X

Gıdaları ilaç olarak kullanabilir miyiz?

Yediğimiz şeylerin genel sağlığımız üzerinde büyük etkileri vardır. Araştırmalara göre günlük beslenme alışkanlıkları belli hastalıkların riskleri üzerinde etkililer. Bazı gıdalar kronik sağlık problemlerine sebep olabilirken, bazıları ise terapötik ve koruyucu özelliklere sahipler.

Bu nedenle pek çok insan gıdaların bir ilaç olduğunu söylüyor. Fakat beslenme tüm durumlarda ilaçların yerine geçebilen bir şey değil. Pek çok sağlık problemi, beslenme ve yaşam tarzı değişimleri ile önlenebilir ve tedavi edilebilir ama pek çoğu da bu şekilde tedavi edilemez. Ayrıca tam besleyici gıdalara erişim genelde pahalıdır ve pek çok insan için zorlu olabilir.

Gıdalar bedenimizi nasıl besler ve korurlar?

Gıdalardaki pek çok besin sağlığımızı iyileştirir ve bedenimizi hastalıklara karşı korur. Tam ve besleyici gıdalar tüketmek önemlidir çünkü içeriklerindeki özel bileşenler birlikte çalışarak takviyeler tarafından üretilemeyen bir etki üretirler.

Vitamin ve mineraller

Bedenimiz vitamin ve minerallere sadece az miktarda ihtiyaç duysa bile sağlığımız için hayatidirler.

Ancak günümüzün çok işlenmiş gıdalarından oluşan beslenme tarzı genel olarak vitamin ve mineraller bakımından pek zengin değildir. Bu eksiklik ise hastalık riskinde artışa sebep olur.

Örneğin C vitamininin az miktarda olması skolyoza sebep olabilir. Bu beslenme bozukluğu güçsüzlük, anemi, nefes darlığı ve göğüs ağrısı gibi pek çok belirtiye yol açar. Tedavi edilebilirdir ve tedaviye erken başlanırsa ağır belirtiler ortaya çıkmazlar.

En yaygın eksikliklerden birisi olan D vitamini eksikliği ise genel sağlık üzerinde büyük etkilere sahiptir.

Örneğin D vitamini kemik sağlığı için önemlidir. Yeterince D vitamini almamanızın kemik erimesi ve düşme riskinde artış ile bağlantısı vardır.

Bağışıklık işlevlerindeki rolünden dolayı D vitamininin eksik olması viral hastalıklara karşı riskinizi arttırır ve enfeksiyonların tekrar etme riskini arttırır.

Faydalı bitkisel bileşenler

Sebzeler, meyveler, baklagiller, tahıllar gibi çeşitli besleyici gıdaların antioksidanlar gibi pek çok faydalı bileşenleri vardır.

Antioksidanlar hücrelerimizi hastalıklara sebep olan hasardan korurlar.

Daha fazla araştırma gerekli olsa da polifenol antioksidanların bunama, kalp hastalıkları ve yüksek tansiyon riskinde azalma sağlamaları da mümkün.

Bazı araştırmalara göre polifenol antioksidanların zihin sağlığı üzerinde de pozitif etkileri var. 2021 yılındaki bir çalışmaya göre beslenmesinde bol miktarda polifenol antioksidanlar bulunanların depresyon oranları çok daha düşük.

Lifler

Lifler sağlıklı bir beslenmenin temel parçası durumundalar. Sadece doğru sindirimi ve boşaltımı sağlamazlar, aynı zamanda bağırsaklardaki faydalı bakterileri beslerler.

Sebzeler, baklagiller, tahıllar ve meyveler gibi yüksek lifli gıdalar bu nedenle hastalıklara karşı korunmada, inflamasyonu azaltmada ve bağışıklık sistemini güçlendirmede etkilidirler.

Diğer yandan düşük lifli beslenmenin kolon kanseri ve inme gibi çeşitli sağlık problemlerinin riskinde artışla bağlantısı vardır.

Protein ve sağlıklı yağlar

Tam ve besleyici gıdalardaki proteinler ve yağların bedende önemli rolleri vardır.

Proteinlerin yapıtaşı olan amino asitler bağışıklığa, kas sentezine, metabolizmaya, gelişime destek olurlar ve yağlar ise besinlerin emilimine yardımcı oldukları gibi yakıt olarak da kullanılırlar.

Omega-3 yağ asitleri yağlı balıklar gibi besinlerde yer alırlar ve inflamasyonu düzenledikleri gibi kalp ve bağışıklık sistemi sağlığı ile de bağlantılıdırlar.

Sağlıklı beslenme hastalık riskini azaltabilir

Besleyici gıdalar hastalık riskini azaltabilirler. Tam tersi ise işlenmiş gıdalar için geçerlidir.

Şekerli içecekler, fast food, rafine tahıllar bakımından zengin bir beslenme kalp hastalıkları, diyabet ve obeziteye davetiye çıkarır.

Bu gıdalar bağırsak bakterilerine zarar verirler ve insülin direncine, kronik inflamasyona ve genel hastalık riskinde artışa yol açarlar.

2023 yılında 13 çalışmaya dair yapılan bir değerlendirmeye göre işlenmiş gıdalar bakımından zengin bir beslenmenin özellikle kolon ve meme kanseri gibi çeşitli kanser türlerinin riskinde artışla bağlantısı var.

Besleyici diyetler hastalıklara karşı koruma sağlarlar

Diğer yandan araştırmalara göre bitkisel gıdalar bakımından zengin ve işlenmiş gıdalar bakımından zayıf bir beslenme sağlığınızı güçlendirebilir.

Sağlıklı yağlar, tam tahıllar ve sebzeler ile karakterize edilen Akdeniz tipi beslenmenin kalp hastalıkları, nörodejeneratif hastalıklar, diyabet, kanser ve obezite gibi rahatsızlıkların riskini azalttığı belirtiliyor.

Hastalıklara karşı koruyan diğer yeme düzenleri arasında bitkisel, tam gıdalar odaklı beslenme ve paleo beslenme tarzları bulunuyor.

Hatta bazı diyetler belli rahatsızlıkları tersine de çevirebilirler.

Örneğin bitkisel beslenmenin koroner damar hastalıklarını tersine çevirebildikleri, çok düşük karbonhidratlı beslenmenin ise bazı insanlarda tip-2 diyabeti ortadan kaldırabildiği görülmüş.

Buna ek olarak Akdeniz tipi beslenme gibi besleyici yeme düzenlerinin yaşam kalitesinde artış ve depresyon oranlarında azalmayla da bağlantısı var. Böylece uzun yaşamanıza da yardımcı olabilirler.

Bu bulgular iyi bir beslenmenin önleyici tıpta kullanılabileceğini gösteriyorlar.

Sosyal, ekonomik ve politik faktörlerin hepsi gıdaya erişim üzerinde etkilidirler. Güvenilir gıdalara erişim sağlamaktaki zorluk kişinin sağlık problemleri riskinde artışa sebep olur.

Gıdalar hastalıkları tedavi edilir mi?

Bazı beslenme tercihleri hastalık riskini azaltabiliyor veya arttırabiliyorlar ancak tüm hastalıklar sadece beslenmeyle önlenemez veya tedavi edilemezler.

Sağlık ve hastalık riski pek çok başka faktörden etkilenir

Hastalık riski karmaşık bir durumdur. Beslenmeye ek olarak pek çok başka faktörün de dikkate alınması gerekir.

Genetik, stres, kirlilik, yaş, enfeksiyonlar, mesleki tehlikeler ve yaşam tarzı tercihleri, örneğin sporsuzluk, sigara ve alkol kullanımı gibi şeylerin etkisi vardır.

Gıdalar bazı yaşam tarzlarını, genetik eğilimleri ve diğer faktörleri telafi edemezler.

Gıdalar ilaç yerine kullanılamaz

Daha sağlıklı bir beslenme düzenine geçmek hastalıkları önleyebilir. Ancak gıdalar tek başlarına farmakolojik ilaçların yerine geçemezler.

İlaçlar hayatları kurtarmak ve hastalıkları tedavi etmek için geliştirilmişlerdir.

İyileşme sadece gıda ve yaşam tarzına bağlı değildir ve bu nedenle tedavi yerine sadece beslenmeye odaklanmak tehlikeli olabilir ve hayati tehlike oluşturabilir.

Yanlış reklamların farkında olun

Bilimsel kanıtlar çeşitli hastalıkların gıdalardan fayda görebildiğini gösterseler de, sadece beslenme, takviyeler ve diğer yöntemler ile tedavilerin mümkün olduğunu söyleyenler pek de doğru söylemiyorlar demektir.

Örneğin kanseri ve diğer ciddi hastalıkları tedavi ettiği söylenen beslenme türlerinin ardında genelde araştırmalar yoktur ve çoğunlukla da çok pahalı olurlar.

Bu nedenle kemoterapi gibi tedaviler yerine alternatif, kanıtlanmamış diyetler koymayın. Bu ciddi komplikasyonlara sebep olabilir.

Güçlü tıbbi özellikleri olan gıdalar

Tam gıdalar bakımından zengin bir beslenmeye geçmek sağlığınız üzerinde sayısız faydaya sahiptir. Özellikle çok güçlü faydaları olan şu gıdalara odaklanın:

  • Orman meyveleri: Çeşitli çalışmalarda orman meyvelerinin hastalıkları önleyen besin ve bitkisel bileşenlere sahip oldukları belirtiliyor. Orman meyveleri bakımından zengin bir beslenme kanser gibi çeşitli kronik hastalıklara karşı koruma sağlayabilir.
  • Turpgiller: Brokoli ve lahana gibi turpgiller ailesine dahil gıdalarda bol miktarda antioksidan vardır. Bu çiğ sebzelerin bol miktarda tüketimi kalp hastalıkları riskini azaltabilir ve uzun ömür sağlayabilir.
  • Yağlı balıklar: Somon, sardalya ve diğer yağlı balıklar yüksek düzeyde omega-3’e sahip oldukları için inflamasyon ile savaşırlar ve ayrıca kalp hastalıklarına karşı da koruma sağlarlar.
  • Mantarlar: Mantarda bulunan çeşitli bileşenlerin bağışıklık sistemini güçlendirdikleri belirtiliyor.
  • Baharatlar: Zerdeçal, zencefil, tarçın ve diğer baharatlarda faydalı bitkisel bileşenler vardır. Bazı araştırmalar göre bunlar artrit belirtilerini de hafifletebilirler.
  • Bitkiler: Biberiye ve adaçayı gibi çeşitli bitkiler gıdalara aroma katarlar ve ayrıca sağlığa faydalı bileşenlere sahiptirler.
  • Yeşil çay: Yeşil çayın pek çok faydası vardır ve bunlar arasında inflamasyon ve hastalık riskini azaltmak da bulunur.

Kuruyemişler, çekirdekler, avokado, zeytinyağı, bal, fermente gıdalar gibi pek çok başka gıdanın da tıbbi özellikleri araştırılıyor.

Sebzeler ve meyveler gibi tam gıdalar bakımından zengin bir beslenmeye geçmek gıdaların tıbbi faydalarını elde etmenize yardımcı olur.

Gıdalar sadece bir yakıt olmanın ötesinde faydalara sahiptirler. Pek çok gıda sağlığa fayda sağlayabilir. Hatta tam gıdaların besin yoğun özelliklerinin pek çok kronik rahatsızlığa karşı önleyici etkiler gösterdiği belirtiliyor ve tip-2 diyabet gibi rahatsızlıkların tedavisinde de kullanılabiliyorlar.

Besleyici bir beslenmeye sahip olmak uzun ve sağlıklı bir yaşam için önemli faktörler olsalar da, ilaçlar yerine sadece gıdalara dayanmak da mümkün değildir.

Kaynak: healthline

İlginizi çekebilir: Sindirim sağlığı çözümleriyle öne çıkan startuplar

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.



21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.

Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?



İlgili Makale