X

Gebelikte sarı akıntı neden olur?

Hamilelikte sarı akıntı her zaman bir endişe sebebi değildir. Ancak enfeksiyon veya fetüsü koruyan amiyon kesesinde bir sızıntı anlamına da gelebilir. Sarı akıntı özellikle kötü koku, ağrı ve kaşıntı ile birlikte olduğundan endişe kaynağıdır.

Bu problemlerin ciddiyeti söz konusu olduğundan, hemen doktorunuza görünmeniz uygun olacaktır. Doktorunuz fizik muayene yapacak ve akıntı numunesi alacaktır. Bu durumun sebebini ne kadar çabuk öğrenirseniz, doğru tedaviye ulaşma şansınız o kadar yüksek olur ve muhtemel komplikasyonların riskini azaltma imkanınız olur.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Hamilelikte Normal Akıntı Nasıl Olmalı?

Hamilelikte vajinal akıntılarda biraz artış olması normaldir. Bu akıntı genel olarak kokusuzdur ve hafifçe kokar, genelde sıvı ve temiz renklidir. Havaya maruz kaldıktan sonra beyaz veya sarı renge dönebilir.

Akıntının miktarı gebelikte artabilir ve özellikle üçüncü trimesterde bu durum görülür. Ancak görünümü kişiden kişiye değişir.

Gebelikte sarı akıntı ise bazen özellikle kötü koku ve kaşıntı da eşlik ediyorsa enfeksiyon işareti olabilir. Tedavi edilmeyen enfeksiyonlar gebeliği risk altına sokabilirler. Bu nedenle sarı akıntı gördüğünüzde doktorunuza danışmanız önerilir.

Mantar Enfeksiyonu

Vajinal mantar enfeksiyonları kadınlarda oldukça yaygındır. Değişen hormon düzeylerinden dolayı hamilelikte daha yaygın şekilde görülebilirler. Bedeninizde doğal olarak yetişen bir miktar mantar vardır. Bunlar üreme sisteminin önemli bir parçasıdırlar. Ancak çok fazla olduklarında enfeksiyon haline gelirler.

Başka bir rahatsızlığın tedavisi için geniş spektrumlu antibiyotikler alıyorsanız, mantar enfeksiyonu riski artar çünkü antibiyotikler zararlı bakteriler kadar faydalı bakterileri de öldürürler. Bu da vajinal ortamın dengesini bozar.

Ayrıca geçmişte yaşadıysanız mantar enfeksiyonu riskiniz de daha yüksektir.

Mantar Enfeksiyonu Belirtileri

Mantar enfeksiyonlarının belirtileri şöyledir:

  • Vajina ve vulvada kaşıntı, kızarma ve şişkinlik
  • Lor peynirine benzer ve genelde beyaz olmasına karşın hafif sarı da olabilen akıntı
  • İdrar yaparken yanma hissi

Mantar Enfeksiyonu Gebeliği Nasıl Etkiler?

Mantar enfeksiyonu rahatsızlık verse de gebeliğe bir zararı yoktur. Reçetesiz vajinal kremleri kullanabilirsiniz veya düşük dozlu mantar karşıtı ilaçları tercih edebilirsiniz.

Eğer rahatsızlık tekrar ediyorsa veya tedaviye dirençli bir mantarınız varsa doktorunuzun önerilerini takip edin ama bu durum çok nadirdir.

Bakteriyel Vajinozis

Bakteriyel vajinozis, bakterilerin aşırı çoğalmalarından kaynaklanan bir vajina enfeksiyonudur. Bazen gebelikte sarı akıntıya sebep olabilir.

Bakteriyel Vajinozis Belirtileri

Rahatsızlık asemptomatik olabilir ama belirtiler ortaya çıkarsa şunlar bulunabilirler:

  • Kaşıntı
  • Akıcı beyaz, sarı ve gri akıntı
  • Özellikle cinsel ilişkiden sonra kötü koku
  • İdrar yaparken yanma hissi

Bakteriyal Vajinozis Gebeliği Nasıl Etkiler?

Rahatsızlık şunların riskinde artışa sebep olur:

  • Suyun erken gelmesi
  • Erken doğum
  • Düşük doğum ağırlığı
  • Doğum sonrası endometritis

Bel Soğukluğu

Bel soğukluğu cinsel organlarda, rektumda ve boğazda enfeksiyona sebep olabilen bir zührevi hastalıktır. Özellikle 15-24 yaş arası genç insanlarda yaygındır ve gebelikte sarı akıntılara sebep olabilir.

Genellikle antibiyotik iğnesi ile tedavi edilir. Fakat günümüzde antibiyotik direnci nedeniyle tedavisi daha zor hale gelmiştir.

Bu nedenle bir kaç günlük tedavinin ardından hala belirtiler varsa doktorunuzu bilgilendirmeniz gerekir.

Bel Soğukluğu Belirtileri Nelerdir?

Rahatsızlığın bazı belirtileri şöyledir:

  • İdrar yaparken yanma hissi
  • Vajinadan gelen yoğun, bulanık, yeşil veya sarı akıntı
  • Genital kaşıntı
  • Ağrı
  • Kanama
  • Tuvalete çıkınca ağrı

Bel Soğukluğu Gebeliği Nasıl Etkiler?

Bel soğukluğu doğumda bebeğe geçebilir. Enfeksiyon aynı zamanda şu riskleri de arttırır:

  • Düşük
  • Erken doğum
  • Düşük doğum ağırlığı
  • Kesenin erken yırtılması
  • Amniyon sıvısının enfeksiyon kapması

Eğer enfeksiyon doğumda bulaşırsa ve tedavi edilmezse bebekte göz enfeksiyonuna sebep olabilir.

Klamidya

Klamidya genelde 15-24 yaş aralığını etkileyen yaygın bir zührevi hastalıktır. Tedavi edilmezse doğurganlık problemleri riskini artrırır, fallop tüplerine zarar verebilir, dış gebelik ve kısırlığa sebep olabilir.

Klamidya Belirtileri

Klamidyanın belirtileri şöyledir:

  • İdrar yaparken yanma ve kaşıntı
  • Cinsel ilişkiden sonra kanama
  • Kötü vajinal koku
  • Rektal ağrı ve kanama
  • Beyaz, gri veya sarı akıntı

Klamidya Gebeliği Nasıl Etkiler?

Gebelikte klamidya şu riskleri arttırır:

  • Erken doğum
  • Kesenin erken yırtılması
  • Bebeğin düşük doğum ağırlığına sahip olması

Klamidyaya maruz kalan yenidoğanlarda göz ve akciğer enfeksiyonları oluşabilir.

Trikomonas

Trikomonas, trichomonas vaginalis adı verilen ve cinsel yolla bulaşan bir bakteriden kaynaklanan vajinal enfeksiyondur.

Trikomonas Belirtileri

Çoğu insan bu rahatsızlıkta belirti yaşamasa da şunlara sahip olabilirsiniz:

  • Kaşıntı
  • Tahriş
  • Sıradışı koku
  • Yoğun veya ince, yapışkan sarı-yeşil akıntı
  • İdrar yaparken ve cinsel ilişkide ağrı

Eğer hamilelikte yeşil-sarı akıntınız varsa, hemen doktorunuza ulaşın.

Trikomonas Gebeliği Nasıl Etkiler?

Trikomonas enfeksiyonu gebelikte şu risklerde artışa sebep olur:

  • Kesenin erken yırtılması
  • Erken doğum
  • Düşük doğum ağırlığı

Nadiren de olsa yenidoğan kız bebekler rahatsızlığı doğumda kapabilirler ve vajinal akıntıları olabilir.

Amniyon Kesesi Sızıntısı

Amniyotik sıvı şeffaftır ve hafifçe sarıdır. Amniyon kesesi içindeki bebeği korur.

Kesenin dokusu sıvıyı içeride tutar ve genelde doğum zamanına kadar yırtılmaz. Fakat devamlı olarak gelen sarımsı bir sıvı varsa, bu durum kesenin yırtıldığı anlamına gelebilir.

Amniyon Kesesi Sızıntılarının Belirtileri

Eğer birden bir sıvı boşalmaya başladıysa bu genellikle kesenin yırtıldığı anlamına gelir. Ancak yavaşça sıvı salan küçük bir delik varsa, bunun vajinal akıntı mı, idrar mı yoksa amniyotik sıvı mı olduğunu ayırt etmek zor hale gelebilir.

Amniyotik sıvı sızıntısının belirtileri şöyledir:

  • Devamlı sıvı gelmesi
  • Sulu ve ince akıntı
  • Hafifçe tatlı bir koku veya hiç koku olmaması

İdrar ve amniyotik sıvı arasındaki temel fark, idrarın kokusunun daha güçlü olmasıdır. Eğer sulu bir sıvı fark ederseniz ve idrar mı yoksa kese sıvısı mı olduğunu anlayamazsanız, ped takım. İdrarsa idrar kokusu pedde daha fazla olacaktır.

Amniyon Kesesi Sızıntısı Gebeliği Nasıl Etkiler?

Hamileliğin hangi noktasında olursanız olun, amniyon kesesinin yırtıldığından şüphe ediyorsanız hemen doktorunuza ulaşın. Amniyotik sıvı sızıntısı enfeksiyon riskini arttırır ve hem kendiniz hem de bebek için doğru şekilde değerlendirilmesi gerekir.

Eğer en az 37 haftalık olduysanız, bu durum doğumun başlayacağının işareti olabilir. Doktorunuz durumu gözlemleyerek doğuma başlayacağınızı onaylayabilir. Eğer doğumun başlaması uzarsa enfeksiyon riski de artar ve bu nedenle ilaç ile doğumun başlaması tetiklenebilir.

37 haftadan önce sıvı gelirse bu erken doğum olarak kabul edilir ve daha riskli olabilir.

34-37 hafta arasındaysanız, doktorunuz enfeksiyon riskinden dolayı doğumu erken başlatmak isteyebilir.

34 haftadan önce ise doktor enfeksiyon işareti yoksa yatak istirahati verebilir. Ayrıca enfeksiyonu önlemek için antibiyotik ve bebeğin akciğerlerinin daha hızlı gelişimi için steroidler yazabilir. Hastanede yakın gözlem altında olursunuz ve akciğer gelişiminin gözlenmesi için testler uygulanır. Eğer akciğerler olgun hale gelirlerse, doğum başlatılabilir.

Sonuç olarak hamilelikte vajinal akıntı çok yaygındır ve hamilelik ilerledikçe artar. Akıntıların bazıları normal ve sağlıklıdır, ancak bazı akıntı türleri, özellikle de kötü koku ve sarılık varsa, enfeksiyon işareti olabilir.

Çoğu enfeksiyon hamilelikte tedavi edilebilir durumdadır. Tedavi olmadığı durumlarda sizin ve bebeğinizin sağlığı risk altında olur.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

İlginizi çekebilir: Rahim Ağzı Yetmezliği Nedir, Belirtileri Nelerdir?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.



21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?



İlgili Makale