X

Gerçek başarı: Başkalarını değil, kendinizi mutlu etmek için yaşamak

Hayatımın büyük bölümünü “başarı” diye bize öğretilen tanımların hakkını vermeye çalışarak geçirdim: İyi öğrenci, örnek evlat, kurumsal şirkette işe başlayan yeni mezun, işinde yükselip yönetici olan beyaz yakalı…

Ve bunlar her ne kadar tüm çevremde başarı olarak tanımlansa, başkalarının çocuklarına örnek olarak gösterdiği sıfatlar olsa da, ben kendimi hiç “tamamlanmış” hissetmedim. Hatta “tamamlanmış” olmanın ne demek olduğunun farkında bile değildim. İçimde yüzeysel bir gurur vardı, “başarılı olduğum”, başkalarını mutlu ettiğim, onları iyi hissettirdiğim için kendimi kandırdığım bir sahte mutluluk. Hep bir şeyler eksikti. Zaten beklenti de buydu: “Bir şeyi iyi yapınca, bir sonraki adımda neyi daha iyi yapacaksın?” Durma şansın yok, tökezleme, vazgeçme, hata yapma… Görevin hep sana biçilen rolü oynamak, senden bekleneni yapmak… Yoksa başkaları hayal kırıklığına uğrar, başkaları üzülür, başkalarının gözünde değerin düşer.

Bu öyle bir döngü ki, ne yaptığının, ne için yaptığının farkında bile olmadan sürekli kendini yeni bir başarı yarışında bulma ve özünde başarısız hissetme hali! Herkese göre her şeyinin tam olduğu, ideal eş, evlat, çalışan olduğun, sana göre ise neden olduğunu bilmediğin, hatta sürekli “Neden böyle hissediyorum?” diye kendini yargıladığın kronik bir mutsuzluk, depresyon hali… Bazen önüne geçilemez bir yemek yeme isteği, sık sık baş ağrıları, enerjisiz, renksiz bir ifade, bazen bir dışavurum, “Bu ben miyim?” diye sorduğun durumlar, davranışlar…

Ne zaman ki, aslında kendimi tam hissettiğimi sandığım, mutlu olduğum anların, aslında sadece başkalarını mutlu etmek, bana öğretilen doğruları uygulamak ve ailemi gururlandırmak için olduğunu anladım, işte dünya o zaman değişti.

Hayatında hiç “tam” hissetmemiş bir insanın bunu fark etmesi ve artık merkeze “kendini” koyması nasıl bir bilinmez, nasıl bir konfor alanından çıkış! O kadar alışmamışsın ki “Ben ne istiyorum?”, “Ben nasıl mutluyum?” diye düşünmeye… Başta cevapların yine senden beklenenler oluyor. Sonra yavaş yavaş hissetmeye başlıyorsun. Kendini, ruhunu, gerçekten ne istediğini, kim olduğunu…

Ve çevrendekilerin ne hissettiğini bir kenara bırakıp kendin için değerli bir şeyler yapmaya başladığında, işte o zaman kimse “başarılı” olduğunu düşünmese de kendini gerçekten “başarılı” hissediyorsun.

Örneğin o zorlu yolculuğa çıktığında… Örneğin “İşine sahip çık”, “Ekmek aslanın ağzında” bilinçaltı mesajlarını bir kenara bırakıp ayaklarının geri geri gittiği işinden ayrıldığında… Örneğin “Bu işte para yok”, “ Bu işin geleceği yok” cümlelerini duymayıp, hayalini kurduğun işi yapmaya başladığında… Örneğin herkesin “Olmaz” dediği, “Yapma” dediği, o zor kararı verdiğinde…

Evet biraz sancılı olacak, bazı kararlarından sonra bir bakacaksın senden başka herkes mutsuz, kabullenememiş, ama sen kendini iyi hissediyorsun, doğru yolda. İşte devam etmen gereken yer burası. Tamamlanma duygunun peşinden gittiğinde, seni gerçekten seven herkes seninle birlikte mutlu olacak, belki zaman alacak ama anlayacaklar. Senin enerjin, içinde hissettiğin başarı, tüm çevreni ve tepkileri değiştirmeye yetecek.

Haydi gelin bu hafta bize öğretilen “başarı” tanımlarını içimizden silkeleyip, oraya buraya saçılan ama bize ait olmayan tanımlardan kurtulma zamanı olsun. Terfi yerine gelişmek, takdir almak yerine birinin yaşamına dokunmak, ideal evlat, eş yerine kendin olmak gibi… 

Kendimizin “başarı” tanımını yeniden yazalım kısacası, ama bu sefer hissederek, kendimizi merkeze koyarak, neden olduğunu anlayarak.

İlginizi çekebilir: Siz kimsiniz: Mesleğinizden çok daha fazlası olduğunuzu unutmayın

Özlem Taylan: İçimde bir yerlerde kelimeleri hiç bitmeyen o kız çocuğunu dinlemeyi öğrendiğimde anladım hayallerimi gerçekleştirmenin yolunun deneyimlemekten geçtiğini… Deneyimledikçe dünyam büyüdü, içime sığmaz oldu, kelimelere döküldü. Yazıyorum, okuyorum, seyahat ediyorum, yürüyorum, koşuyorum, yoga yapıyorum. Aktif olarak çalışıyorum, üretiyorum, eğitimler veriyorum, koçluk yapıyorum. Hepsinden öte çiçeği burnunda bir anneyim, kızımla beraber büyüyorum. Burada sadece okuduğum okullarla, mesleğimle ya da pozisyonlarla değil, kimliklerden arınmış, şapkalardan arınmış bir Özlem olarak yazıyorum. Her yazı da aslında kendi sorularıma cevap arıyorum. Benim yolculuğum her gün kendimi yeniden keşfetmek üzerine, hadi siz de bana katılın..

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale