X

Gerçek başarı her şeyden önce kendini aramaktan geçer

“Neyi arıyorsan, sen O’sun…” Mevlana Celaleddin Rumi

Geçtiğimiz haftadan bu yana birçok toplantıya katılıyor ve birçok farklı insanla ilk kez tanışma şansı buluyorum. Bu yazı biraz da kendimizi, çevremizi, kim olduğumuzu, neden o kişi olduğumuzu, neden geride durduğmuzu, neden olduğumuz kişi olurken bu derece büyük bir iş yapmakta olduğumuzu irdeleyen bir yazı olsun istedim… Bu macera yine kolay olmayan ve kolay bulunmayan bir macera bizler için…

Neden diye soracak olursak aslında bunu biraz daha yakından açıklayabiliriz kendimize. Hayatta birçoğumuz için başarı kavramı öğretilmiş bir kavram. Başarı, başarmak, gerçek başarı, başarılı olmak, başarıyı yakalayabilmek… Öncelikle sınıflarımızı geçmek önemlidir (küçük dünyamızın büyük hedefi), sonra güzel bir üniversite kazanmak. Sonra okuyabilmektir başarı, bir meslek edinmektir (düşüncemizde)…

Sonra sıra iş bulmaya gelecektir (herkes gibi değil mi)… Tabii ki “tam başarı” için bu da yeterli değildir. Sırada sağlamamız gereken, yanına adeta yapıldı diye işaret koyduğumuz (ve bununla ne yazık ki gurur duyduğumuz) öğrenilmiş evlilik hedefimiz vardır. Bir yuva kurmak vardır, toplum baskısı vardır, “tek başına hayat mı geçer” vardır değil mi? Her şey biter de geriye ne kalır? Hemen cevap verelim, tüm “diğer” kişilerden alınmış aferinler, ne kadar başarılısın diye takdirler…

Ben bugün bu yazımda sizlerle birlikte çok ama çok daha derinleri sorgulayalım istiyorum: Gerçek başarı nedir? Bu hafta karşılaştığım tüm insanlarda bir isim ile tanıştım ve tabii ki hemen ertesinde pozisyonları geldi… Bir bölgenin yöneticisi olunabilir, bir ülkenin yöneticisi olunabilir veya daha yolun çok ama çok başında da olunabilir… Ama işte bunlar gerçekten bizi başarılı yapabilmekte midir?

İsmimizi söylemenin hemen ertesinde kendimizi tanımlayan sıfatlarımıza geçeriz. Birçoğumuz için bu yaptığımız iştir değil mi? İşimiz gelir. Sonrasına koyarız kim olduğumuzu… Belki hala üniversite okumak ateşiyle yanan bir sosyoloji meraklısıyızdır… Belki hala cam yapımını öğrenmek için çırpınan bir anneyizdir… Belki hala eve gittiğinde küçük kızına ödev yaptırmak için futbol maçlarından feragat eden o can-ım babalarımızdan biriyizdir… Belki bizler, sırtımıza çantamızı alıp da yılın bize izin olarak ayırılabilen tek haftasına bir dünya tecrübeyi sığdırmaya çalışanlarızdır…

Başarı sizce hangi sıfatla daha fazla özdeşleşir? Sizce başarı bu tanımların hangisine sığdırılabilir? Sizce başarı gerçekten kazandığımız para, edindiğimiz isim, uğruna savaş vermekte olduğumuz pozisyonumuz veya ismimizin önüne aldığımız doktor, filozof gibi sıfatların ardına gizlenebilecek kadar “kim” olduğumuzu ama gerçekte kim olduğumuzu, bizler bu dünyaya gelirken “yanımızda getirmediğimiz” tüm o sıfatlarımızdan sıyrıldığımızda kim olduğumuzu saklayabilecek kadar büyük müdür?

İşte bu yüzden gerçek başarı gerçekten “ben” olabilmekten geçer… Ben olmak demek, herhangi bir sıfatı, pozisyonu, kişiliği, durumu, varlığı, yokluğu, oluşu ve bitişi kendinin önüne koymamaktır. İçinde bulunduğumuz durum her nasıl olursa olsun ister kaybediyor, ister kazanıyor, istersek vazgeçiyor olalım; başarı “ben” olarak sapasağlam kalabilmekten ve yine ben olabilmekten geçer… Başarı içtir, içten öte içimizde işlenmiş olandır, bu dünyaya gelirken sadece yanımızda, ruhumuzda, kalbimizde bizimle birlikte gelmek üzere yanımıza verilmiş olandır… Asıl olan işte bu “hediyeye” sadık kalabilmektir.

Bugün bu yazımda bana eşlik ediyorsanız kim olduğunuza, hayatta kendinize yüklediğiniz başarı kavramına, neyi başarı neyi başarısızlık olarak yorumladığınıza yeniden bakmanızı dilerim. Sizler bugün kendinizi, özünüzü, olduğunuz gibi olabilmeyi gerçekleştirebiliyor musunuz? Bugün ve her anınızda sadece olmak istediğiniz gibi kim iseniz “o” olarak kalabiliyor musunuz?

Gelin bir değişiklik yapalım, bugün tek başarımız “ben olmak” olsun… Bugün hemen şu anda, tümüyle ben olabilenlere selam olsun…

 

İlginizi çekebilir: Kendi içinize bakın: İyilik hayatın neresinde?

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale