X
    Kategoriler: EXPLORE UP

Food Fashionista’dan Sevgililer Günü önerileri

Food Fashionista : Sevgililer Günü önerileri

Zaman öyle bir şey ki; kimi zaman su gibi akıp geçer, kimi zaman olduğu yere demir atar.

2013 hızlı başladı, Ocak ayını devirdik bile. Ve malum, o tatlı ve en tantanalı aya geldik; Şubat!

14 Şubat yaklaştıkça herkesi bir telaşe alır. Herkes diyorum çünkü ilgilenen ilgilenmeyen herkes konu hakkında konuşmaktan geri kalmaz. Bu ilgi ay başından itibaren başlar, 14’üne kadar sürer ve sonrasında da bitmez; çünkü o zaman da kritik seansı başlar. Hatırlayanlar hatırlamayanlar, önemseyenler önemsemeyenler, sürpriz yapanlar yapmayanlar, hediye alanlar almayanlar, tweet atanlar, Facebook’a fotoğraf koyanlar, küsenler, barışanlar, tatlı atışanlar…

Bir grup “çok saçma” der , bir grup “yarattığı heyecanı” sever. Halbuki, günün sonunda sadece hatırlamak ve hatırlanmak için “bir gün” bu. Olmasa da olurdu  ama madem var, biri de varsa hayatınızda; minik de olsa bir şeyler fena olmaz. Bence kimse de hayır demez, değil mi?

Bendeniz de bu günü güzel bir akşam yemeği ile kutlamak isteyenlere nacizane bir kaç öneri sunmak istedim. Bunlardan ilki Da Vittorio, diğeri de Sunset.

Da Vittorio
Food Fashionista : Sevgililer Günü önerileri

Da Vittorio, Beyoğlu’nun kalbinde Asmalı Mescit –Şişhane arasında yer alan, tam bir İtalyan restoranı. Loş ışıkları, mumları, duvardaki resimleri, tabloları, atmosferi ile kendinizi İtalya’da hissetmeniz için herşey düşünülmüş sanki. Da Vittorio’nun bir diğer özelliği de üst katının otel olması. Dolayısıyla restoranın girişi aynı zamanda otelin de girişi. Bu da İstanbul değil de uzaklarda, başka bir yerde hissetmeniz için diğer bir faktör diyebiliriz. Girişinin otel olması  benim gibi gözlem yapmayı sevenler için gayet eğlenceli , ama başkalarına göre daha farklı da yorumlanabilir tabi.

Da Vittorio’da menü’ye gelince; başlangıç olarak Parmiggiana di melanzane ile açılışı yapın derim. Patlıcan, parmesan peyniri, domates sos ve mozzarelladan oluşuyor. Ana yemek olarak makarnalardan birini seçebileceğiniz gibi, günün balığı veya benim gibi et yemek isterseniz de kuzu pirzolayı tercih edebilirsiniz. Yanında patates ve karamelize soğanla servis ediliyor, lezzetti “perfetto”! Tatlı olarak da bir klasik olan Tiramisu veya Çikolatalı dondurmalı tatlısını tercih edebilirsiniz.

 

Sunset Grill Bar

Sunset’e gelince, lokasyon itibariyle İstanbul’un en güzel manzarasına sahip restoranlarından biridir. Bu efsane manzaranın romantikliği, mekanın geneline de yansıdığı için; yine loş ışıklar eşliğinde oldukça hoş bir ortamda buluyorsunuz kendinizi. Genelde, yabancı  veya şehir dışından bir misafir geldiğinde, bir kutlama söz konusu olduğunda tercih edilen bir yer olması sebebiyle  gittiğinizde yabancı müşterilerin çokluğunu ve pastaların birbirini takip ederek masalarda yerini aldığını görebilirsiniz.

Sunset’in mutfağı çok çeşitli. Türk yemekleri kadar Sushi barı da oldukça popüler. Benim önerilerim;  sushi seviyorsanız bunu başlangıç olarak tercih edip, ana yemeği restoran menüsünden seçmeniz.

Izgara Kuzu Sırtı

Ana yemeklerden Izgara Kuzu Sırtı, patlıcan beğendi ile doldurulmuş kırmızı biber, mantarlı pazı dolması ve taneli hardal sos ile servis ediliyor. Kuzu sırtı çok lezzetli bir et olduğu için, yemeğin geneli oldukça başarılı.

Dana Yanak

Ama favorim dana yanak. İlk kez burada yedim ve tek kelimeyle bayıldım. Etin yumuşaklığı, ağızda dağılması, yanında servis edilen mantarlı risottosu; her şey uyum içinde, kusur yok. Tatlı olarak da tercihinizi kesinlikle sufleden yana kullanın, başka seçeneklere göz bile atmayın.

Food Fashionista : Sevgililer Günü önerileri

Özetle, 14 Şubat kapıda, benim önerilerim de yazıda. Güzel, sakin, romantik, sizi uzaklara götürecek, başka yerde hissettirecek ve İtalyan lezzetleriyle süsleyecek bir yer derseniz oyunuzu Da Vittorio’dan; İstanbul’un eşsiz manzarası ve romantikliğini sonuna kadar hissetmek  isteriz derseniz de oyunuzu Sunset’ten kullanabilirsiniz.

Kutlamayı değerlendirmek isteyenler; şimdiden afiyet olsun, tadınız daim olsun!

Merve Hatipoğlu: Ekonomi okuyup bundan hiç de keyif almadığımı anladığım anda,rotayı sevdiğimi düşüneceğim ‘markalar’ dünyasına çevirip Ingiletere’de yüksek lisansımı tamamlayıp, bu dünyaya adım attım. Şans o ki, yemek yemeye bayılan, yeni lezzetler keşfetmekten hoşlanan ben; ilk işimde ve devamında hep gıda ürünlerinin gelişim ve pazarlama stratejisini yapma şansına sahip olup, hobimi işime çevirmiş oldum.
İlgili Makale