X

Gerçek özgürlüğü deneyimleyebilmek için: “Kıyaslama” hapishanesinden kurtulabilmek

Yaşadığım yerde kendimi şanslı hissettiğimden sıklıkla bahsediyorum. İdeali arama kaygımı bırakıp olduğum yerdeki güzellikleri takdir etmek, sanırım zamanla kazandığım bir alışkanlık oldu. Genelde zihnimiz eksikliklere odaklanır, yüzyıllar süren evrimimizden gelen bir miras bu. Bir bulmacayı çözer gibi iki resim arasındaki 7 farkı arar durur. Resimlerden biri hayalimiz, diğeri de o anki gerçeğimiz diye düşünecek olursak “Şimdide ne var?” diye bakmaktansa “Şimdide ne eksik var?” diye bakmaya meylederiz. Bu doğal eğilim kendini her yerde gösterir: Geçmişle, gelecekle, toplumla, onunla ve bununla değişir durur. Bulmacalar farklı olsa da yöntem hep aynıdır.

Lao Tzu’nun çok sevdiğim bir sözü var; “Doğada telaş yoktur, yine de her şey tam görünür.” Bu sözü ben bazen şöyle yorumluyorum; “Doğada kıyas yoktur ve her şey tam görünür.” Mesela doğada yeni açmış bir çiçeğe bakıp “Taç yaprakları tam da olması gereken açıklıkta değil” demeden güzelliğini takdir edebiliyoruz. Veya bir çam ağacının yeni dikilmiş fidan haline, 20 yaşında genç bir ağaçlığına veya 100 yaşını devirmiş olgun köklerine önem vermeden olduğu haliyle kabul edebiliyoruz, hatta bunu çabasızca yapıyoruz. Doğada kimi kavramları rahatlıkla uyguladığımızı ve kavrayabildiğimizi görmek bana ilham veriyor. Peki bunları günlük hayatımızda neden yapamıyoruz acaba?

Geçenlerde Instagram’da mor salkımların olduğu bir hikaye gördüm. Sonrakine geçince benzer bir görsel vardı ve altında “mor salkım begonvili döver” yazıyordu. Bu yorumun aslında mor salkımın güzelliğini övmek ve takdir etmek için yapıldığını biliyorum. Yine de bir iltifat için neredeyse Bodrum’un simgesi olmuş, ayrıca da çok güzel başka bir çiçeği üzmenin gereği var mı onu bilemiyorum. İşte bence bu bir alışkanlık, hayata bakışımızın alışkanlığı. Doğanın hediyelerini dahi kıyaslayan bilincimiz, kim bilir kendi yaptıklarımızı, hatta yapamadıklarımızı kıyaslayıp neler diyordur bizlere?

Kıyaslamanın olmadığı bir hayatı yaşamak nasıl olurdu? Hayal etsene… Örneğin çocukluğunda kardeşlerinden veya arkadaşlarından referans alınmasaydı nasıl olurdu? Ergenliğinde “Zaten herkes bu yaşlarda bu süreçlerden geçiyor, he he” diye yaşadığın hislerin sıradanlaştırılmasaydı nasıl olurdu? Büyüdüğünde bile ailen senin emek verdiğin kariyerini bilmem kimin kızının/oğlunun hiç bilmediği işleriyle kıyaslamasaydı nasıl olurdu? Ya bu düşünce tarzı senin bilincinin derinliklerine hiç kazınmasaydı, başkalarını bırak da, ya sen hiç bilmeseydin kıyaslamanın ne olduğunu? Hayatında ne değişirdi? Şimdiki bedenini eskisiyle, şimdiki başarılarını potansiyelinle, şimdiki seni başkalarıyla kıyaslamayı hiç bilmediğini hayal etmeye çalışsan, nasıl hissederdin?

Bu süreç hem içte, hem de dışta işliyor; içte ne varsa, dışa o dökülüyor. O yüzdendir ki değişimin kaynağını aramaya başladığımızda dönüp dolaşıp kendimizle karşılaşıyoruz. Yine de başlangıç noktaları değişebilir, bazen tümdengelim daha kolayken bazen tümevarım daha mantıklı gelir.

Bugün hangisini seçmek istersen oraya doğru bir adım atmaya ne dersin? Dilersen içten başla, kendini kıyaslamamayı dene; dilersen dışarıdan bak ve gördüklerini kıyaslamadan kavramayı deneyimle. Eğer zorlanırsan herkesin veya her anın farklı bir çiçek formu taşıdığını düşleyebilirsin. Belki bu hayal, bir şeyleri olduğu haliyle kabul etmenin tadını yakalatabilir sana. Sonuçta bir mimozayla bir erguvan karşılaştırılır mı? Ya da bir papatya bir karanfille? O yüzden bu aralar etrafına iyi/kötü, başarılı/ezik, doğru/yanlış terazisi yerine, apaçık gözlerinle bakmayı denemek ister misin?

İlginizi çekebilir: Her şeyin bir zamanı var: Tomurcuklar hazır olduğunda çiçek açar

Seza Aslanbaş: ODTÜ Siyaset Bilimi Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun olduktan sonra 7 yıl kurumsal şirketlerde satış planlama ve pazarlama departmanlarında çalıştım. 2013 yılında dışarıdan her şey güzel görünürken sıkışmış hissettiğim ve hayatıma anlam aradığım zamanlarda meditasyonla tanıştım. Bireysel dönüşümüme katkısını gördükten sonra bu bilgileri daha çok öğrenmek, aktarmak ve paylaşmak için Türkiye ve Hindistan’da farklı hocalarla çalıştım ve hala çalışmaya devam ediyorum. 2016'dan beri zihnen bildiklerimizi kalpten hatırlamak niyetiyle meditasyon temelli bireysel seanslar, atölyeler ve grup çalışmaları yapıyorum. Aldığım farklı eğitimlerle kendi yolculuğumda bana iyi gelenleri birleştirerek bazen paylaşımlarla bazen hareketle bazen de sessizlikle farkındalığımızı destekleyecek alanlar sunuyorum. Online ve yüzyüze yaptığım çalışmalar hakkında bilgi almak ya da sadece tanışalım istersen bana seza.aslanbas instagram hesabımdan veya sezaaslanbas@gmail.com'dan bir merhaba diyebilirsin. Çokça sevgiler.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale