X

Gerçek olmasını istiyorsan söylemelisin: Beklentiler, beklentiler, beklentiler

Geçen haftalarda bir iletişim seminerimde oldukça kalabalık bir gruba “kimin dile getirmediği beklentileri var?” diye bir soru sordum. Herkes elini kaldırdı…

“Peki, karşı tarafın bunlardan haberi bile yok diyenler var mı?” diye sormaya devam ettim. Yine herkes elini kaldırdı.

Bu çok alışık olduğum bir sonuç olduğundan şaşırmadım ve aslında bu yüzden de yıllardır sormuyordum. Beklentisi olmayan insanla karşılaşmadım. Şu an bile bu yazıyla ilgili beklentilerininiz vardır; o zaman bu konuyu biraz açalım, fark edelim… Partnerimden, çocuğumdan, komşumdan, büyüklerimden, yöneticilerimden, çalışma arkadaşlarımdan ve belki de en önemlisi kendimden neler bekliyorum ve ne kadarın farkındayım? Bir de farkındayım da dile getiriyor muyum?

İlişkilerimizi daha derin, daha keyifli, daha ilginç, daha eğlenceli yaşamak isteyip istememeyi kendimiz seçebiliyoruz, bunu baştan söyleyim. Ne tür ilişkiler yaşamak istediğimize kendimiz karar veriyoruz.

İlişkilerimizi daha derin, daha keyifli, daha ilginç, daha eğlenceli yaşamak isteyip istememeyi kendimiz seçebiliyoruz.

Öyle kendi halinde sürüp giden, varlığı “olsa da olur olmasa da olur” ilişkilerimiz mi olsun?

Yani aslında sürekli söylemek istediğin bir şeyler varken içine attığın, sonra da uykularını kaçıran mı, yoksa samimi ve açık ama karşı tarafı yıpratmadan hissettiklerimi söyleyebildiğim ilişkiler mi? Birbirinizi dinlediğiniz ve dinlemekten keyif aldığınız mı? Yoksa sürekli ortalıkta zehirli okların uçuştuğu ve kimsenin kimseyi anlamadığı, anlamak için de gerek bile duymadığı ilişkiler mi?

Evet, belki bu yazıyı okuduktan sonra sizin için bir karar anı olacak!

Bize şimdi öyle bir tamir seti verilecek ki tüm iletişim sorunlarımızı kolayca ortadan kaldıracağız diye de bir gerçek yok tabi. Hiç öyle beklentilere girmeyin… Ama belki “kendiniz ve ilişkileriniz için bundan sonra neyi daha iyi yaparsanız işe yarar”ı fark edebilirsiniz. Kendini daha iyi tanımak, kendi ihtiyaçlarını fark etmek ve dile getirebilmek, galiba hepsi bununla başlıyor.

Beklentileri dört başlığa ayırabiliriz:

  1. Kendimizden beklediklerimiz,
  2. Başkalarının bizden bekledikleri,
  3. Sizin beklentileriniz, genelde kimsenin de haberi olmadığı “eee söylersem ne kıymeti kaldı ki, kendi düşünsün, kendi düşünemiyor mu, bilmiyor mu? Allah aşkına nerden bilsin?” Hep herkesin kendimiz gibi düşündüğünü zannederiz, varsayarız ama öyle değil. Bilmez, bilemez.
  4. Özel günler ile ilgili beklentiler.

Şu özel günler konusunu iyice açalım bence, biraz üzerinde duralım, fark edelim…

Doğum günleri, evlilik yıl dönümleri, Anneler Günü gibi özel günler. Türkiye’de bayramlarımız, nişanlarımız, sünnetlerimiz var da var ve herkesin bu günlerle ilgili farklı beklentileri. Birçok insan için artık bayramlar kaçış programı ve dinlenme iken, başkaları için kabristan ziyareti, yine başkaları için büyüklerin ziyareti. Doğum günlerine gelince, bazılarımız çok önemser bazılarımız hiç önemsemez, hatta unutur.

Sabah çiçeklerle uyandırılmak, yatağımıza tepside 5 yıldızlı otel kahvaltısı servisi, tabi tabi kim istemez, ama rüyanda görürsün! Gerçek olmasını istiyorsan söylemelisin.

Tatil ve hafta sonları, kendince kocaman bir beklenti konusu değil mi? Tatil nasıl olmalı? Mükemmel! Gökyüzü her zaman masmavi olacak, sahil bembeyaz, deniz dalgasız ve tertemiz, aynı otelin tanıtım videolarında olduğu gibi. Kaldığımız oda da konforlu, çok geniş ve söz verildiği gibi deniz manzaralı olacak, yani böyle balkondan düşecek kadar uzanmadan görünecek o deniz, ama en en önemlisi eşimiz ve varsa çocuklarımız her an mutlu ve keyifli olacak, sürekli mutluluktan gülümseyecek, şükredecek, hoplayacak zıplayacak. Çok yedin mide ağrısı, yok klimadan üşütme, havuzdan idrar yolu enfeksiyonu, fazla güneşten yanıklar…. Asla olmaz!

Hafta sonları da klasik hikaye, biri haftadan yorgundur, yatmak dinlenmek ister, diğeri için hafta sonu gezmek, tozmak, sosyalleşmektir. İşte böyle zamanlarda büyük sorunlar yaşanır. O yüzden dile getirmek, söylemek şart.

Sevmek ve sevilmek istiyorsanız konuşun.

Son bir örnek daha var; davetler. Ben bu bölümde çok eğleniyorum fark etmişsinizdir anlatım tarzımdan. Eğleniyorum çünkü tüm bunlardan geçtim, yaşadım, hissetttim, biliyorum. Beklentilerimi dile getirmeyi öğrenmek, evliliğimde tam 10 yıl sürdü… Sizde o kadar sürmesin. Söyleyin, hayatınız ne kadar kolaylaşacak, ne kadar rahatlayacaksınız görün…

Evet, bazen evimize misafir davet ederiz, daha davet ettiğimiz an başlar aslında, hemen ama hemen jet hızında evet demelerini bekleriz, teşekkür etmelerini bekleriz, çok sevinmelerini isteriz. Bir de zamanında gelmesinler, “benim davetime geç kalmak nasıl bir saygısızlıktır”! “Sakın bir şey getirmeyin” deriz ama tabi ki bir şey getirmelerini bekleriz… Çok yemelerini isteriz, bir yemekten tekrar tekrar alsınlar isteriz, eğlensinler, gülsünler ama abartmasınlar, konuşkan olsunlar ama tek onlar konuşmasınlar, çocukları tabi ki uslu olsun ve evi dağıtmasın, kimse yere bir şey dökmesin, mutfak işine karışmasınlar ama yardım etmeyi teklif etsinler. Kalkarken bir teşekkür, giderken iki teşekkür, ertesi gün bir teşekkür mesajı ve tabi şimdi de arayı çok açmadan da onlar bizi davet etsinler, onların sofrası da çok özenli hazırlanmış olsun, bol ve lezzetli yemekler olsun, yani onlar da çaba harcamış olsun. Yazarken bile yoruluyorum ama bunlar gerçek ve eminim bir sürü şeyi atlamışımdır. Bizim kültürümüzde de çok zıt şeyler var zaten, ayakkabı çıkartılsın-çıkartılmasın, alkol olsun-olmasın, ceketler tutulsun-tutulmasın, yanaktan öpülsün-öpülmesin, “siz” diye mi hitap edilsin “sen” mi?

Bunlar özel hayatımızdan örneklerdi, peki tüm günümüzü geçirdiğimiz çalışma arkadaşlarımızdan neler bekliyoruz, onlar bizden acaba neler bekliyor, yöneticilerimizden neler bekliyorum, insan kaynaklarından neler bekliyoruz, takım arkadaşlarımdan, projelerden… Neler neler?

Lütfen bunları fark edin, geçerliliğini hissedin, adım adım dile getirmeyi öğrenin, yoksa hem kendinizi hem karşı tarafı çok mutsuz edersiniz… Sevmek ve sevilmek istiyorsanız konuşacaksınız… Nazik olmak, susmak, herkesi mutlu etmeye çalışırken kedini unutmak, mümkün olduğu kadar “hayır” dememek, başkalarını hayal kırıklığına uğratmamak, hep bunlar öğretildi biliyorum. Ama bunların hiçbiri bizi ilişkilerimizde bir adım ileriye götürmedi, daha çok üzülmemize ve krizlere sebep oldu. Bunu şu an görebiliyor musunuz?

Bu konuda desteğe ihtiyacınız varsa bana www.ilknurustunucar.com/tr/ adresinden ulaşabilirsiniz. Sağlıkla ve sevgiyle kalın.

 

İlginizi çekebilir: Sonsuz takdir beklentisi: Mükemmel olmaya çalışmak

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

Uzman Psikolog İlknur Üstünuçar: Uzman Klinik Psikolog İlknur Üstünuçar Freie Üniversitaet Berlin - Tıp Fakültesi’nde Psikoloji Uzmanlık eğitimini tamamladı. Yıllarca klinik deneyimleri yanı sıra bir çok ülkede çok sayıda eğitim ile hep kendini geliştirmeye devam etti. (Gestalt-terapi, Geliştiren Koçluk, Allen Carr terapisti, Nefes ve Gevşeme Teknikleri uzmanı) 2000 yılı itibariyle kendi Eğitim ve Danışmanlık şirketini kurdu ve binlerce insan ile çalışma imkanı buldu. Halen kendini ve çevresini iyi hissettiren ve geliştiren çalışmalar sürdürmekte. Bu kapsamda stresi yönetme, orta yaş krizlerini anlama ve fırsata çevirme, beynin yapısı ve duygu yönetimi, konularında 60 dakikalık pratiğe yönelik, keyifli ve interaktif seminerler verir. Evli ve iki oğlu var.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale