X

Geleceği gözüm kapalı emanet ederim bu gençlere

Geçen hafta sonu bir kez daha emin oldum…

Neden mi? Gençlerden iş çıkabileceğinden.

Hani hep işe yaramaz gibi görülüyor, işleri güçleri haytalık sanılıyor ya; değil aslında. Onlara fırsat verilince neler neler yapmıyorlar ki… Örgütleniyorlar, eğitimlerini tamamlıyorlar, doymuyorlar, sürekli öğreniyorlar. Sosyal sorumluluk projeleri geliştirip; bir gün yaşlılar, ertesi gün şehrin kenar mahallesine itilip kalmış yetenekli çocuklar, diğer gün engelliler, okuma-yazma bilmediği için çocuklarıyla ilgilenemeyen anneler için çalışıyor; hep birlikte yepyeni bir ülkenin temellerini atıyorlar. Pollyanna falan değilim, gerçekten inanıyorum iyi bir şeyler olacağına.

TOG ile daha da güçleniyorlar

Yukarıda saydıklarımı Toplum Gönüllüleri Vakfı’nın bünyesinde gerçekleştiriyor gençler. Geçtiğimiz Cumartesi günü Belgrad Ormanı’ndaki koşudan sonra TOG’un Adım Adım ekibi için düzenlediği kahvaltıda tanıştım bir kaç tanesiyle. Ve tek kelimeyle hayran kaldım. Gerçekten inandıkları projeler üretiyor ve sonuna kadar götürüyorlar. Toplumun her kesimine ulaşıyor, her derde deva olmak için çaba sarf ediyorlar.

İşte onlardan biri; Dinçer Demir

Dinçer de TOG bünyesindeki bir gençmiş daha önce. Sonra okul bitmiş, öğretmen olmuş ama bağını hiç koparmamış. Bu sene İstanbul Maratonu’nda vakfa destek sağlamak için koşarak, bağış toplayacak. Ona kısaca vakfın hayatına neler kattığını ve neden bağış toplamaya gönüllü olduğunu sordum.

[quote_box_center]

“Bir öğretmen olarak, itaatkar şekilde bilgi öğrenici çocuklar yerine, derslerimde olabildiğince, bilgiyi sorgulayarak, NEDEN/NİÇİN’ ile bilgileri alan öğrenciler oluşturmaya dikkat ediyorum. Benim hatamı sorgulamalarına, ‘gönül’den imkan sağlıyorsam öğrencilerime, bu TOG’da edindiğim bir sürecin sonucudur. Bunu yürekten inanarak söylüyorum. 

Gönüllülğün başka bir dünya mümkün inancına gidişte çok önemli bir değer olduğuna olan inancım hala sağlam ve güçlüdür.

Gelelim koşup, bağış toplama kısmına; madem İstanbul Maratonu’nda koşacaktım bu sene, artı bir değer katmak istedim sağlıklı yaşam serüvenime ve Adım Adım‘ı buldum internetten. Adım Adım bünyesinde 8 STK’dan biri için koşabileceğim maili geldikten sonra, içlerinde TOG’u görünce, başka seçeneğim yoktu.

Yaşamımı anlamlandırmama önemli değerler katan, gönüllü bilincini bana içselleştirerek hissettiren STK’m için koşmak bana onur verecektir ve bu kararı büyük heyecan ve mutlulukla aldım.” 

[/quote_box_center]

Ve bir diğeri; Zehra Yatkı

Zehra bize bir oyun oynattı kahvaltıdan sonra.  Kendi eğitimlerinde kullandıkları oyunlardan biriydi. Yaşının çok ötesinde, nasıl aklı başında, nasıl da hakim konuya. Koşmuyor Zehra ama onu da yakından tanımak, neler hissettiğini öğrenmek istedim. İşte bizler bu gençler için bağış topluyor ve hep birlikte geleceğe yatırım yapıyoruz.

Bakalım neler demiş Zehra:

[quote_box_center]

“Üniversiteye başladığım sene TOG ile tanıştım ve 2011 den bu yana Toplum Gönüllüsüyüm.  TOG hayatımda neleri değiştirdi diye bakacak olursam sanırım bunları kelimelerle ifade etmek çok zor olacak.

Öncelikle öğrendiğim şey girişimcilik oldu. Toplumda sorun olarak gördüğümüz şeyleri bir çoğumuz konuşuyoruz ama sadece konuşuyoruz. Değiştirmeye yönelik çalışmalarda bulunmuyoruz. Ben de sadece konuşan grubun içerisindeydim. Çok şeyden rahatsızlık duyup çözüm odaklı harekete geçmeyenlerden. Sonra fark ettim ki Toplum Gönüllüleri var ve hareket halindeler. Toplum içerisinde sorun olarak belirledikleri şeyler üzerine projeler yazıyorlar, yönetiyorlar ve sorun değil, çözüm konuşuyorlar. Ve şu an ben de onlardan biri olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Hareket halinde olmak hassas konularda farkındalık kazanmak ve kazandırmak mükemmel bir duygu.

Hangi STK için koşacaksınız bilemiyorum ancak biz Toplum Gönüllüleri olarak gerçekleştirdiğimiz projelerde, etkinliklerde, ulusal organizasyonlarda  Toplumsal cinsiyet ayrımı için, farklılıklara saygı için, eşitlik için, özgürlük için, insan hakları için, çocuk hakları için, hayvan hakları için, ekoloji için, hak ihlallerine tepki gösterebilmek için, önyargıların önüne geçebilmek için, TOPLUMSAL BARIŞ için sürekli koşuyoruz. Sizleri de bizimle koşarken görmekten mutluluk duyacağız. Aklınıza gelebilecek her problemin konuşulduğu, tartışıldığı, eğitimlerin gerçekleştiği bir vakıf burası. Ve karar mekanizmasında bizler varız; gençler. Desteklerinizin motivasyonumuzdaki etkisini tahmin edemezsiniz.

[/quote_box_center]

Genel Müdür Evren Ergeç’e de sordum…

 

TOG’u, Adım Adım’la olan ilişkilerini bir de yetkili ağızdan duymak istedim 🙂

[quote_box_center]“Türkiye’nin gençlerinin vakfı Toplum Gönüllüleri, 71 ilde, üniversitelerde 123 TOG gençlik grubuyla çalışmalarına devam ediyor. TOG, Toplum Gönüllüsü gençlerin ürettiği sosyal sorumluluk projeleriyle Türkiye’de hem gençlerin gönüllülüğünü hem de iyiliği kurumsallaştırıyor. Her sene 40 binin üzerinde genç, kendi ürettikleri sosyal sorumluluk projesiyle bu iyiliği arttırıyor. Vakfın kaynakları özellikle bu iyiliği inşa eden gençlerin güçlendirilmesi için kullanılıyor. Toplum Gönüllüleri Vakfı, on seneyi aşkın bir zaman diliminde Türkiye’nin gençlerine çeşitli kanallarla 60 milyon TL’nin üzerinde yatırım gerçekleştirmiş durumda. 2009-2014 yıllarında Adım Adım oluşumunun desteğiyle de 1.084.768 TL gençlere yatırıma dönüştü.”[/quote_box_center]

İçim rahat bir şekilde gidiyorum 60 km koşmaya.

Tüm bu kişilerle tanıştıktan, söylediklerini duyup, yazdıklarını okuduktan sonra aklımda hiç bir kuşku kalmadı artık. İyi ki gençler için koşuyorum, iyi ki sizler de varsınız ve bana destek oluyorsunuz. 27 Eylül’de ilk kez ultra maraton koşacağım Frig Vadisi’nde. Gençler için, yepyeni bir gelecek için, sizin için, kendim için, güzel şeyler için…

Şimdiden koskocaman bir teşekkür gelsin Redif’e.

Sizlerin de desteklerini bekliyorum:

Alıcı Adı: Toplum Gönüllüleri Vakfı

Banka: Garanti Bankası Şube: Bağlarbaşı (Şb. Kodu 422)

Hesap no (TL): 6295434 IBAN No: TR07 0006 2000 4220 0006 2954 34

Önemli Not: Banka havale/EFT “Açıklama” alanına AA KERGU (Kendi Adınız) yazmayı unutmayın ki sertifikanızı size ulaştırabileyim.

PAYPAL adresi : https://tog.org.tr/paypal-ile-odeme_225

Kredi kartıyla online bağış için: https://tog.org.tr/WebBagis

SMS: Vodafone / 4555’e boş SMS atabilirsiniz. (Ücret 10 TL)

Aklınıza takılanlar, TOG hakkında, iyilik peşinde koşmak hakkında sormak istedikleriniz varsa kivergu@gmail.com’dayım.

 

Kıvanç Ergun: Kıvanç Ergun bugün bisikletin tepesinde, yarın ormanda çamurun içinde… Harekete, iyilik peşinde koşmaya doyamıyor, başkalarına çılgınca gelen şeyleri yapmaktan inanılmaz keyif alıyor. İflah olmaz bir spor tutkunu olan Kıvanç, ‘yükseklerde’ yaşamanın, hayattan keyif almanın yolunu sporda bulmuş ve her gün yeni alanlara kayıp, kendini bilinmezlerde kaybetmekten hiç ama hiç çekinmiyor. Yaşını başını almış ama adrenalin söz konusu olunca kendini alamıyor, aktiviteye dalıyor. 2013 İstanbul Maratonu’nda ilk maratonunu (42 km), 2014'te Frig Vadileri'nde ilk Ultra Maraton’unu (60 km) koştu. Ulaşım aracı olarak bisikleti kullanıyor ve bisiklet kullananların sayısını kültürel gelişmeyle eşdeğer tutuyor. Yazdığı yazılarda sınırları nasıl zorladığından, deneyimlerinden bahsederken, bir yandan da hareket etmemek için yaratılan bahaneleri çürütmekten büyük keyif alıyor. Yardımseverlik koşusunun Türkiye'de tanınmasını sağlayan Adım Adım Yardımseverlik Platformu'nda Marka ve İletişim Koçluğu görevini yürütürken, aynı zamanda TOG'un AA içindeki STK Sorumlusu ve gönüllü koşucusu olarak da devam ediyor yaşamına... Fotoğraf konusunda fena değildir, takip etmek isterseniz: instagram/kiverg

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale