Girişimci olmak ya da olmamak işte tüm mesele bu!
Son günlerde “girişimcilik” kelimesini daha önce hiç duymadığımız kadar sık duyuyoruz. Gün boyunca sosyal medyada “İşten ayrılıp kendi girişimini kurmanın yolları” ya da “İçinizdeki girişimciyi açığa çıkarmak” gibi içeriklerle karşılaşırken ve artık girişimci olmak, modern hayatın zincirlerinden kurtulmak olarak algılanırken, biz de konuya başka bir yerden bakmak istedik: Acaba girişimcilik sizin için gerçekten uygun bir yol mu?
İşte bunu anlamanın yolları ve girişimcilik yoluna çıkmadan önce kendinize sormanız gereken bazı önemli sorular:
Gerçekten kendi işinizin patronu olmak istiyor musunuz?
Hiç kuşkusuz, bu soruya pek çoğumuz hiç düşünmeden coşkulu bir “Evet!” deriz. Ancak bu soruya heyecanla evet demeden önce, kendi işinin patronu olmanın getireceği sorumlulukları kendinize bir daha hatırlatmalısınız. Örneğin patron olduğunuzda işinizi evinize ya da özel hayatınıza taşımamanız artık neredeyse imkansızdır. Çünkü aklınız 7 / 24 işinizi nasıl geliştirip büyüteceğinize dair planlarla doludur. Veya girişiminizde birilerini istihdam etmek kulağınıza çok cool gelebilir ancak personel sorunları ile talepleri ile uğraşmak gerçekten usta işidir ve insanı tahmin etmediğiniz şekilde yıpratabilir.
İlginizi çekebilir: Freelance çalışmak mı, yoksa girişimcilik mi size daha uygun?
İşin elbette bir de finansal boyutu var: Düzenli bir işiniz varken her ay kazanacağınız para bellidir. Hatta bazı aylarda / özel zamanlarda ekstra ödemeler bile alabilirsiniz. Ancak girişimcilik söz konusu olduğunda maalesef bu kadar garantici olmanız mümkün olmaz. Bir ay işler şahane giderken, takip eden ayda sinek avlayabilir ve finansal tablolarınızın alt üst oluşunu çaresizce seyredebilirsiniz.
Tüm bu ağır yükümlülüklerle uğraşacak azmim ve isteğim var diyorsanız, tebrikler! İlk sınavı geçtiniz demektir!
İlginizi çekebilir: Ünlü girişimcilere ait 6 başarı öyküsü
Girişimcilik mutlak bir “kurtuluş” değildir
Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi, girişimciliği ve girişimci olmayı “zincirleri kırıp, özgürleşmek” ile eşdeğer tutan bir dönemden geçiyoruz. Ancak girişimci olmadınız ve 9-6 çalıştığınız işe devam etmeniz, sizi daha tembel, daha sıkıcı ve yeteneksiz kılmaz. Hayatta her şeyi tutkuyla yapabileceğiniz gibi, icra ettiğiniz mesleği de tutkuyla yapabilir ve kendi alanınızda fark yaratabilirsiniz.
Steve Jobs’ın da dediği gibi: “Zamanınız kısıtlı ve bir o kadar da değerli. Bunun farkında olun ve asla başka birinin hayatını yaşamayı kabul etmeyin. Asla toplumsal baskılara ve insanların ne dediğine göre hareket etmeyin ve kendi tutkularınızı takip edin.Geri kalan her şey 2. plandadır.”
İlginizi çekebilir: İlham veren 5 başarısızlık hikayesi
Kaynak: addicted2success.com