X

Gerçeği aramak: Dördüncü yola giriş

Dünyaya gelip gittiğimiz 700-800 hayat boyunca aradığımız şey eve dönüş yolunu bulmak, buradaki maddelerin hakkını verip varlığın ihtiyacı olan kıyas bilgisini, gözlem maddelerini toplamak, sentezlemek değil mi? Hazcı ve keyifli bir entelektüel sohbetin dışına çıkmak istiyorsak “evet” demek gerekir?

Bu güzel koşullamadan sonra uzaklara gidelim. Yolu “fakirlikle” anlayanlara bakalım bize nasıl izlenimler verecekler. Bazıları için çok kolay olan bu hal bazılarımız için de ekstra zor bir şey. Varlığın alma arzusu üzerindeki bu kısıtlamasıyla nasıl başa çıkacaksın ki? Yerde yat, tuzlu ye, az uyu, az iç, bol bol çalış. Uf!

Deniz kenarında ya da ormanın içinde pranamaya yapmak vardı şimdi, şöyle güzel güzel esnerdik! Yine esneriz, beden bizde nasıl olsa. Fakirler, birinci yol olarak geçer ve “ego” denilen ve ona bağlı alt seviyedeki isteklerin kısıtlanması haliyle genişleyen bir haldir. Bir lokma, bir hırka tam bu tanıma uyar, kendilerini aşağı görürler toplum içinde. Peki, bu ana gelelim; konfor alanında tekamül eden ve varlıksal genişlemesini yapan dostların mekanına gelelim, çalışır mı sistem bizim üzerimizde?

Kendimizi pekiştirdiğimiz ve öncelikleştirdiğimiz bir hayat anlayışı inşa ediyoruz algısal olarak. Bu algı kapılarından ne geçer acaba? Gerçek duygusu nerededir? Buna uyku hali diyebiliriz. Varlık izlenimleri hep aynı şekilde alıyor ve izlenim almak için tüketiyor. Hemen hemen her şeyi; bazılarında yiyecek çok görünürdür, bazılarında cinsellik, bazılarında ilişkiler, kitap artık ne varsa…

Fakirleri anlamak, zamanındaki fakirlerin bu ana katkısını anlamak için derin düşüncelere girmemize gerek yok. Basitlik, sadelik üzerine kurulu olan minimalizme bakıp bunu doğrudan anlayabiliriz. Nedir minimal olmak? Kuşkusuz iyi gelir, sadeleştirir ve ihtiyacın dışında bir şeyle doldurulmamanı sağlar. Peki, az yedik içtik, bir hırka giydik, dört tane gömlekle hayatımızı geçirdik, sular daha az zehirlendi, daha az pamuk ilacı kullanıldı, peki biz burada ne yaptığımızı anladık mı? Bu madde alemi içinde ne yapıyorum ben? Hayatımdaki mutsuzluklar, yaşadığım sıkışıklıklar, hep aynı insanlarla denk gelmek, şirketinde karşında oturanla ilgili kafanda susturamadığın/dönüştüremediğin düşüncelerini ne yapacağız? Yine aynı insanın dostum?

Fikir kavramı din realitesinden aktif çalışır çünkü üç merkezli insanın, üç besini ve üç dışkısı vardır. Bu üçlü sistemin üzerine çöktüğünüzde beden ve onun sistemleri üzerinde hakimiyet kurabilme şansınız olabilir. İnsanın ahenkli gelişimi için üzerine çökmek değil, dengede olması gerektiğini de hatırlatmak isterim. Bir şeyi terbiye ediyorum illüzyonu bile insanın aktif olarak yapabildiğini sanmasından ibarettir. Gerçekte ne yapabiliyoruz? Bu da günün sorusu olsun, ekmeği kırıp yemeği unutmayalım dostlar.

Üç besine, girdiye bakmak önemli. Kendimizi nasıl beslememiz gerektiğini anlamak çok önemli. Şimdi sadece fiziksel besinler demediğimi anlamışsınızdır, insan izlenimler denilen maddeler ile beslenir. Hindistan’da da sun gazing yapan bir arkadaşımız 10 yıldır bir şey yemiyor, içmiyor? Nasıl olacak şimdi bu iş? Beden denilen mekanizmada böyle bir şey var çünkü. Konuyu beden mekanizmasında harcamak istiyorum, kendimize nasıl gideceğiz? Nasıl kavuşacağız onunla, nasıl anlayacağız istediklerini, nasıl duyabileceğiz onu?

İncil’lerde üstat anlatıyor, anlatıyor sonra da “kulağı olan duysun” diyor. Duyabilenlerin duyduğu bir sistem varsa bununla entegre olmamız gerek. Aynı Zion’a dönüş kodunu almış Matrix’teki nebukadnezar gemisi gibi. O kodu bulmamız lazım hep birlikte dostlar. Yazımıza birkaç parça halinde devam edeceğiz, sonraki yazıda biraz fakirleri açıp oradan hemen rahiplere geçeceğiz. Sözlerin sahibiyle bitirelim yazımızı.

İşte kapıda durmuş, kapıyı çalıyorum. Biri sesimi işitir ve kapıyı açarsa, onun yanına gireceğim; ben onunla, o da benimle, birlikte yemek yiyeceğiz. Ben nasıl galip gelerek Babam’la birlikte Babam’ın tahtına oturdumsa, galip gelene de benimle birlikte tahtıma oturma hakkını vereceğim. Kulağı olan, Ruh’un kiliselere ne dediğini işitsin.
Vahiy 3:20-22

İlginizi çekebilir: İllüzyonu anlamak: Maya ve Ahamkara

Avni Onur Sevinç: Gelişimimize uygun ekolojiyi inşa etmek için çalışan bir Doğa. Doğa, aynı zamanda arkadaşlarını da arar. Bu temiz ekolojide olmak ister misin?

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale