X

Gıda alerjisi olanlar için dışarıda yemek yeme rehberi

Gıda alerjileri tam bir baş belasıdır. Bir takım ciddi sorunlara ve potansiyel risklere yol açarlar. Alerji atakları kontrol edilebilir, ancak dışarıda yemek yerken ne sipariş ettiğinize fazlasıyla dikkat etmeniz lazım. Yemeğe çıktığınızda, sizde alerjik reaksiyona sebep olan gıdalarla karşılaşabilirsiniz. Bunlar bazen menüde yazsa da, bazen belirtilmemiş olabilir. Bu durumun dışarıda yemek yemenize mani olmasına izin vermeyin, çünkü kontrolü sağlamak için yapabileceğiniz birkaç şey var. Roelen Fernandez’in paylaştığı önerileri sizler için derledik.

Gıda alerjisini ve hassasiyetleri birbirinden ayırmak

Bazı besinlere karşı alerji sahibi olmakla hassasiyet göstermek farklı şeylerdir. Alerji, bağışıklık sisteminin bazı gıdalara verdiği anormal bir tepki olarak tanımlanabilir. Hassasiyet ise; vücudun, besinlerdeki bazı maddeleri hazmetmede zorluk yaşadığı anlamına gelir. En çok görülen sonuçları ishal, karında şişlik ve kramplardır.

Dışarıda yemek yerken gıda alerjisi ve hassasiyetlerle nasıl baş edilir?

New South Wales Gıda Otoritesi’nin araştırmasına göre, küresel ölçekte alerji oranı en yüksek olan yerlerden biri Avustralya. New South Wales’teki her yirmi çocuktan biri ve her yüz yetişkinden biri alerji sahibi. Gıda hassasiyeti ise, nüfusun %25’ini etkiliyor. ABD’de ise, nüfusun üçte biri gıda alerjilerinden mustarip.

Dünya genelinde acile yansıyan vakaların büyük bir çoğunluğu, alerjik reaksiyonlardan kaynaklanıyor. Hafif alerjiler kontrol edilebiliyor, ancak ortalama şiddetten ağır durumlara doğru değişkenlik gösterebilen alerji ataklarına dikkat etmek gerek; zira ölümcül sonuçlara bile yol açabiliyor. Bu durumda, yemeğe çıktığımızda alerji ve hassasiyetlerimizle nasıl baş ederiz?

Sizde alerjik reaksiyonlara yol açan gıdaların farkında olun

Bazı gıdalara karşı reaksiyon göstermeye başladığınız andan itibaren, bunları bir kenara yazın. Sorun çıkaran bütün gıdaların, muhtemel malzemelerin ve yaşadığınız belirtilerin bir listesini tutun.
Bir süre sonra hassasiyet ya da alerji geliştirdiğiniz gıdalar sizin için netleşecektir. Daha doğru bir yol gösterici olarak doktorunuzdan tavsiyeler isteyip, gerekli testleri de yaptırın.

Restoran önerileri isteyin

Etrafınızda bazı gıdalara alerjileri ve hassasiyetleri olan sizin gibi insanlar varsa, notlarınızı onlarla karşılaştırmayı ve onlardan restoran tavsiyesi almayı deneyebilirsiniz.

Gitmeden önce restoranı arayın

Restoranları, sorularınıza cevap verebilecekleri, yoğun olmayan bir saatte arayın. Menülerini öğrenin, sizin alerji ve hassasiyetlerinize uygun özel bir takım yemekler hazırlama ihtimalleri var mı diye sorun. Bu sayede size, sizin için sorun çıkartmayacak malzemeler kullanarak yemek hazırlayabilirler. İsteklerinizin, herhangi bir vardiya değişikliğine kurban gitmemesi için, bütün garson ve şeflere iletildiğinden emin olun.

Tavsiye edilen saatlerde yiyin

 

Müşteri yoğunluğunun düşük olduğu saatlerde yemeğe çıkın. Genelde daha az müşteri ve daha çok çalışanla karşılaşırsınız. Bir restorana en yoğun olduğu saatlerde giderseniz, yemeğinizin alerjilerinize uygun olup olmadığını kontrol edecek zamanı olmayan çalışanlara rastlamanız daha muhtemeldir. Klasik yemek saatlerinin dışında bir zaman belirleyin ya da direkt olarak oradaki bir çalışana, özel gereksinimleriniz olduğu için hangi saatlerde gelmenizin daha uygun olacağını sorun. Bu sayede, menüde bazı değişiklikler yapılmasını isteyebilirken, koşuşturan garsonların aksi cevaplarından da kaçınmış olursunuz.

Gitmeden önce menüye göz atın

Daha önce de söylediğimiz gibi, gideceğiniz restoranı öncesinde arayabilir ya da internetten menülerine bakabilirsiniz. Menülerinin sizin gereksinimlerinize uygun olup olmadığından emin olun. Belli yemeklerin yapımında sizin yiyemeyeceğiniz malzemeleri kullanıyorlar mı diye bakın. Ayrıca, internetten daha önce o restorana gitmiş müşterilerin yorumlarını da bulabilirsiniz.

Alerjiniz hakkında konuşmaktan çekinmeyin

Alerjisi ya da hassasiyeti olan insanlar, gıda gereksinimlerini başkalarına söylemek konusunda bazen çekingen davranabiliyorlar. Ancak daha sonra pişman olmaktansa o andan söylemek daha iyidir. Gerçek şu ki, alerjik reaksiyon ve hassasiyetlerin şiddeti değişkenlik gösterebilir ve eskiden yaşanan ataklardan daha farklı olarak ortaya çıkabilirler.

Şefler için bir kart taşıyın

Bu kartlar, alerjik reaksiyon gösterdiğiniz gıdalarla ilgili hem garsonlarla hem de şeflerle iletişim kurmanın bir yoludur. Kartınızın daha dayanıklı olması için kaplatın ve gittiğiniz restoranda bırakma ihtimaline karşı da bir yedeğini hazırlayın. Eğer yurt dışına seyahat edecekseniz, kartınızı farklı dillerde hazırlayabilirsiniz.

İsteklerinizi iletirken nazik olun

İsteklerinizin düzgün bir şekilde yerine getirilmesinde, isteme tarzınız etkili olabilir. Gülümseyin ve ihtiyaçlarınızı çalışanlara nazik bir şekilde anlatın.

Alerji ilaçlarınızı her zaman yanınızda taşıyın

Daima hazırlıklı olmak en iyisi. Hem seyahat ederken hem de evden her çıktığınızda, ilaçlarınızı ya da aşılarınızı yanınızda bulundurun.

Şimdi dışarıda yiyebilirsiniz

Alerjiler bazen, sosyalleşme ve eğlenme isteğinizi baltalayabilir. Ancak bunu aşmanın yolları mevcut. Bu sorunları geride bırakıp, durumunuzu, hayati tehlikeden uzak bir şekilde idare edebilirsiniz. Alerjiler ve hassasiyetler, hayatınızı yaşamanız için bir engel olmamalı. İlaçlarınızı her zaman yanınızda bulundurursanız iyi olmamanız için bir neden yok. Arada doktorunuza görünmek gibi tedbirler de önemli.

Acil durumlarda, alerji ataklarına karşı yapabileceğiniz şeylerden bazıları da şunlar:

1. Acil servisi arayın.
2. Antihistaminler, dekonjestanlar ve diğer ilaçlar küçük çaplı reaksiyonların tedavi edilmesinde kullanılabilir.
3. Ani bir anafilaksi durumunda (ölümle sonuçlanabilen ciddi bir alerjik reaksiyon) atak geçiren kişinin çantasında Epinefrin enjektörü olup olmadığına bakın.
4. Eğer yanında herhangi bir ilaç yoksa, kalp masajı uygulayın ve atak geçiren kişiyi acilen hastaneye götürün.

Reaksiyon gösterdiğiniz gıdalardan uzak durmaya ve sağlıklı yaşamaya özen gösterin.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale