X

Gerçek zenginlik nedir: Bireysel özgürlüklerin hayata kattıkları

Çok zengin oldunuz, her şeye sahip olabilecek kadar paranız var. O an amacınız ne olur? İşte bunu bulduğumuzda çok üst düzey bir zengin olmanız gerekmediğini anlayacaksınız aslında. Aklı ve çalışmalarıyla tüm insanlığa örnek olmuş çok değerli insanların öğretilerini birazcık karıştırdığımızda son noktanın, her sağlıklı bireyin hayat kalitesinin ölçeğinin etrafındaki insanların düşünce ve vizyon kalitesi olduğunu görüyoruz. Yaşadığın eylem her ne olursa olsun, ona farklı bir bakış açısıyla baktığında tamamen değişiyorsa, hatta şöyle söylemekte fayda var: En basit bir konuda bile insanlar nasıl farklı düşünüyor ve onu kendi hayatında benimseyerek mutlu olacağına emin oluyorsa bakış açısının ne kadar önem arz ettiği ortadadır. Temelde sahip olduğun bakış açısını en çok etkileyecek ya da bu bakış açısını uygulama anlamında insanların hayatını en çok etkileyebilecek faktör çevresindeki insan kalitesidir.

Neden kitaplar, makaleler değildir diye sorgulayacak olursak aldığın kararlara, sahip olduğun bakış açısına karşı olabilecek herhangi bir eylemde bulunma yetisi sadece insana ait olabilir. İşte tam da bu yüzden çevrendeki insanlar sen farklı düşündüğünde sana saygı duyabilecek, en temel bireysel hakların ne olduğunu bilen insanlar olması çok büyük bir gerekliliktir. Ekonomik durumu çok üstlerde olan bir insanın ne kadar özgür oldugunu ölçmeden o insanın yerinde olmak istemek, ona özenmek sağlıklı bir fikir olmayacaktır. Bu düzenin en özenilesi insanı sadece çok zengin olan değil, aynı zamanda yeterince özgür olabilmeyi başarmış insan olmalıdır, mantıken. Hayatta aldığı her kararı tesir altında kalarak almış, sayıca daha fazla insanın kabul ettiği doğruları sorgulamadan kabul etmiş, hatta uygulamaya geçirmiş bir insanın sahip olduğu ekonomik seviyeden dolayı onun hayatına özenip özenmediğinizi, hedefinizin gerçekten bu olup olmadığını mutlaka sorgulamalısınız.

Etrafımıza baktığımızda herkesin tek bir amacı var gibi: Çok zengin olmak. Nasılını, hangi şartlar altında olacağını kimse sorgulamıyor. Bu sorgulamayı yapmadığınız durumda, bir gün gercekten müthiş zengin ama yeterince özgür olmayan bir insan olarak hayatınıza devam edebilirsiniz. Daha kolay ifade edecek olursak hesabınızda yüklü bir para var ama kullanma özgürlüğünüz yok gibi bir durum. Tam da bu yüzden bireysel temel haklarımızın bilincinde olmak ve bağımsızlığımızdan taviz vermemek ilk hedefimiz olmak zorundadır, tabii amacımız kabul edilmiş çaresizliklerle yaşayan, mutlu gibi gözüken bir insan olmamaksa… Sorgulayan ve çağdaş bir insanın her şeyden önce sahip olmak istediği şey temel seviyedeki özgürlük olmalıdır. Bu özgürlük için gerekirse her şeyden vazgeçebilecek güce sahip olmaya çalışmalıdır.

Günümüzde bireysel temel özgürlüklerini bilmeyen o kadar çok insan var ki buna ben de dahil olabilirim. Bireylerin her şeyden önce temel seviyedeki haklarını bilmesinin insanın boynunun borcu olması gerektiğini düşünüyorum. Otoritenin her insana temel hukuk seviyesindeki haklarını öğretmesi ve bilinçlendirmesi çok büyük bir gereklilik olmalıdır. Bu konunun siyasi veya ülkeler arası refah yarışından çoktan çıkmış olduğu, ayrılmış olduğu ortada. Bu, dünya üzerinde yaşayan her insanı ilgilendiren uluslararası bir meseledir.

Maalesef günümüzde çok fazla insanin özendiği (!) hayatları yaşayan insanların çok büyük bir kısmı ölüm tehditleriyle boğuşuyor ya da mafyatik ve tehlikeli işlere bulaşmış durumda ve bu hayatlar gerek sosyal mecralarda gerek insanların sosyal çevresinde müthiş bir şekilde pazarlanıyor, özendirilmeye çalışılınıyor. Gerçekten ekonomik durumu iyi olan ve hayatı huzurla akıp giden insanları bulmamızı ve onlara imrenmemiz gerektiğini düşünüyorum. Çünkü biliyorsunuz, bir şeyi çok isterseniz gerçekten oluyor. Ne istediğinize çok dikkat edin. Bireysel özgürlüğünüzden taviz vermekle iç organlarınızı paraya çevirmek arasında çok fark görmüyorum. Kimseye bir zararı olmayan, sadece tabulara hizmet eden normlar yüzünden bireysel özgürlüklerinizden vazgeçmeyin. Özellikle içinden geçtiğimiz bu dönemde, ne kadar gamsız veya korkusuz olduğunuzu bilmekte fayda var. Kafanızı yastığa koyduğunuzda kendinizi kandırabileceğiniz bahaneleriniz varsa işiniz daha kolay olabilir tabii ama bu bahanelere ihtiyaç duymadan yeterince özgür olabilmeyi başarmış bir insan her zaman özenilmesi gereken, şimdiki tabirle insanları “influence” etmesi gereken tek insandır. Ondan öğrenilecek paha biçilmez çok şey olacaktır. Pahası yoktur, alınıp satılmaz ama hayat kurtarır, hatta hayattan müthiş zevk alarak yaşamanıza vesile olur.

İnsana en iyi gelen şey her zaman yine insan olabilir ama ona en büyük kötülüğü yapma olasılığı da yine bir insana ait olabilir, akıllı olan kazanır. Her şey tam anlamıyla istediğiniz gibi olmayabilir her zaman, ama bazı şeylere direnmek ve onlar için savaşmak uzun vadede insanlığa çok büyük bir katma değer yaratacaktır. Eski zamanlarda kadınlar, Afroamerikalılar hak arayışı için yeterince direnmemiş olsaydı, bugünkü haklarından muzdarip olacaklardı, önemli olan o yolda olmak, mücadele etmektir.

İlginizi çekebilir: Hikayesi nedir acaba: Dadaizm akımı neyi temsil eder?

Pınar Özpak: Selam, ben Pınar! 2017 yılında Boğaziçi Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra meşgul olacağım her şeyin sevdiğim, istediğim, en önemlisi inandığım şeylerin olmasına özen gösterdim ve hala da bunu başarmaya çalışıyorum. Farkında olduklarımı paylaşmak, araştırmak, yeni bir şeyler öğrenmek en büyük motivasyonum. Hep birlikte fark ettiğimiz günlere! :)

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale