Food Fashionista Pastel İstanbul’da!
Bebek’te, deniz kenarında, adı ‘Pastel’ gibi beyazlar ve yumuşak renklerle dekore edilmiş, özenli mi özenli tatlı mı tatlı bir yer…
Yasemin Aral. Pastel İstanbul’un hem sahibi hem de şefi. Yine genç girişimcilerden, ama ayağını sağlam basanlardan. Mutfağı, disiplini, yöneticiliği, emek vermeyi, sabırlı olmayı ve sabır göstermeyi bilenlerden. Bir de oldukça mütevazi olanlardan.
Önce koluna altın bileziğini takıyor ve üniversite eğitimini tamamlıyor, sonra asıl rüyasını gerçekleştirmek için New York’ta ‘The French Culinary Institute’da pastacılık ve ekmek üzerine eğitim alıyor. Sonra İstanbul Four Seasons’ta, ardından Londra’da bir kaç otelde çalışıyor ve kendini hazır hissettiğinde işin başına geçiyor. Çoğu sabah gün ağırmadan mekanı açıyor, pişirmeye koyuluyor. Her şey günlük (gerçekten!), her şey taze. Konseptini ‘kişiye özel tatlı’ olarak belirliyor. Yani, pastalar dahil tüm tatlılar tek kişilik. Ülkemizde alışık olmadığımız, ama yurt dışında görmeye alışık olduğumuz tarzdan.
Gelelim detaylara;
Mekan & Servis
- Mekanın içi ufak ama buna rağmen oldukça ferah.Renklerin Pastel olmasının etkisi 🙂
- Güzel bir bahçesi, sessiz, sakin oldukça huzurlu bir ortamı var.
- Herkes oldukça kibar, özenli, saygılı, güler yüzlü
- Detaylar farklı. Mesela; kolalanmış keten peçeteler (bu annesinin hüneri) ve meşhur İtalyan Murano’dan çay tabakları…
Menü;
- Tatlılar baş döndürücü, karar vermede zorlayıcı
- Her gün tazecik pişiriliyor, yaklaşık 10 çeşit çıkıyor
- Kullanılan malzemenin kalitesi hem lezzette, hem sunumda ‘ben burdayım’ diyor
- Çayı muhteşem (artık nedense dışarıda güzel çay içmek zorlaştı)
- Kahvesi sert, sevenlere (yanında getirdikleri minik süt şişelerine bayılacaksınız)
- Pastaların yanında, kekler, tuzlu poğaçalar, kurabiyeler de hazır ve nazır
- Sağlıklı beslenenler için kuru meyveli, yulaflı, çerezli, bol malzemeli ev yapımı Granola’sı harika (ben aldım, tavsiye ederim)
- Her öğün için yemek alternatifleri var, ister sabah, ister öğlen, ister akşam
- Ama kahvaltısı bir başka güzel
- Klasik tatlılar olmadığı gibi klasik bir Türk kahvaltısı da yok
- Benim gibi yumurta severseniz, yumurtalardan yumurta beğenme şansınız çok! İster eggs benedict, ister avokado üzeri poşe yumurta (muh-te-şem!), ister kruvasan içinde scrambled eggs (çırplılmış yumurta)
- Farklı farklı peynirleri
- Minik minik reçelleri
- Çeşit çeşit ekmekleri
- Üzerine de köpüklü bir Türk kahvesi, tamamsınız 🙂
Özetle Pastel İstanbul’da her şey adına yakışır. Birbirinin benzeri olanlardan her detayı ile sıyrılmış. Bu sefer finali uzun tutmuyorum, ben susuyorum, resimler konuşsun istiyorum. Sevgili Yasemin Aral’a da ‘yolun açık olsun, bizi farklılıklarınla hep taze tut’ diyorum.
Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.