X

Freelance çalışanlar için verimliliği artırmanın yolları

Sabah dokuz akşam beş, kendi hesabına olmayan çalışma şekli pek çok insan için çalışma hayatını bir işkenceye dönüştüren bir durum ve artık gittikçe daha fazla insan evden iş yapıyor. Bilhassa trafiğin hayatımızdan büyük bir zamanı çaldığı büyük şehirlerde freelance çalışmak oldukça cazip bir seçenek. Fakat freelance çalışanlarının birtakım ortak sıkıntıları da var. Zamanı doğru kullanamamak, bir türlü işe başlayamamak, yapılması gereken işi yapmak yerine evde temizlik yapmaya başlamak, YouTube’da komik kedi videolarına takılıp kalmak gibi sıkıntılar her freelancer’ın çilesi.

Bu gibi sorunların çözümü aslında basit; sadece biraz irade ve istikrar gerektiriyor. Aşağıdaki ipuçlarını izlediğiniz taktirde kendi istediğiniz işi kendi istediğiniz saatte ve kendi istediğiniz şekilde yapmanın keyfini sürerken verimliliğinizi artırmanın yollarını da görmüş olacaksınız.

1. Belli bir rutininiz olsun.

Kendiniz için uygun olan çalışma saatlerini bulun ve hayatınızı muhakkak o saatlere göre düzenleyin. Örneğin sabah saatlerinde verimli olduğunuzu düşünüyorsanız ve kahvaltı etmeden güne başlayamıyorsanız, saat sekizde uyanıp kahvaltı ettikten sonra dokuzda işe başlamak güzel bir seçenek. Öğle yemeği ve akşam yemeği yediğiniz, paydos ettiğiniz, yatağa girdiğiniz saatler de üç aşağı beş yukarı belli olsun ki ihtiyaçlarınızdan ödün vermeden zamanınızı doğru kullanabilin.

2. Belirli bir çalışma alanınız olsun.

İlla ki özel bir ofisinizin olması gerekmiyor, sadece elinizin altında ihtiyaç duyabileceğiniz her şeyin bulunduğu küçük bir çalışma alanı yeterli. Çalışma alanınızın yatak, televizyon, buzdolabı gibi dikkat dağıtan eşyalardan uzak olması da verimliliği artıracak bir diğer unsur.

3. İşe başlamadan önce kendinizi rahatlatacak şeyler yapın.

Kişiden kişiye değişmekle birlikte, işe başlamadan önce egzersiz, meditasyon, koşu vb. aktiviteler yapmak, kahve içmek gibi şeyler zihninizi boşaltmanıza yardımcı olabilir.

4. Kendinize bir zaman çizelgesi yapın.

Neyi ne zaman yapacağınızı bilmek, işlerinizi bir sıraya dizmek kafa karışıklığını büyük oranda azaltır ve yapacağınız şeyleri küçük lokmalara bölmenize yardımcı olur. Zaman çizelgenizi oluştururken şunlara dikkat edebilirsiniz:

  • Detaylı bir yapılacaklar listesiyle çok vakit kaybetmeyin. Her şeyi listeler halinde yazmak vaktinizi sandığından daha fazla alabilir. Bunun yerine takviminize notlar alabilirsiniz.
  • Benzer görevleri gruplandırın. Örneğin bir blog yazarıysanız, gönderi yazmak, gönderiyi düzenlemek ve gönderiye görsel eklemek gibi işleriniz olacaktır. Tek bir gönderinin bütün işlerini aynı anda yapmak yerine düzenleme ve görsel ekleme işlerine geçmeden birden fazla gönderiyi arka arkaya yazmak, verimliliği artırmanın güzel bir yolu.
  • Aynı anda tek bir iş yapın. Bir üstteki maddeyle çelişiyor gibi görünse de, aslında bu daha ziyade işinize konsantre olmanız ile ilgili. Yukarıdaki örnekten devam edecek olursak, bir gönderinin yazımını bitirmeden diğerine geçmeyin veya gönderiyi yazarken maillere cevap vermeye çalışmayın.
  • İşlerinizi önem sırasına göre sıralayın. Yapmaktan en çok korktuğunuz, sizi en çok zorlayacak işi en önce yapın. En zor işi ilk başta yaptığınızda geri kalan işlerin çıtır çerez gibi ilerleyeceğini göreceksiniz.
  • Mutlaka ara verin. Her ne kadar işi bir an önce bitirmek iyi bir şey olsa da ara vermeden çalıştığınız taktirde konsantrasyonunuzun zayıfladığını fark edeceksiniz. Kendi konsantrasyon sürenize uygun bir süre bulun ve bu süreye oranla ufak molalar verin (öğle yemeği için de büyük bir ara vermeyi ihmal etmeyin). Bunun için Pomodoro tekniğini kullanarak başlayabilirsiniz. Pomodoro tekniği şu şekilde işliyor: 25 dakika boyunca tam konsantrasyonla çalış, beş dakika dinlen ve dört kez bunu tekrarladıktan sonra uzun bir mola ver. Çalışma zamanınızı bu şekilde küçük dilimlere ayırmak işinizin gözünüzde büyümesine engel olurken, kısa aralarda esneme hareketleri yapmak, su içmek, ihtiyaçlarınızı gidermek gibi şeyler bir sonraki zaman diliminde kendinizi yenilemenize yardımcı olacaktır.
  • Maillerinizi cevaplamak için ayrı bir zaman yaratın. İşinizi yaparken sadece ve sadece işinize odaklanın. Mailler de işinizle ilgili olsa bile onları ayrı bir zamanda cevaplayın. Gerekirse e-posta bildirimlerinizi kapatın. Önemli bir arama olmadığı müddetçe telefonlarınıza cevap vermeyin, sosyal medya bildirimlerinizi kapatın.

  • Market alışverişleriniz için de ayrı bir zaman yaratın. Market alışverişleri, verimlilik ile ilgili gibi görünmese de buna ayrı bir zaman yaratmak oldukça önemli. Bu zamanı günün sonuna bırakmaya çalışın, böylece “erteleme” derdiniz için bir bahaneniz olmaz. Aynı şekilde, temizlik için de ayrı bir vakit yaratmayı deneyebilirsiniz.
5. Kendinizle yarışın.

Önce belirli bir süre içinde (örneğin otuz dakikada) ne kadar ilerleme kaydettiğinizi görün. Bir sonraki otuz dakikada bundan daha fazlasını yapmayı deneyin. Yaptığınız işte giderek hızlandığınızı göreceksiniz.

6. Kendinizi ödüllendirin.

Örneğin bir haftalık işi üç günde bitirdiğiniz zaman bunu güzel bir akşam yemeğiyle ödüllendirebilirsiniz. Geliriniz ve hızınız arttıkça ödülünüz de o oranda büyüyebilir; örneğin, uzun süredir hayalini kurduğunuz bir tatile gitmek gibi.

7. Teknolojiyi verimli bir biçimde kullanın.

İşinizle ilgili uygulamaları, bilgisayar programlarını mutlaka öğrenin. Örneğin bir çevirmenseniz CAT araçları epey işinizi kolaylaştıracaktır. Ayrıca internet üzerinden verimliliğinizi artıracak pek çok uygulamayı bulabilirsiniz. Örneğin Scribblrs’ın kurucusu blog uzmanı Eric Branter, bir Google Chrome uzantısı olan Loadr sayesinde işinin epey kolaylaştığını söylüyor.

 

Kaynaklar
www.lifeoptimizer.org
www.internationalfreelancersacademy.com
www.forbes.com
www.fastcompany.com

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale