X

Tarihin sessiz tanıklarının toprakları: Gelibolu gezi rehberi

Gelibolu, özellikle Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı için çok önemli yerler arasında olduğundan hem yerli turistler hem de yabancılar tarafından oldukça sık ziyaret ediliyor. Buraya yapılan ziyaretler çoğunlukla tarihe bir bakış atmak, onun kokusunu almak ve savaşlarda hayatlarını kaybedenler için saygı duruşunda bulunmak üzere yapılıyorlar. Ancak günümüzde bir tatil beldesi olarak da giderek popülerlik kazandığını belirtmek gerekiyor.

Binlerce yıla dayanan geçmişi ile önemli bir konumda bulunan Gelibolu, tarih boyunca Yunanlılardan Perslere, oradan da Romalılara ve Türklere kadar pek çok farklı medeniyetin yönetiminde kalmış ve bu nedenle kültürel olarak çok zengin bir bölgede olduğu söylenebilir. Çanakkale’ye bağlı olan Gelibolu’nun aynı zamanda ünlü Truva şehri kadar da eski olduğu düşünülüyor.

Gelibolu’ya ulaşmak için deniz yolunu, kara yolunu ve ayrıca hava yolunu kullanabilirsiniz. Dolayısıyla hem özel aracınızla, hem gemilerle, hem otobüslerle hem de uçaklar ile erişim mümkün. Özellikle uzak bölgelerden gelecek olanlar için Çanakkale havalimanına inmek ve oradan servisler ile Gelibolu’ya geçmek mantıklı bir seçenek olacaktır. Bölgede araç kiralama hizmetleri de mevcut olduğundan gezintileriniz için illa ki kendi aracınızla gelmenize de gerek yok.

Genel olarak Akdeniz ve Ege kadar sıcak bir iklimde olmasa da, yaz aylarında hayli sıcak olan bir bölgede yer aldığından Gelibolu ilkbahar, yaz ve sonbahar aylarında kolayca ziyaret edilebilir. Ancak kış aylarında özellikle çok rüzgar alan bir bölge olmasından dolayı kışın pek uygun bir mevsim olduğu söylenemez.

Bölgede çok sayıda butik otel, pansiyon, yıldızlı oteller bulunuyor. Bu nedenle konaklama açısından zengin seçeneklere sahip olduğunuz söylenebilir. Kamp alanları da mevcut ve bu nedenle karavan, çadır gibi konaklama imkanlarını tercih edenler için uygun olacaktır.

Gelibolu’da gezilecek yerler

Şehitlik ve Mezarlıklar

Gelibolu’nun dünya savaşında önemli bir pozisyonda olmasından dolayı savaşın her iki tarafı tarafından da burada bol miktarda kayıp yaşandığı aşikar. Dolayısıyla çeşitli milletlerden insanlar için hazırlanmış şehitlik ve mezarlıklar burada yer alıyorlar. Gelibolu’ya gelince ilk yapılan şeylerden birisi de bu nedenle elbette şehitlikleri ziyaret etmek ve onlara saygılar sunmak. Ancak Gelibolu’da savaşa dair hazırlanmış pek çok anıt da bulunuyor.

Gelibolu Mevlevihanesi

Dünyadaki en büyük mevlevihanelerden birisi olması nedeniyle ayrı bir öneme sahip olan Gelibolu Mevlevihanesi, geçmişte çok sayıda imkanı bünyesinde barındırıyormuş ancak günümüzde eski ihtişamından oldukça uzakta olduğu söylenebilir. En iyi döneminde kütüphaneler, mescidler, harem daireleri, yemekhaneler ve hatta han ile okula bile sahip olan mevlevihane, maalesef savaş döneminde düşman işgaline uğradığı için uzunca bir süre kullanılamaz bir halde kalmış ve sonrasında da bakımsızlıktan kötü duruma gelmiş. Ancak günümüzde restorasyon işlemlerinin tamamlanması nedeniyle ziyaret edilmesi gereken yerlerden birisi haline geldiği kesin.

Gelibolu Kalesi

Gelibolu kalesinin tarihi binlerce yıla dayanıyor ve Doğu Roma döneminde ciddi bir restorasyondan geçerek korunmuş. Fakat günümüzde maalesef çok az bir kısmı sağ kalmış durumda ve bu yüzden eski ihtişamından uzakta olduğunu da belirtmek gerekiyor. Şu anda müze olarak ziyaret edebilir ve onun tarihine göz atabilirsiniz.

Bayraklı Baba Türbesi

Bayralı baba türbesi, özellikle adak adamak isteyenler için revaçta olan noktalardan bir tanesi ve çok ihtişamlı olmasa da manevi değerinden dolayı sık ziyaret ediliyor. Özellikle dilekleri olanlar için adından da anlayabileceğiniz gibi bayrak asılması gerekiyor. Çünkü Bayraklı Babanın Osmanlı döneminde bayraktar olduğu düşünülüyor.

Hallac-ı Mansur

Hallac-ı Mansur türbesi esasında Hallac-ı Mansur’a ait bir türbe değil ve içerisinde kim oldukları bilinmeyen iki tane mezar bulunuyor. Ancak tarihte inanışları nedeniyle öldürülen Mansur’un dünyanın çeşitli yerlerinde makamı bulunuyor ve bu da onlardan bir tanesi. Günümüzde güzel bir restorasyondan geçtiği için iyi durumda olduğu da söylenebilir.

Namazgah

Bir açık hava camisi olarak tanımlanan Namazgah, özellikle savaş döneminde kullanılmak üzere tasarlanmış olduğundan bu tarz bir yapıya sahip. Ancak pek çok işlemeye sahip olan ve detaylıca düşünülerek hazırlanmış olan namazgah, kesinlikle görülmesi gereken noktalar arasında yer alıyor.

Daha fazla gezi yazısı için:

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale