Gerçekten samimi bağ kurmayı öğrenmenin yolu: Tantra
Tantra, en basit anlamıyla, pornonun zıddıdır. Tantra öğretisiyle kadın ve erkekler bedenlerini keşfeder ve cinsel enerjilerini açığa çıkarmayı, cinsellikten daha fazla zevk almayı öğrenirler. Pornoysa, pek çok insanın izlemekten keyif aldığı; ama bir yandan da “zararlı” olabilecek pek çok öge barındıran karmaşık bir konsept. Bariz şiddet ve çocuk pornosu gibi zaten illegal olan içeriklerin dışında pornonun seks alışkanlıklarını ve kişinin kendi bedenini algılayışını olumsuz yönde etkileyebilecek bazı yönleri mevcut. Bu yazıyla pornonun zararlı etkilerini göstermeyi ve Tantra öğretisiyle bu etkilerden kurtulmanın, gerçek anlamda cinsel samimiyeti elde edebilmenin önemini anlatmayı amaçladık.
Pornonun ne zararı var?
Porno, yani fiziksel olarak idealize edilmiş bedenlere sahip kadın ve erkeklerin seks yapmasını izlemek, kişinin cinsel enerjisini atmasını sağlayabilir ve belki bazı ilişkilerin cinsel heyecanının artırılmasına yarayabilir. Ancak pornonun, izleyen kişilerin kendilerine ve ilişkilerine bazı zararları da söz konusu. Özellikle porno bağımlılığı durumunda bu zararlar kat be kat artıyor diyebilir. İşte pornonun seksle ilgili bilinçaltımıza kazıdığı, doğru olmayan düşünceler ve onlarla nasıl başa çıkabileceğimize dair öneriler.
1. “Nasıl göründüğümüz” her şeydir
Porno, insan vücuduna odaklanır; dolayısıyla bilinçaltımızda cinselliğin, vücudumuzun nasıl göründüğüyle alakalı olduğu düşüncesine kapılırız. Genç, fit, büyük memeli/büyük penisli olmanız gerektiği; aksi halde “iyi seks” yapamayacağınız düşüncesi zihninize yerleşir.
Oysaki insanın en seksi parçası, ruhudur. Vücudumuzun görünüşünden çok daha fazlası olduğumuzu, çekiciliğin ve cinsel enerjinin vücudumuzdan çok zihnimizde olduğunu bilirsek seksten çok daha fazla zevk alabilir ve o an nasıl göründüğümüze takılıp kalmaksızın partnerimizle gerçek bir yakınlık kurabiliriz. Cinsel zevk ve orgazm, birbirinize nasıl dokunduğunuz ve birbirinize nasıl bir yakınlık gösterdiğinizle ilgilidir; bedeninizin şekli konuyla alakasız.
2. Bütün mesele “başarıyla” karşınızdakini memnun edebilmektir
İçimizde bir yerde karşımızdakini tatmin etmenin nasıl harika bir duygu olduğunu biliriz. Fakat porno, seksin asıl amacının karşındakini tatmin etmekten ibaret olduğunu gösterir, tamamen buna odaklanır. Sevişmenin, karşınızdakini orgazma ulaştırmaktan ibaret olduğu; bunun dışında sevişmeye devam etmenin bir anlamı olmadığı fikrini yerleştirir. Seksi bir “performans”a, orgazmıysa bir “başarı”ya indirgeyerek sevişmeyi zevk bağlamından koparır.
Oysa zevk karşılıklı olduğunda çok daha harikadır. Eğer partnerimize dokunmaktan zevk alır ve bunu karşımızdakine hissettirirsek, onun da alacağı zevk artacaktır.
3. Bağlanma ve samimiyet önemli değildir
Pornoda bağ kurmanın yeri yoktur. Pornoda seks, basitçe sıralanmış fiziksel bir aktiviteden ibarettir. Herhangi bir bağ ya da yakınlık söz konusu değildir. Bu her zaman için kötü bir şey olmayabilir; bazen bir bağ kurmaksızın seks yapmak eğlenceli olabilir. Ama tekrar etmeli ki porno, bilinçaltımıza seksin bundan ibaret olduğu yanılgısını yerleştiriyor.
Oysa biz insanlar bağ kurmak üzere dizayn edilmişizdir. Derin bir bağ kurduğumuzda hayatımızdaki her şey çok daha güzel olur, depresyon hissi ortadan kalkar. Tantrada bağ kurma her şeyden önce gelir. Enerjinin karşılıklı akabilmesi için öncelikle “fişi takmanız” gerekir. Böylelikle gardımızı indirir ve birbirimize gerçekten bağlanarak birbirimizi gerçekten deneyimleriz.
4. “Tek yapabildiğimiz bu”
Pornonun en kötü tarafı, cinsellikle ilgili yapılabilecek tek şeyin bu olduğu fikrine bizi inandırmasıdır. Seksin neyden ibaret olduğunu bildiğimizi ve pornonun da bunu gösterdiğini düşünürüz ki bu doğru değildir.
Gerçek şu ki biz insanlar cinsel yeteneklerimizin belki de yaklaşık %5’ini kullanabiliyoruz. Bu bir piyanomuzun olması ve bizim o piyanoda sadece 10 tuşun olduğunu sanmamız gibi bir şeydir. Pornonun yaptığı da bu inancımızı derinleştirmekten ibarettir. Oysa bir piyanoda 88 tuş vardır ve Tantra bize geri kalan 78 tuşun varlığını ve nasıl kullanılabileceğini gösterir.
Seks, çok boyutlu bir deneyim olmalıdır. Gerçekten olduğumuz şeyin farkına vararak bütün benliğimizi ortaya koyduğumuzda, seksi yalnızca fiziksel bir aktivite olmaktan çıkarır ve ruhumuzun, duygularımızın, duyularımızın ve tutkularımızın dahil olduğu bir deneyime dönüştürürüz.
Bütün bunlar Tantra’nın pornoyu tamamen ortadan kaldıracağı anlamına gelmiyor. Tantra, bizim gerçek insanlarla olan gerçek ilişkilerimizi iyileştirir. Bir başkasıyla tamamen bağ kurabilmeyi öğrenmek, inanılmaz tatmin edici ilişkiler kurmamıza yardımcı olur. bunu başarabildiğimizde kendimizi mükemmel hissedeceğiz.