulamak deniyor.
Uygulama aşamasında ise Lisa Messenger’ın en büyük avantajı, takımlar kurup, onları bir araya getirmek ve fikrini gerçekleştirmekte çok başarılı olmasıydı. The Collective’in ilk zamanlarında Lisa Messenger o kadar azimliydi ki; kurumlara parası, ekibi, deneyimi olmadığını ama sözünü yerine getireceğini söylemişti. Geleneksel dergiler, gelir elde etmek için reklam almanın yollarını ararken, Lisa Messenger firmalarla sponsorluklar yaptı.
Eğer fikrinizi gerçekleştirmek istiyorsanız, çok mücadele etmeli ve fikrinizi önceden satmaya kararlı olmalısınız. Ancak bu sayede dünyaya açılma başarısını elde edebilirsiniz. İlk başlarda adeta maden arar gibi çabalamanız gerekebilir ancak işler büyüdükçe bunun kolaylaşacağından emin olabilirsiniz.
3. Ülke dışındaki fuarlara katılın
Lisa Messenger The Collective’in ilk zamanlarında Distripress adında bir etkinlik olduğunu duyuyor ve buraya pazarlama direktörüyle birlikte katılıyor. Etkinliğe gitmek için bile bir sürü anlaşma yapmaları gerekiyor ve bir şekilde gidiyorlar. Burada ise 13 küresel medya dağıtımcısıyla randevu ayarlamayı başarıyorlar. Etkinliğin sonunda ise bu dağıtımcı şirketlerin her biriyle anlaşmayı başarıyorlar.
İlgili yazı: Girişimci olmak ya da olmamak işte tüm mesele bu!
4. Birlikte iş yaptığınız herkesi önceden ikna edin
Küresel bir dağıtımcıyla çalışmaya başladığınız zaman, her bir piyasada belli bir hızı garanti etmenizi isteyeceklerdir. Bir ürünü rafa koymanın yanında, onun raftan satın alınmasını sağlamak da bir o kadar önemli.
Lisa Messenger, dağıtımcıları ikna etmek için onlara kârının bir kısmını vereceğini garanti etmişti. Bu, dergi piyasasında o zamana kadar hiç yapılmadık bir şeydi. Dağıtımcılar ise derginin satılacağını nereden bildiğini sorgulamaya başlamışlardı çünkü dergi satmazsa, dağıtımcılara borçlu olacaktı.
Lisa sonraları bu taktiği için “anlaşmaları tersinden yapma” ifadesini kullanacaktı.
5. Doğru yaklaşımı bulun ve geleneksel medyayı deneyin
Televizyon, yazılı basın ve radyo gibi geleneksel mecralara uygun yaklaşımlar geliştirin. Bu kanallarda markanızla başarılı olmanın yolu, yaklaşımınızda gizli.
Birçok girişimci, “Bu benim hikayem ve ben muhteşemim” diyerek yola çıkıyor. Oysa bu işe yarayan bir yaklaşım değil. Geleneksel mecraların hedef kitlesini de kucaklayacak bir yaklaşımınız olmalı.
6. Sosyal medya stratejilerinizi gözden geçirin
Dünyaya açılmak isteyen bir girişimciyseniz, kısa ve öz bir sosyal medya stratejinizin olması lazım. Aynı The Collective gibi… Böyle bir stratejiye sahip olmanın anahtarı, hedef kitlenizle ilişkili özgün içerikleri, doğrudan paylaşmak.
Sosyal medyada başkası olmaya çalışmayın. Girişiminizin özünde ne olduğunu unutmayın ve mesajınızı elinizden gelenin en iyisiyle iletmeye çalışın. Girişiminizle ilişkili etkin kişiler bulursanız, onların gönderilerine yorum yapmayı veya paylaşmayı unutmayın. Böylelikle onlar da sizin gönderilerinizi paylaşabilir ve etkin bir etkileşim kurabilirsiniz.
İlgili yazı: Freelance çalışmak mı, yoksa girişimcilik mi size daha uygun?
7. İş kültürünü yükseklere çıkarın
Girişiminiz büyüdükçe, ekibinizdekilerin vizyonunu etkileyebilirsiniz. Lisa Messenger, sosyal medyadan “Yaşasın, bugün cuma” yazan bir çalışanının gönderisinin altına, “Bizim kültürümüzde işimizi düşmanca göstermek yer almıyor” diye yazmıştı.
Dünyaya açılmak için, sizin için ve sizinle çalışmayı seven bir ekibinizin olması lazım.
8. Yetenekleri ortaya çıkarın
Ekibinizi büyütmek yerine, o iş için en uygun kişileri seçmeye özen gösterin. Freelance çalışanlara ise her zaman büyük paralar ödeyemeseniz de onlara bazı ürünleri hediye edebilirsiniz veya bazı özel davetlere çağırabilirsiniz.
Kaynak:
Addicted2success