Çok zengin oldunuz, her şeye sahip olabilecek kadar paranız var. O an amacınız ne olur? İşte bunu bulduğumuzda çok üst düzey bir zengin olmanız gerekmediğini anlayacaksınız aslında. Aklı ve çalışmalarıyla tüm insanlığa örnek olmuş çok değerli insanların öğretilerini birazcık karıştırdığımızda son noktanın, her sağlıklı bireyin hayat kalitesinin ölçeğinin etrafındaki insanların düşünce ve vizyon kalitesi olduğunu görüyoruz. Yaşadığın eylem her ne olursa olsun, ona farklı bir bakış açısıyla baktığında tamamen değişiyorsa, hatta şöyle söylemekte fayda var: En basit bir konuda bile insanlar nasıl farklı düşünüyor ve onu kendi hayatında benimseyerek mutlu olacağına emin oluyorsa bakış açısının ne kadar önem arz ettiği ortadadır. Temelde sahip olduğun bakış açısını en çok etkileyecek ya da bu bakış açısını uygulama anlamında insanların hayatını en çok etkileyebilecek faktör çevresindeki insan kalitesidir.
Neden kitaplar, makaleler değildir diye sorgulayacak olursak aldığın kararlara, sahip olduğun bakış açısına karşı olabilecek herhangi bir eylemde bulunma yetisi sadece insana ait olabilir. İşte tam da bu yüzden çevrendeki insanlar sen farklı düşündüğünde sana saygı duyabilecek, en temel bireysel hakların ne olduğunu bilen insanlar olması çok büyük bir gerekliliktir. Ekonomik durumu çok üstlerde olan bir insanın ne kadar özgür oldugunu ölçmeden o insanın yerinde olmak istemek, ona özenmek sağlıklı bir fikir olmayacaktır. Bu düzenin en özenilesi insanı sadece çok zengin olan değil, aynı zamanda yeterince özgür olabilmeyi başarmış insan olmalıdır, mantıken. Hayatta aldığı her kararı tesir altında kalarak almış, sayıca daha fazla insanın kabul ettiği doğruları sorgulamadan kabul etmiş, hatta uygulamaya geçirmiş bir insanın sahip olduğu ekonomik seviyeden dolayı onun hayatına özenip özenmediğinizi, hedefinizin gerçekten bu olup olmadığını mutlaka sorgulamalısınız.
Etrafımıza baktığımızda herkesin tek bir amacı var gibi: Çok zengin olmak. Nasılını, hangi şartlar altında olacağını kimse sorgulamıyor. Bu sorgulamayı yapmadığınız durumda, bir gün gercekten müthiş zengin ama yeterince özgür olmayan bir insan olarak hayatınıza devam edebilirsiniz. Daha kolay ifade edecek olursak hesabınızda yüklü bir para var ama kullanma özgürlüğünüz yok gibi bir durum. Tam da bu yüzden bireysel temel haklarımızın bilincinde olmak ve bağımsızlığımızdan taviz vermemek ilk hedefimiz olmak zorundadır, tabii amacımız kabul edilmiş çaresizliklerle yaşayan, mutlu gibi gözüken bir insan olmamaksa… Sorgulayan ve çağdaş bir insanın her şeyden önce sahip olmak istediği şey temel seviyedeki özgürlük olmalıdır. Bu özgürlük için gerekirse her şeyden vazgeçebilecek güce sahip olmaya çalışmalıdır.
Günümüzde bireysel temel özgürlüklerini bilmeyen o kadar çok insan var ki buna ben de dahil olabilirim. Bireylerin her şeyden önce temel seviyedeki haklarını bilmesinin insanın boynunun borcu olması gerektiğini düşünüyorum. Otoritenin her insana temel hukuk seviyesindeki haklarını öğretmesi ve bilinçlendirmesi çok büyük bir gereklilik olmalıdır. Bu konunun siyasi veya ülkeler arası refah yarışından çoktan çıkmış olduğu, ayrılmış olduğu ortada. Bu, dünya üzerinde yaşayan her insanı ilgilendiren uluslararası bir meseledir.
Maalesef günümüzde çok fazla insanin özendiği (!) hayatları yaşayan insanların çok büyük bir kısmı ölüm tehditleriyle boğuşuyor ya da mafyatik ve tehlikeli işlere bulaşmış durumda ve bu hayatlar gerek sosyal mecralarda gerek insanların sosyal çevresinde müthiş bir şekilde pazarlanıyor, özendirilmeye çalışılınıyor. Gerçekten ekonomik durumu iyi olan ve hayatı huzurla akıp giden insanları bulmamızı ve onlara imrenmemiz gerektiğini düşünüyorum. Çünkü biliyorsunuz, bir şeyi çok isterseniz gerçekten oluyor. Ne istediğinize çok dikkat edin. Bireysel özgürlüğünüzden taviz vermekle iç organlarınızı paraya çevirmek arasında çok fark görmüyorum. Kimseye bir zararı olmayan, sadece tabulara hizmet eden normlar yüzünden bireysel özgürlüklerinizden vazgeçmeyin. Özellikle içinden geçtiğimiz bu dönemde, ne kadar gamsız veya korkusuz olduğunuzu bilmekte fayda var. Kafanızı yastığa koyduğunuzda kendinizi kandırabileceğiniz bahaneleriniz varsa işiniz daha kolay olabilir tabii ama bu bahanelere ihtiyaç duymadan yeterince özgür olabilmeyi başarmış bir insan her zaman özenilmesi gereken, şimdiki tabirle insanları “influence” etmesi gereken tek insandır. Ondan öğrenilecek paha biçilmez çok şey olacaktır. Pahası yoktur, alınıp satılmaz ama hayat kurtarır, hatta hayattan müthiş zevk alarak yaşamanıza vesile olur.
İnsana en iyi gelen şey her zaman yine insan olabilir ama ona en büyük kötülüğü yapma olasılığı da yine bir insana ait olabilir, akıllı olan kazanır. Her şey tam anlamıyla istediğiniz gibi olmayabilir her zaman, ama bazı şeylere direnmek ve onlar için savaşmak uzun vadede insanlığa çok büyük bir katma değer yaratacaktır. Eski zamanlarda kadınlar, Afroamerikalılar hak arayışı için yeterince direnmemiş olsaydı, bugünkü haklarından muzdarip olacaklardı, önemli olan o yolda olmak, mücadele etmektir.
İlginizi çekebilir: Hikayesi nedir acaba: Dadaizm akımı neyi temsil eder?