dummy

Geştalt terapi: Güç içinde bulunduğumuz andadır

Geştalt terapi: Güç içinde bulunduğumuz andadır

Bireyin potansiyeline inanan, kişiye bütüncül yaklaşan, şimdiye odaklı, patolojiye değil büyüme, gelişme ve yaratıcılığa vurgu yapan Geştalt terapi, köklerini varoluşçu felsefe, fenomenolojik görüş ve alan kuramından alır. Geştalt terapi analizi değil, farkındalığı ve çevreyle ilişki kurmayı hedefler. Bu yaklaşıma göre içinizde ve çevrenizde neler olup bittiğinin farkında olduğunuzda kendinizi çevreye göre düzenleme kapasitesine de sahipsiniz. Ayrıca kendinizi değişmeye ne kadar zorlarsanız o kadar aynı kalırsınız. Buna göre farklı olmaya çalışarak kendinizle ilgili bir şeyi değiştiremezsiniz (Beisser, 1970). Beisser’in paradoksal değişim kuramına göre olmadığınız biri gibi görünmeye çalışmak yerine, gerçekte ne olduğunuzu kabul ettiğiniz zaman değişirsiniz. Size yabancı gelen, inkar ettiğiniz parçalarınızı kabul eder ve sahiplenirseniz, paradoksal olarak değişim de başlar.

dummydummy

Doğa, birleşmiş ve etkileşim halinde olan parçaların oluşturduğu bir bütündür. Bütün, bütünü oluşturan parçaların toplamından daha fazla anlam ifade eder. Çünkü o parçaların bir araya gelmesinin bir anlam ve amacı vardır. İnsan yaşamını ancak yaşamın tüm boyutlarını birlikte göz önünde tuttuğumuzda anlayabiliriz. Düşünceler, duygular, davranışlar, beden ve zihin bir bütündür. İnsan olmak, tüm bunların etkileşiminin bir sonucudur. İnsan organizması sürekli değişen kendi çevresinin içinde ele alınmalıdır. Bunun adı alan kuramıdır.

Geştalt terapi, her şeyin ilişkili olduğu, sürekli değiştiği ve birbiriyle bağlantılı olduğu ilkesini temel alır. Bireyler çevreyi birbirinden farklı algılayabilirler. Hatta aynı kişi aynı uyaranı farklı zamanlarda farklı algılayabilir. Buna şekil oluşturma süreci denir. Bireyin belli bir andaki baskın gereksinimi, odaklanacağı şeyi belirler. Bir ihtiyaç, duygu ya da farklı bir bilgi ortaya çıktığında organizmanın dengesi bozulur. Bu noktada organizmanın kendi kendini düzenleme işlevi devreye girer. Organizmalar, çevrelerinin kaynaklarıyla ve kendi becerileriyle kendi kendilerini düzenlemek için ellerinden geleni yapar. Yani bireyler, dengelerini yeniden sağlayacak, büyüme ve değişmelerine katkıda bulunacak önlemler alma ve ilişkiler kurma potansiyeline sahiptir.

Geştalt yaklaşımının temel katkılarından biri, içinde bulunulan anın değerini anlamaya ve onu tam anlamıyla yaşamaya verdiği önemdir. Geçmiş üzerinde aşırı odaklanmak şimdiyle uzlaşmaktan kaçınmanın bir yolu olabilir. Birçok insan, enerjisini geçmişteki hatalarından şikayet etmeye ve hayatlarının nasıl daha farklı olabileceğini düşünüp durmaya harcar veya gelecekle ilgili hiç bitmeyen planlar ve çözümler üretir. Enerjilerini, geçmişte ne olduğuna veya gelecekte neler olabileceğine yönelttikleri sürece içinde bulundukları anın gücü azalır. Çoğu insan anın akışını kesintiye uğratacak yollar bulmaya eğilimlidir ve içinde bulunulan anda çok kısa bir süre kalır, duygularını “burada ve şimdi” anlayışı çerçevesinde yaşamak yerine, onlardan sıklıkla şu anki deneyimlerinden bağımsızmış gibi bahsederler. Geştalt terapinin amacı, deneyim ve duygularla canlı ve doğru bir biçimde ilişki kurmaya yardımcı olmaktır. Bu nedenle terapide; üzüntü, acı ya da zihin karışıklıklarını içinde bulunulan anda yaşamak çok önemlidir.

Genellikle geçmiş deneyimlerde bitirilmemiş işler olması nedeniyle geçmişin şimdi üzerinde düzenli yansımaları vardır. Şu anki hal ve davranışlar üzerinde geçmişin belirgin bir etkisi varsa, bunu mümkün olduğu kadar içinde bulunulan ana yansıtarak bu durumla baş edilebilir. Bitirilmemiş işler; küskünlük, öfke, nefret, acı, kaygı, keder, suçluluk ve vazgeçme gibi açığa vurulmamış duygulardır. Bu duygular tam bir farkındalık içinde yaşanmadığından, arka planda gezinip dururlar ve kişinin kendisi veya başkalarıyla etkin bir ilişki kurmasını engelleyen bir biçimde şimdiki yaşama taşınırlar. Bitirilmemiş işler, bireyin açıklayamadığı duygularıyla yüzleşip, bu duygularla baş edebildiği ana kadar varlığını sürdürür. “Bu yarım kalmış işler tamamlanmayı bekler ve yeteri kadar güçlendiklerinde zihinsel karmaşa, takıntılı davranışlar, sürekli tetikte olma ve agresif enerjiye sebep olur ve kendi kendini yeme bireyi esir alır” (Polster & Polster, 1973).

Şimdiki zaman önemlidir. “Şu anda neler deneyimliyorum?”, “Şimdi bu konudan bahsederken nasıl hissediyorum?” soruları Geştalt terapiye yön verir. Çünkü şimdi ve burada hissettikleriniz, geçmişteki yaşantıları analiz etmeye çalışmaktan daha çok farkındalık kazandırır. Şu anda hissettikleriniz tam da üzerinde çalışılması gereken konuya ışık tutar. Bunu tek başınıza yapmanız zordur, bu nedenle bir ruh sağlığı profesyonelinden (psikolog/psikolojik danışman/psikiyatrist) destek almanız uygun olacaktır. Benden yüz yüze veya online psikolojik danışmanlık almak isterseniz ayselkeskin2004@yahoo.com vasıtasıyla bana ulaşabilirsiniz.

Sevgiyle kalın.

Kaynaklar:
Beisser, A. R. (1970). The paradoxical theory of change. In J. Fagan, I. L. Shepherd (Eds.), Gestalt Therapy now (pp. 77-80). New York: Harper, Row (Colophon).
Corey, G. (2008). Psikolojik Danışma Kuram ve Uygulamaları (T. Ergene, Çeviren). Ankara: Mentis Yayıncılık. (Orijinal eser 2005 yılında basılmıştır.)
Polster, E., Polster, M. (1973). Gestalt therapy integrated: Contours of theory and practice. New York: Brunner/Mazel.

İlginizi çekebilir: Kendini gerçekleştirme sorumluluğunu almak: Carl Rogers’ın birey merkezli terapisi

Aysel Keskin: Merhaba ben Aysel Keskin. Psikolojik Danışman ve Psikoterapistim. 2006 yılında Marmara Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık bölümünden mezun olduktan sonra, Türk Deniz Kuvvetlerinde yedi senelik bir kurumsal hayat deneyimim oldu. Kurumsal hayat deneyimimin ardından, çocukluk tutkum olan psikolojiye bir de seyahat tutkum eklendiği için okyanus ötesine giderek bir süre Amerika’nın Kalifornia ve Oregon eyaletlerinde yaşadım. Tüm psikoterapi yaklaşımlarını bilmekle beraber uzmanlaşmanın gerekliliğine inanarak, kanıta dayalı terapi yaklaşımlarından Süre Sınırlı Psikanalitik Psikoterapi (SSPP), Jungian Psikoterapi ve Rasyonel Psikoloji Enstitüsü Preferred Partner of The Albert Ellis Institute onaylı, APA (American Psychological Association) Kredili Rasyonel Duygucu & Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimlerini (süpervizyonlar dahil) tamamladım. Sorunların bütüncül ele alınması gerektiğine, beden ve zihnin dengesini kurduğumuzda hayatımızda olumlu değişimler olacağına inanıyorum. Beden ve zihin sağlığınız her şeyden önemli. Bana ayselkeskin2004@yahoo.com eposta adresinden ulaşabilirsiniz. Sağlık ve sevgi ile kalın. Instagram: ayselkeskin.psk.dan

Anne evi rahatlığında seçimler: Anneler Günü’ne özel içinizi ısıtacak hediye önerileri

“An-ne”; iki hecesine dünyaları sığdıran; güven, sıcaklık, huzur, sevgi ve daha nice güzel duyguyla bizleri kucaklayan, yorgun günlerin ilacı, mutlu anların ortağı, düştüğümüzde koştuğumuz, sevincimizi ilk paylaştığımız o eşsiz kahraman. İki hece ama içinde bir ömür saklayan… Anne demek bir evin kalbi demek, sevgiyle hazırlanmış sofralar, kahve fincanında biriken mutlu anılar, bir koltukta kurulan huzur, sıcak bir evin rahatlığı demek. Çünkü bir annenin dokunduğu her şey, dünyayı biraz daha yaşanır kılar. İşte bu yüzden Anneler Günü yaklaşırken bu yıl onlara sadece bir hediye değil, hissettirdikleri o tarifsiz sıcaklığı, huzuru, ‘anne evi rahatlığını’ hediye etmek gerek. Ne de olsa her şeyin en iyisini, güzelini, rahatını, konforlusunu hak eden onlar.



Geçmişten günümüze dönüşümler geçirmiş olsa da bu özel ve anlamlı günün değişmeyen en önemli özelliği, kalbimizde ayrı bir yeri olan annelerimizi onurlandırmak için bir fırsat sunuyor oluşu. Şüphesiz ki annelerimizin bize kattığı güzellikleri bir güne sığdırmak mümkün değil ama bu özel günde özenle seçeceğimiz küçük bir hediye, onların bizim için ne kadar değerli olduğunu hissettirmek için şahane bir fırsat olabilir. Önemli olan, seçtiğimiz hediyeye sevgimizi katmak; tıpkı onların her lokmaya, her bakışa kattığı sevgi gibi. İşte birkaç sıcak öneri:

‘Anne kucağı’ gibi: Konforu eve taşıyacak hediyeler

Anne kucağının o benzersiz sıcaklığı, en zor zamanların bile en güzel ilacı değil mi? Ve evet aslında hiçbir hediye tam anlamıyla o sıcaklığı vermeye yetmez ama yine de biraz da olsa yaklaşabilir. Film keyfi için sıcacık ve yumuşacık bir battaniye, polar bir sabahlık, rahat terlikler, evin her köşesini anne sıcaklığına büründürecek ev tekstili ürünleri, yastıklar, kırlentler ve çok daha fazlası ile annelerinize bu Anneler Günü’nde huzur ve konforu hediye edebilirsiniz.

‘Anne eli değmiş’ gibi: Kişisel bakım ürünleri

Annelerimizin dokunduğu her yeri güzelleştirdiği aşikar… ‘Anne eli değmiş gibi’ dendiğinde her ne kadar lezzetli yemekler akıllara gelse de, bir atkının düğümünde, bir buklenin düzeltilmesinde de aynı özen var. Bazen son bir anne dokunuşu her şeyi bambaşka yapabilir. Annenizin kendisine de en az başkalarına gösterdiği kadar şefkatle ve özenle yaklaşması için kişisel bakım ürünlerinden şahane hediyeler seçebilirsiniz. Parfümler, cilt bakım ürünleri, saç şekillendiriciler, makyaj setleri ve çok daha fazlası bu özel günde annenizin yüzünde güller açtırabilir.

‘Annemin tarzı’ gibi: Zamansız, şık ve özel parçalar

Bazı parçalar vardır, bize hep annemizi hatırlatır. Onun yıllardır severek taşıdığı bir fular, özel günlerde takındığı bir broş ya da gençliğinden kalma bir ceket… Şimdi, o hatıraların yanına çok daha özellerini eklemenin tam zamanı. Zarif elbiseler, şık altın takılar, birbirinden güzel aksesuarlar, rahat ayakkabılar, yazlık kombinlerini tamamlayacak parçalar ve çok daha fazlası Anneler Günü’nde harika hediyelere dönüşebilir.

‘Anne sofrasından fırlamış’ gibi: Sofralara renk ve lezzet katan detaylar

Anne sofrası; her tabakta ayrı bir hikaye, her kasede ayrı bir emek ama hepsinde aynı lezzet. Kimi zaman dört gözle beklenen bayram sofralarının, kimi zaman okuldan eve dönüşte karşılayan leziz yemeklerin yıldızı annelerin sofralarını daha da güzelleştirecek, mutfakta geçirdikleri zamanları kolaylaştıracak pratik ve şık ürünler harika hediyeler olmaz mı? Şık yemek takımları, renkli masa örtüleri, kahve makineleri, mutfak robotları, airfryer’lar ve çok daha fazlası tek bir tık uzağınızda.

Pazarama’da ‘anne evi rahatlığında’ alışveriş

Annenize hissettirmek istediğiniz tüm bu duygular, bir hediyeye sığabilir mi? Belki tam olarak değil, ama Pazarama’da, onun kalbine dokunacak seçenekler sizi bekliyor.

Pazarama, binlerce ürün seçeneği, avantajlı fiyatlar, çok kanallı erişim imkanı ve güvenli ödeme alternatifleriyle size anne evi rahatlığında bir alışveriş deneyimi sunuyor. Bir hediye seçin, içine sevginizi katın ve annenize onu ne kadar çok sevdiğinizi bir kez daha gösterin. Aradığınız her şey Pazarama’da.

Ayrıca Anneler Günü’ne özel şahane kampanyalar da sizi bekliyor. Pazarama üzerinden yapacağınız 750 TL ve üzeri alışverişlerde geçerli “HEDIYE125” kupon kodu ile 125 TL indirim fırsatı yakalayabilir, eğer Pazarama Plus üyesi iseniz aynı tutardaki alışverişleriniz için “PLUS200” kupon kodunu kullanarak 200 TL’lik özel indirimden faydalanabilirsiniz. Hepsi ve daha fazlası için hemen tıklayın, tam anneme göre’ diyeceğiniz hediyeleri kaçırmayın.  Her şeyin en iyisini hak eden anneler için, bu Anneler Günü’nde sadece bir hediye değil, bir “teşekkür” armağan edin.

*Bu yazı Pazarama katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale
whatsapp