X

Geçmişin başarısız ilişkilerini bugüne dönüştürmeye: Hayat beni aşka inandır!

Hani bazı sınırlar vardır hepimiz için, bir şeyler “geçmişte” kaldığında üzerilerine kapıları kapatırız bir odaya kilitleriz adeta o geçmiş olanları. Bu özellikle ilişkilerimiz için geçerlidir, genel de eskiyi konuşmak can yakar. Çoğumuz için çoğu durumda, ne kadar unuttum desek de, affettim desek de bu his mutlaka bir kapalı kapının ardını yani “geçilmemesi”, bir diğer anlamda açılmaması gereken bir bölümü yansıtır kalbimizde.

Peki bu kapanmış kapılar ve işte o bizim bugün bitmiş olan genel olarak dışarıdan bakıldığında “başarısız” diye isimlendirdiğimiz, “bir hataydı” veya “çoktan bitmesi gerekiyordu” dediğimiz ilişkilerimiz bugünümüzü nasıl etkiliyor? Bunu hiç düşündünüz mü?

Ben çok samimiyetle itiraf edeceğim, yaşadığım boşanma ertesinde sürekli birliktelik ve hatta evliliğe varabilecek bir birliktelik fikrinden kaçmaktayım, böyle bir olasılık belirdiğinde; “yine aynı üzüntüleri” yaşama endişesi, evet itiraf ediyorum aklımdan ve kalbimden geçmiyor değil… Bazen şunu bile düşünüyorum; “ihtiyacım var mı”, gerçekten birinin karısı olmaya eşi olmaya ihtiyacım var mı veya neden bunu “olmam” gerekiyor, annemi veya babamı memnun etmek için mi, “herkes evleniyor çünkü herkesin evlenmesi gerekiyor” düşüncesi için mi, bazen oldukça fazla sorguluyorum beni gerçekten yeniden “aşka inandırabilecek” bir adam yer yüzünde mevcut mu diye…

Geçmiş ilişkilerimiz bizi ne kadar etkiliyor?

Şimdi baktığım zaman tüm bu inançların temeli işte o eski yaşanmışlıklara dayanıyor. Bu sadece benim verdiğim küçük bir örnek, bu yazımda bana eşlik eden sizler eminim böyle çokça örneğiniz vardır. İçinizden, “bir daha kimse beni terk edemez, kimse beni aldatamayacak veya yine beni bırakıp gidemeyecek” diye düşünüyorsunuz. Peki bu yaklaşım doğru mu, yani bizler geçmiş zamanda “olmuş bitmiş” olan ve o zaman ilişki yaşamış olduğumuz kişiye has olan bu “sonuç” ile bugün bizleri “yeniden aşka inandırabilecek” tüm olasılıkları neden kapatmaktayız, neden dünün yargıları ile bugünü güzel sıcacık bir kalp atışını karartmaktayız ve buna karşı koyabilir miyiz?

Bunun cevabı ise o diğer kişilere dayanmıyor, cevabımız “evet” fakat yine “bizden” geçen bir yola dayanıyor. Yani az önce kendimce itiraf ettiğim gibi “beni aşka inandıracak” adam ancak ben ona izin verirsem, ben onu görebilirsem ve tabi ki ben “aşk” kavramına kapılarımı açabilirsem benimle olacak veya hayatıma girebilecektir… İşte bu yüzden geçmişin ilişkilerinde yaşadığımız yükleri, başarısızlıkları, uyumsuzlukları, huzursuzlukları, kaybolmuşlukları, ayrılıkları ve en önemlisi “aşk” olamadığımız tüm hallerimizi, “bilinçsizce” alarak yine aynı şeyleri yaşayacağım korkusu ile bugüne getirmekteyiz.

Ancak biz bu korkuları dönüştürebildiğimizde yani geçmişin orada kaldığını kabul ettiğimizde ve her ilişkide yeni bir yol yürür gibi yepyeni olasılıkların karşımıza çıkacağına ve “gerçekten mutlu” olmanın mümkün olduğuna inandığımızda, işte o “beni aşka inandır” mesajı kalbimizde yankılanabiliyor olacaktır…

Sevgili Joseph Murphy eseri Bilinçaltının Gücü ile bakın bu akışı nasıl detaylandırıyor:

“…Bir keresinde, henüz birkaç aylık evli olan ama boşanmayı düşünen genç bir çiftle konuştum. Genç adamın sürekli karısı tarafından terk edilme korkusu yaşadığını fark ettim. Onun kendisini bırakacağını ya da aldatacağını düşünüyordu. Zihnini sürekli meşgul eden bu düşünceler onda takıntı haline gelmişti.

Zihinsel tutumunu ayrılık fikri ve kuşkular belirliyordu. Kadın ona ne cevap vereceğini bilemiyordu ama bu adamın kendi duygularının sonucuydu. Bilinçaltında hakim olan ayrılık atmosferi, bunun ardındaki zihinsel kalıpla bağlantılı bir koşul yada eylem doğuruyordu. Etki ve tepki ya da neden ve sonuç yasası vardır. Düşünce etki, bilinçaltının karşılığı ise tepkidir.

Sonunda adamın karısı evi terk etti ve boşanmak istedi. Tam da adamın korktuğu ve karısının yapacağına inandığı şey olmuştu.

…Korku kalıplarını eşinize yansıtmaktan vazgeçin. Sevgi, huzur, uyum ve iyi niyet yansıtırsanız, evliliğiniz her geçen gün güzelleşecek, her geçen yıl daha harika bir hal alacaktır.”

Yaşadığımız ilişkiler hayat akışımızı etkilememelidir

Bir ilişkinin veya bir evliliğin bitmesi demek, hayatınızda var olan tüm ilişkilerin veya evlilik ile sonuçlanan birlikteliklerin aynı sona erişeceğini, hayatımıza giren farklı aşk hallerinin bir önceki başarısızlıklarla benzer sonuçlar doğuracağını göstermemektedir.

Hayat akışımız boyunca birçok farklı insan ile karşılaşırız özellikle hayatımıza giren ilişkilerimizin karşımıza çıkmalarında mutlaka ilahi bir anlam, almamız gereken dersler ve her iki kişinin de tamamlaması gereken hayat yolları bulunur. Bu yollar boyunca bazı ilişkiler çok daha uzun süre hayatımıza eşlik ederken bazıları daha farklı şekilde sonuçlanır; bizler “hiç ayrılabileceğimizi düşünememiş” olsak bile bir şekilde bir akışla apayrı düşeriz, uzaklaşırız, hani adeta o insanı tanıyamaz hale geliriz.

Bu yaşanmışlıkları “geçmişte” bırakamamak adeta bir bardak tuzlu su içmek tecrübesi ardından karşımıza çıkan her yeni su bardağında “tuzlu su” olduğuna inanmaya devam etmek gibidir, belki bize sunulan şekerli bir sudur veya içerisinde muhteşem nane aroması olan bir su vardır, fakat bizler işte yine tuzlu su içeceğim, içim yanacak, miden acıyacak, nasıl bitireceğim diye düşünerek suyu içmekten kaçınır veya daha bir yudum bile almadan birçok yargı ile birlikte ilişkilerimizde “sonu” hazırlarız. Ne de olsa bir kere “başarısız” olmuşuzdur, terk edilmişizdir, aldatılmışızdır, kalbimiz kırılmıştır, sevgisiz kalmışızdır, yalnız bırakılmışızdır.

Fakat işte bunların tümü geride kaldığında ve bizler cesaretle; ‘hayat hazırım, beni aşka inandır’ diyebildiğimizde önümüzde kapılar açılır, bize uzanan akış değişir, enerjimiz farklılaşır ve biz yolumuzda karşılaştığımız tüm yeni aşklara “yepyeni” ve pozitif olarak, başlangıçta “yepyeni bir şans” vererek yaklaşırız. Biz işte ancak bu şekilde gerçekten “aşka” inanabiliriz, ön yargılardan kurtulduğumuzda, geçmiş başarısızlıkları bugün tekrar tekrar yaşatmadıkça ve sadece aşk olmaya gönüllü oldukça…

Evet, geçmişte hepimiz yaşadık, üzüldük, kırıldık, tek başımıza kaldık, fırtınalarda sürüklendik, zorlu yollardan geçtik, unutmak zorunda kaldık, aşkımızı kalbimize gömdük, gururumuz incindi, aldatıldık, belki çok istedik de yine de kavuşamadık; işte tüm bunlara rağmen bugündeyiz, bugün tek gerçekliğimiz “bugün”…

Gelin hep birlikte bir şans verelim, tüm yaşanmışlıklara hayatın güzellikleri, bizleri büyüten tecrübeler olarak bakalım, bugün dünde her ne olmuşsa olmuş “beni aşka inandır” diyelim hayata, hazırım evet “beni aşka inandır”…

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?

Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale