X

Gerginlik dolu ikili konuşmaları rahatça atlatmak için tüyolar

Pek çok kişi, topluluk karşısında konuşmanın kendisini endişelendirdiğini, yüz kızarması ve terleme gibi durumlar yaşadığını söyler. Bu, kolayca kabul edilen bir kaygı olsa da, birebir konuşmalardan çekindiğinden bahsetmez kimse. Oysa en az topluluk önünde konuşmak kadar zor olan bir şey varsa o da zorlu geçeceği önceden bilinen ikili konuşmalardır. Pazarlık, ikna, tartışma… Konu ne olursa olsun, ikili konuşmalar oldukça gergin bir ortam yaratabilir.

Uplifers olarak, bu gerginlikten sıyrılma ve ikili konuşmalardan önce kaygı içinde karın ağrısından kıvranmama yollarını araştırdık.

Hem kendimiz olmak, hem orta yolu bulmak mümkün

Bir konuşmanın kaderimizi belirleyeceğini düşündüğümüzde, kafamızın içindeki orkestra dramatik bir melodi çalmaya başlar adeta. Bu bir iş görüşmesi de olabilir, zam isteme toplantısı ya da zor bir ayrılık konuşması da… Liderlik konusunda da dersler veren ekonomi profesörü Fred Kofman, “Zor konuşmalar insanları korkutur, çünkü kaybedilecek şey çok, risk yüksektir. Bu durumda taraflar savunma pozisyonuna geçer.” diyor. Kofman, yine de hem kendimiz olabileceğimizi, yani inanmadığımız şeyleri söylemeyebileceğimizi, hem de karşımızdakine karşı açık ve dürüst olabileceğimizi belirtiyor.

Gergin bir ikili konuşmadan kaçmak sadece o gerginliği ötelemeye ve kaygıyı zamana yaymaya yarar. Bu arada kafamızda evirip çevirdiğimiz düşünceler asla kaybolmayacağı gibi, “acaba neyi nasıl söylemeliyim?”i daha uzun süre düşünüp dururuz. Bunun yerine, düşüncelerimizi derleyip toplamayı denemek ve hayatta başımıza gelecek en kötü şeyin yapacağımız konuşma olmayacağını düşünmek, sakinleşmemizi sağlayabilir.

Anahtar sözcükler: Merak ve saygı

Saygı her ilişkide bulunması gereken, sevgiden de önce gelen bir kavram. Zira pek hoşlanmadığımız birine dahi saygı göstermek insanlığın ve düzgün iletişimin gereği. Konuşmaya başlarken karşımızdakini ciddiye aldığımızı ve ona saygı duyduğumuzu sözler ve beden diliyle belli etmek, konuşmanın olumlu geçme olasılığını artırır. Karşımızdaki, onu gerçekten merakla dinleyip dinlemediğimizi bilinçaltı düzeyde de olsa hisseder, bu nedenle sanki karşımızdaki kişiye lütfediyor tavrıyla ya da bir hatasını yakalama niyetiyle konuşmamak önemlidir.

Konuşmaktan çok dinlemek, düşünmek ve gözlemlemek önemlidir.
Sevimlilik ikinci planda

Elbette herkes sevilmek ve onaylanmak ister fakat ikili konuşmaların ana amacı ya da açıktısı bu değil. Bize saygı duyulduğu sürece, konuşma ortamından herkesin bağrına basacağı bir melek olarak ayrılmayı beklemek sadece endişe seviyemizi artırır. Bırakalım bizi sevmesinler, ama konuşma amacına ulaşsın.

Söylediğimizden çok duyduğumuza odaklanmak

Bir sözü söylemeden önce üç kez düşünüyor, ağzınızdan çıkar çıkmaz da “keşke şöyle ifade etseydim” diye kafanızda evirip çeviriyor musunuz? Bu hengamede karşınızdakini dinlemeye pek de zaman ayıramıyorsunuz o halde… Konuşmaya zihinsel olarak hazırlanırken sınırlarımızı çizmek, ne deyip demeyeceğimizi düşünmek faydalı olabilir, abartıp uykularımızı kaçırmadığımız sürece tabii. İkili konuşma anında ise en iyisi, karşımızdakine kulak vermek. Konuşmaktan çok dinlemek, düşünmek ve gözlemlemenin önemli olduğu bir an bu. Zira konuşma önceden planladığımızdan farklı bir doğrultuda gelişebilir ve tüm olasılıkları öngörmek söz konusu değil.

Evrene değilse de karşımızdakine pozitif bir mesaj

“Bu konuşma rezalet geçecek” hissiyle birinin karşısına çıktığımızda, tavrımız mutlaka düşüncemizi yansıtır. Evrene değilse de karşımızdaki kişiye olumlu şekilde yaklaşmak yerine “konuşma iyi geçecek” ya da “bundan sonra daha açık ve dürüst bir iletişimimiz olacak” diye kendi kendimize tekrar etmek, kendimiz kadar karşımızdakini de sakinleştirir. Unutmayalım ki pozisyonu ne olursa olsun, karşımızdaki kişi de konuşmanın gidişatını muhtemel bir endişeyle bekliyordur.

Lafı dolandırmamak

Kimileri lafı dolandırmanın daha politik olduğunu düşünse de, ikili konuşmalarda hem tarafların sıkıntıdan bayılmaması hem de herkesin konuşma sonunda aynı noktada olduğundan emin olmak için, direkt ve doğrudan konuşmak çok önemlidir. Hatta konuşmanın sonunda “bu konuşmadan şöyle şöyle çıktılarımız oldu” diye konuyu özetlemek ve karşımızdakine ayırdığı zaman için teşekkür edip ayrılmak, oldukça iyi bir konuşma bitirme şeklidir.

İlginizi çekebilir: Büyüleyici konuşabilmenin 5 altın kuralı

Kaynaklar:

Harvard Business Review

Lean In

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale