Önceki yazılarımdan birinde Tarabya’yı anlatmış, orada yaşayanlar için oranın nasıl vazgeçilmez olduğundan bahsetmiştim… Her ne kadar Tarabya’da yaşamasam da; İstanbul’un özellerinden, benim de her soluk almak, kafamı dinlendirmek istediğimde olmak istediğim yerlerin başında gelir Tarabya.
Bununla beraber, tabi bir de alışkanlık yapan başka adrese de ev sahipliği yapıyor olması cabası: The Grand Tarabya Otel. Hatırlarsanız daha önce otelin balık restoranı Limani’den bahsetmişim. Bu sefer de güzel bir ‘cumartesi kahvaltısı’ yapmak için yine soluğu orda alalım istedik. Uplifers ekibini de topladık, kahvaltıya kurulduk.
Burayı bu kadar sevmemdeki ilk sebep ne diye düşündüğümde, ilk cevabım müşteri memnuniyetine verdikleri önem oldu. Çünkü her zaman savunduğum şey; bir mekâna sizi ikinci kere getiren şeyin yemekten önce verdiği servis olduğudur. Grand Tarabya’da her ikisi de olunca, kendinizi ufak çapta kral ya da kraliçe gibi hissetme şansına sahipsiniz.
Kahvaltı için otelin R.E.A.D Café & Bakery adlı kafesinde yerimizi aldık. R.E.A.D yani Recharge, Eat and Drink gerçekten vaatlerine uygun bir atmosfer sunuyor. Biz de havanın güzel olmasının da avantajı ile dışarıya oturduk; mis gibi deniz havasını içimize çektik; bol bol yedik; çayımızı kahvemizi yudumladık; sohbetimizi ettik ve bir cumartesi sabahı için alabileceğimiz maksimum motivasyonu alıp, haftasonuna güzel bir adım attık.
Gelelim mekânın detaylarına;
- Gürültüden uzak, sakinliğini muhafaza eden,
- Hem içeride, hem dışarıda oldukça geniş bir oturma düzenine sahip,
- Çocuklu, bebekli aileler için oldukça uygun,
- Büyük aile kahvaltıları, Pazar brunchları için birebir,
- R.E.A.D Café & Bakery, öğle ve akşam yemekleri için de fajitalardan, ev yapımı makarna ve salatalara kadar çok genş bir menü sunuyor. Aynı zamanda bir akşamüstü içkisini almak için keyifli bir mekân,
- R.E.A.D’in bir de önce gözlere sonrada mideye hitap eden ve The Grand Tarabya pasta şeflerinin özenli ellerinden çıkan pasta ve tatlıları ise mutlaka görmeye ve tatmaya değer,
- Ve sabah yürüyüşünüzden sonra soluklanıp, kahvaltınızı edebileceğiniz, rahat bir mekân.
Kahvaltıya gelecek olursak;
- Kahvaltı tabağı tek kişi için oldukça göz doyurucu.
- Yanında yumurta, menemen arzunuza göre hazırlanıyor.
- Ekmekleri oldukça çeşitli, tazecik, yumuşacık, sıcacık.
Bunların yanında nefis bir tatlı menüsü de var. Lokumlar, makaronlar, pastalar… Ne kadar yemiş olursanız olun, kahvenizin yanında tatlınızı sipariş etmeden ayrılmayın:)
Haftasonunu dört gözle beklemeyen yoktur. Hele güne güzel, keyifli ve uzun bir kahvaltıyla başlama planı da varsa ‘kaymaklı ekmek kadayıfı’ diyebiliriz. O zaman, mesela bu haftasonu, hazır havalar da güzel giderken, tercihinizi Grand Tarabya Otel’den yana yapmak istemez misiniz? Havalar bozmaya, günler kısalmaya yüz tutmuşken; güneşin, gündüzün, denizin, lezzetin, özenin ve Tarabya Oteli’nin keyfine varalım, tadını çıkartalım derim.
Şimdiden afiyet, bal, şeker olsun!
İyi haftasonları…
Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.