X

Geçmişi affedin, olumsuz duyguları serbest bırakın

Daha özgür, daha iyi hissetmemize engel tutumlardan birisi bu yazının konusu; affetmek. İhanete uğradın, kandırıldın, bile isteye küçük düşürüldün, belki de büyük kayıplar yaşadın ve altında ezildin. Ya da kendine kızgınsın en çok, neden başka türlü davranmadığınla ilgili sorular dönüp duruyor kafanda. Kızgınlığın ve kırgınlığın olmadık yerlerde tetiklenip seni öfke ve acının dehlizine sürüklüyor. Hayatın akışına uymakla ilgili sıkıntı yaşıyorsun. Biliyorum, bazen olanı biteni affetmek zor.

Affetme zorluğu çekiyorsanbaşına geleni olduğu haliyle kabul etmek başlangıç için doğru bir nokta. Olan oldu, yapılacak bir şey yok. Arkasındaki kemik inancı anlayabiliyorsan ne ala. Öfkeli ve acıyı daimi kılan  bir alandan “ne yani bana o kadar çok şey yaptı, aldattı, dolandırdı, şöyle oldu, böyle oldu, affedeyim de yanına kar mı kalsın” diye düşünen vardır haliyle. Affetmeyi bir çeşit zayıflık belirtisi gören de olabilir, “unutursam zayıf karakterli olurum, beni güçsüz zanneder, dişe diş, göze göz ne olursa olsun pes eden ben olmamalıyım” gibi fikirler de gerçeklikten insanı uzaklaştıran fikirler. Kanma. O alttan bağıran egoyu susturabiliyorsan sustur lütfen. 

Bir de kurbanlıkta kalmayı seçmişler var, etrafı suçlayan, sürekli birilerine kırılan, üzülen ve kinini, kızgınlığını göğsünde bir madalya taşır gibi yaşatanlar. Yaşadıkça, kendi isteklerimizi hayata geçirdikçe 7,5 milyar insan içinde birileri mutlaka kırılacak. Birileri benim sinirime bilerek veya bilmeyerek fena dokunacak. Artık ona kızmayı mı, kırılmayı mı yoksa yapılanı unutmamayı seçerim bilemiyorum. Bildiğim, başkasını düşünmeden ilk adımı ben atmalıyım ve affederek özgürlüğümü yeniden kazanmalıyım.

Öfkeye tutunarak yaşamanın ne kadar yıpratıcı olduğunu biliyorum. Affetmek unutmak değildir, o olayla ilgili tüm hisleri, birikmişleri, olumsuz duyguları serbest bırakmaktır. Uygulaması her değişim alanında olduğu gibi pratik ister. Seni kim kırdıysa kırdı. Kim üzdüyse üzdü. Geçmişi düşünüp kahırlanarak  anıları canlandırmak bir seçim. Hayatında daha fazla üzüntü istiyorsan, on numara bir hareket, daha üzücü olayların başına gelmesini aktive etmiş olursun. İleriki hayatında da türlü sağlık sorunlarıyla boğuş…

Yoksa artık kurtulmak mı istiyorsun? Zamana mı ihtiyacın var? Ne kadar zaman gerekiyorsa kullan. Suçlamadan, kendini zorlamadan. Mecbur değilsin hemen affetmeye. Hele bunu karşı tarafa verdiğin bir ödül, armağan olarak görüyorsan orada dur. Affetmek karşı tarafla ilgili bir durum değildir, onlara yapılan  iyilik, fedakarlık değildir. Kendine verdiğin en güzel, en değerli hediyedir ve etkisi ünlü bir tasarımcının çantasına sahip olmaktan çok daha fazla, bir ömür boyu sürer. Birikmiş negatif duyguyu bıraktığın zaman, kendi özüne bir adım daha yaklaşırsın.

İş arkadaşını mı, eski sevgilini mi, kendini mi affedemiyorsun bilmiyorum. Belki için için ilahi adalete inanmışsın ve o kişinin sana yaşattığı şeyin aynısını yaşamasını bekliyorsun. Daha da ötesi öç almak istiyorsun. Belki de bedduaları art arda sıraladın… Başkalarının hayatına düşüncelerinle, beddualarınla karışabileceğini sanıyorsan kötü haber; hiç kimse başkasıyla ilgili yaratım yapamaz. Ben yatıp kalkıp sana beddua etsem de, ancak ve ancak kendim için yaratım yapabilirim, sen ancak ve ancak kendi inançlarına göre hayatını yaşarsın. Benim beddua ettiğim konuyla ilgili içsel bir tereddütün yoksa, hareketlerini sahiplenmişsen, korkusuzsan, kendinle hizalıysan kendim için çok üzgünüm çünkü hayatım boyunca aynı durumun başına gelmesini bekleyeceğim. “Benim bedduam tutuyor” diyenler olduğunu da biliyorum. 

Diyelim ki eski sevgilinin başına duymaktan hoşlanacağın fena bir şey geldi. Sen olmasını istedin diye bunu deneyimlemiyor bunu bil. Kendi korkuları kadar yaşıyor o da. Kişi ancak “sürekli ah alıyorum, insanlara haksızlık yapıyorum, kesin bir gün bir yerde acısı çıkacak” gibi baskın bir inanca sahipse böyle bir şey yaşar. Sen bedduan ile onun buluştuğunu sanırken aslında buluşan adamın korkuları ve yaşadığı olaydır, durumun seninle ilgisi yoktur. Aynı şey senin için de geçerli.

Diyelim ki yıllar süren bir ilişkin oldu ve karşı taraf ayrılmak istemedi, ayrılırken çok üzüldü. Sonrasında birkaç kere birileriyle bir şeyler denedin ama bir türlü olmadı. Hemen aklına o kişi geldi, onu üzdüğün için, ondan ayrıldığın için bunu yaşadığın, bunu hak ettiğin inancı çıktı derinden. O kişi üzüldüyse üzüldü, hakkında ne düşündüğü onu ilgilendirir. Burada dikkate alınması gereken onun seninle ilgili dilekleri, hisleri değil. Kendi inanç kodların ve bunların hayatını ne derece yönlendirdiği. Eğer istediğin bir ilişki yaşamıyorsan sebebi karşı tarafın beklentisine göre davranmamış olman değil,  beklentisine karşılık vermediğin için bugün bir ilişki yaşamayı hak etmediğine inanman. Yani lezzetli bir espresso içmek istiyorsan önce fincanı yıka. İçinde süt kalmış fincana kahve eklersen espresso yerine macchiato elde edersin…

Kendi bakış açıma göre haksızlığa, kötülüğe uğradığıma inandığım için yakın çevremle ilişkilerim birkaç  yıl zor geçti. Olayları haksızlık, kötülük olarak yorumlamış olmamı komik buluyorum artık. Bana göre beni üzdü. Kendine göre gereğini yaptı. Belki de elinden gelenin en iyisini yaptı. Yaşadıkça, var oldukça eylemlerimiz, eylemsizliklerimiz elbette birilerinin canını yakacak. Mesela bu kişilerle bu deneyimi yaşamasaydım, hayatta etrafımdaki herkesin benimle ilgilenmesi gerektiğini düşünürdüm ve başıma gelenlerden başkalarını sorumlu tutardım. Ne güzel, iyi ki deneyimledim. Gelişmem için şahane fırsatlardı hepsi. İnsanları değiştiremeyeceğimi anladım. Bu çok klişe bir laftır ancak içsel bir anlayış gerektirir. Kırgın olduğum kişilerin o durumla ilgili yapılacak en iyi şeyin o olduğuna inandıkları içi öyle davrandıklarını anladım. O kişilerle görüşüyor muyum? Hayır. Hayatlarında değilim, onlar da benim hayatımda değiller, ilgilenmediğim ama tavır da koymadığım bir yerdeyim. Onları yeniden bağrıma basacağım anlamına gelmiyor tüm bunlar, bence duygu alışverişimiz bitti, bunu bildiğim için rahatım.

Bu işin bir sırrı varsa o da şu; karşı tarafa negatif duygu hissetmemek. Olsalar da olur, olmasalar da. Sıfır noktasında olmak bir nevi. Olayları ve kişileri yorumlamadan hatırlamak. Kalpten, rahatlıkla, derinden “iyi ki yapmış bunu bana, iyi ki bu deneyimi yaşadım, sayesinde bunları öğrendim” deme noktasına  gelmek. Hatta kötü süreçlerin öncesindeki iyi hatıralara odaklanmak. Güzel şeyler de yaşanmış olmalı. Onları düşünüp keyif almak süreci hafifletecektir.

Yaşadığın olaydan ne ders çıkardın? Bu deneyimin sana ne faydası oldu? Cevapla ve o kişiye içten bir teşekkür edip vedalaş, onu affettiğini söyle ona. O an anlayacaksın ki kırılan kanatların yerine gelmiş. İçin tarifsiz bir sevinçle, cesaretle dolacak. Yeni deneyimlere uçabileceğini fark edeceksin. özgür olacaksın. Özgürlüğün anlamı budur çünkü, sıfır noktasından yaşamak hayatı. İzin ver kalbin yalnızca kan pompalayan organ olmadığını sana ispatlasın. Yeni seni daha çok seveceksin.

İlginizi çekebilir: İlişkilerdeki kişilikler ve ilişki niyetleri

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

Sıla Karadoğan: İngiliz Dili Edebiyatı eğitimli, Mutfak Sanatları Akademisi programı sonrası kendi pastanesini açan bir pasta şefi, rafine şekerle vedalaşıp yalnızca kendi sevdiği şeyleri pişiren, okuyan, yazan, theta healing danışmanı, dişi bilgelik çalışmaları öğrencisi, bolluk bereket yaratımı uygulayıcısı, bir de full time bir ofis işi olan, hayatı ve insanları çok seven biriyim.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale