Geçmiş hikayelerden ders çıkarmak: Finansal başarı üzerine

Babamın 93. yaş gününde onun hakkında öğrendiklerim çok etkileyiciydi.

Liseyi bitirip üniversiteye yazıldığı yıllarda büyük teyzesi onu kolundan tutup Eminönü’ndeki tanıdık bir hırdavat toptancısına götürüp, “Onu işe alın” demiş, ve parmağını kaldırarak, “Göreceksiniz ki hepinizden daha iyidir” demiş. Asgari ücretin 200-300 lira olduğu bir dönemde kendisine 60, pazarlıklar sonucu 65 lira verilmiş. Babam defter kaplamak için kullanılan kağıt balyalarını sırtında üst kata taşıyıp, vakit kaybetmemek için sarkıtılmış bir halata tutunup aşağıya inişini yaşıyormuş gibi anlattı. Bu kağıtların kar etmeden satıldığını, karın balyaların iki tarafındaki ambalaj kartonu ve çemberi olduğunu anlattı. Hayretlerle dinliyordum. Dükkanda maytap satıldığı ve bunların fiyatının çok yüksek olduğu dikkatini çekmiş. Sonra kimya kitaplarını karıştırıp maytapın formülünü bulmuş. Harçlıklarından biriktirdiği ilk sermayesi ile hammaddelerini alıp maytap imal etmiş. Maytapların satışından bir anda eline geçen 3000 kusur lira onu mest etmiş. Hemen annesine koşup paraları yatağın üzerine sevinçle saçarken, “Bak anne” diye sevincini paylaşmış. Annesinin ilk tepkisi “Vergini ver oğlum” olmuş. Babam da, “Anne yarısı gider” diye haykırınca babam şu duayı annesinin dudaklarından duymuş: “İnşallah bol vergi veresin oğlum.” Babam ondan sonra uzun yıllar Türkiye’nin vergi rekortmenleri arasına girdi.

Şimdi o dua bende, ben de oğullarıma aktardım. İnşallah bol vergi veresiniz.

Finansal başarının sırrını soranlara: