Londra’yı ‘gerçekten’ sevenlerdenim. Tabi bu sevgi orada yaşamış olmamın, güzel anılar biriktirmemin, bugün yaptığım işin eğitimini almanın, büyümemin, olgunlaşmamın, özlemin, sevginin, tek başına ayakta kalmanın, yıllar geçmesine rağmen farklı milletlerden, kopmayan dostluklar kurmamın ve benzeri bir sürü güzelliğin sebebi olacak kadar şanslı olduğum için… (buradan anne ve babama bir kez daha teşekkürlerimi borç bilirim☺)
Lafı uzatmadan hemen Londra notlarım ile sizi baş başa bırakmak istiyorum. Eğer ilk kez gidiyorsanız, bunlar için vaktiniz olmayabilir, çünkü gidecek bir sürü müzeniz, parklarınız, müzikalleriniz…vs. olacak. Ama güzel bir plan yaparsanız turistik & kültürel gezileriniz yanında önerilerimi de değerlendirebilirsiniz.
Öncelikle gider gitmez ‘City Mapper’ ve ‘Uber’ aplikasyonlarını telefonunuza indirmelisiniz. Bu ikisi sehirde kaybolmanıza asla izin vermeyecek, tatilinizi kolaylaştırıp daha keyiflendirecek, güvenin bana!
Son iki, üç yıldır Londra’nın yeni gözdesi doğu tarafı ve Shoreditch bölgesi. Eskiden insanlar burada yürümeye çekinirken, şimdinin en hip mekanı. Hip demişken Hipster’ları da unutmamak gerek. Hipster nedir derseniz wikipedia şöyle tanımlıyor ‘Hipster orta sınıf yetişkin ve gençlerin ait olduğu bir alt kültürü belirtmede kullanılan bir terim. Alt kültür bağımsız müzik, çeşitli popüler-olmayan moda eğilimi ve alternatif hayat stilleri ile ilişkilendiriliyor.’ Özetle Karaköy’ün çok gelişmiş hali gibi düşünebilirsiniz. Her şey ama her şey konsept ve yaratıcı bir düşüncenin eseri. Standart bir yer bulmanız imkansız.
Kahvaltı;
• The breakfast club ; Ya erken gidin ya geç, ikisinin arasında kapıda kuyruk net☺
Öğlen;
• Albion (sabah kahvaltısı için de süper)
• Barber & Parlour Barber & ; Hem berber hem oturma odası, bir kahvesini için☺
• ‘Sokak yemekleri’ satan çadırlar da pek popüler. Lübnan mutfağı olan Yalla Yalla tavsiyemdir.
Akşam;
• Hill & Szrok: Broadway Market’ta tamamen organik, gazlı içeceğin olmadığı, her gün farklı bir et menüsünün olduğu, yanında da 4 çeşit garnitur ile servisin yapıldığı, mermer masa etrafında oturduğunuz, kasap & restoran 20 kişilik değişik ve lezzetli bir yer, gidin☺
• Back in 5 minutes; Buraya mutlaka gidin, mekanın girişi bir butik ve içeride bir restoran olduğunu dair hiç bir işaret yok. İçeri girince siyah kadife bir perde ve arkasında super keyifli bir mekan!
Gece;
• Bir Hipster pub görelim derseniz;
• Ace Hotel; bölgenin en yeni oteli, lounge kısmı keyifli.
• Callooh Callay Bar: İçeri giriyorsunuz bir cafe &lounge havası, sonra aynalı bir gardrop kapağı var onu açınca tatlı bir bar, gidin☺
Aslında tek yapmanız gereken sokakların arasında kaybolmak. Çünkü bu bölgeyi yaz yaz bitmez. Ama bilin ki zamanınız nasıl geçecek anlamayacaksınız, çünkü çikolatacı, çaycı, cornfleks’çi derken gördüğünüz her dükkana, galeriye girip çıkmak, her sokakta gördüğünüz duvar resimlerinin fotoğrafını çekmek isteceksiniz.
Derseniz ki Hipster yerleri boşver, bana Soho de, Nothinghill de, Oxford Street de. Onları için de hazırlıklıyım, buyrunuz;
• Covent Garden’a gitmeden olmaz, ordan da Picadilly’e yürürken M&M’in kocaman mağazasına girmeden hiç olmaz.
• Gece klübü içinse; Soho’da gözünüze hoş gözükenleri deneyebilir veya girmesi biraz zor, biraz da pahalı olan The Box Soho ve Maddox alternatifiniz olabilir. Ve tabiki yine rezervasyon şart.
Benden söylemesi, sizden gezmesi. Şimdiden iyi tatiller diler, mutlaka gidin ve harika dediğim yerleri kaçırmayın derim.
Sevgiler
Not; Bu seyahatimde beni Shoreditch ile tanıştıran ve her bir sokağını karış karış gezidiren Buğra Demirag namı değer İstanbulbeyefendisi’ne teşekkürlerimle. Instagram@bugrademirag