X

Food Fashionista ‘Mybeautifulcookbook’ ile buluştu

Uzun zamandır hem takibinde hem de tanışmak ve sohbet etmek için peşindeydim. Hem bloguna hem Instagram’daki fotoğraflarına, hem de keşif merakına hayran kaldığım MyBeautifulCookBook’un yaratıcısı Sercan Karabulut ile sizleri tanıştırmak isterim.

O da benim gibi keşifçi, pişirmekten çok yemeye meraklı, araştırmacı, paylaşımcı, yaratıcı, yazar…

Kurumsal hayata veda edenlerden. Kendi için en doğru yolu bulanlardan. Ve şimdi de bulduğu yolda emin adımlarla keyif alarak ilerleyenlerden.

Hepimize ilham olsun, şevk olsun.

Eğer siz de ‘yemeyi ve keşfetmeyi hayat servünenizin bir parçası yapanlardansanız’ kesinlike kendisini takip etmelisiniz.

Buyrunuz;

1. Bize biraz kendinden bahseder misin? Mybeatifulcookbook kimdir? Neler yapar/ yapardı?

Tam bir  yemek meraklısı, kahve ve şarap tutkunuyum.

Yazmak dışında yemek fotoğrafçılığı ile ilgileniyorum.

Kurumsal anlamda ise; uzun bir dijital pazarlama ve dergicilik geçmişim var. 1 yıl öncesine kadar Manadigital ve Tribal Worlwide dijital reklam ajanslarının operasyon direktörlüğünü yapıyordum.

Birkaç aydır, bir taraftan da ALL kadın dergisinde freelance writer olarak ‘yemek’ sayfalarını hazırlıyorum.

Dijital pazarlama tarafında ise markalara stratejik danışmanlık veriyorum.

Ayrıca bir kahve projesi üzerinde çalışıyorum. Bu aralar zamanımın çoğunu ona ayırıyorum. İleriye dönük hayal ettiğim şeylerden biri de, bir gazetede sadece kahve üzerine yazılar yazmak.

2.Bu blogu oluşturmaya nasıl karar verdin? Yola nasıl çıktın?

Evde tamamen kendi damak zevkime göre yemekler yapıyor, bir restoranda yediğim güzel bir yemekten ilhamla daha önce hiç yan yana düşünmediğim malzemeleri birleştiriyor, neyin iyisi nereden alınır araştırıyor, seyahatlerimde mutlaka öncesinde gidilecek yerlerin listesini çıkarıyordum. Bu bilgiler uçup gitmesin istedim ve yazmaya, hepsini bir araya getirmeye karar verdim. Mybeautifulcookbook böyle doğdu. Üç yıldır da devam ediyorum.

3. Neden yemek-içme blogu? (neden moda, gezi değil 🙂 ?)

Çünkü orada keşfettiğim şeyler beni daha çok heyecanlandırıyor.

4.Yemek yapmayı benim için tanımlar mısın desem?

Yemek yapmak benim için yeni şeyler keşfetmek anlamına geliyor. Örneğin; akşam bir restoranda yediğim bir yemeği, eğer aklıma düştüyse, -tarifi olmasına gerek yok- ertesi gün deniyorum; tahmin yürüterek yapıyorum, eğlenceli kısmı da bu. Bir şeyi denemek için bazen sadece menüde görmem yetiyor. İlk denemeden sonra da geliştirmeye başlıyorum. Sonunda, ‘’bu tarif tamamdır’’ dediklerimi yazıyorum. Sitedeki tariflerin çoğu bu şekilde ortaya çıktı.  Aklıma düşeni unutmuyorum; zamanı geliyor, bir şey hatırlatıyor ve yapıyorum.

5.Peki nasıl bir tutkudur desem?

Bir şeyin izini sürmek gibi bir heyecan. Bir şey ilham veriyor, bir yolculuğa çıkıyorsunuz; yolda gördüklerinizden varacağınız yeri tahmin etmeye çalışıyoruz. Ve de sürekli yeni yolculuklara çıkıyorsunuz.

6.Hem blogger olarak, hem de kendine çizdiğin bu yeni yolunda kendini nasıl geliştiriyorsun? Nelerden besleniyorsun?

Yeni şeyler denemeye çalışıyorum. Sürekli bir şeyleri araştırıyorum; bir gün kadayıf nasıl yapılır onun peşine düşerken ertesi gün Almanya’da yediğim Tayland yemeğindeki yer fıstıklı sosun…

Son 1-2 yıldır da disiplinli şekilde yemek kültürü üzerine okuyorum.

Her zaman gittiğim yol yerine daha önce girmediğim sokaktan yürümeyi tercih ediyorum.

Bakmaya değil, görmeye çalışıyorum.

Benim yaptığımı yapanı değil, benden farklı şeyler yapanı takip etmeye çalışıyorum.

Şehir içi, dışı ya da yurt dışı fark etmez seyahat ediyorum.

Yeni insanlarla tanışıyorum.

7.Bloggerlıkla başlayan bu yolda, sırada ne gibi adımlar, planlar, projeler var?

Mybeautifulcookbook’u, blogtan öte referans alınan bir site, marka gibi konumlandırmak için çalışıyorum. Bir ekosistem, mybeautifulcookbook dünyası yaratmaya çalışıyorum. Site, sosyal medya kanalları ve projeleriyle. Orta vadeli planlarım arasında daylight bir yemek stüdyosu kurmak var. Diğer planım; birkaç kitaptan oluşan bir yemek kitabı serisi. Bir başka planım ise, bunun için tabii desteğe ihtiyacım olacak; mbcb imzalı ürünler tasarlamak. Aslında neler olacağı ve tasarımları hazır, ancak onun için biraz daha zaman gerekiyor. Bu ürünler ile birlikte sitede mini bir butik olacak, oradan satılacaklar. Ayrıca şehrin birkaç önemli noktasında da satılsınlar istiyorum.

8.Yemek stüdyosu fikrini biraz açar mısın?

Kendim için hayal ettiğim bir yer. Bahsettiğim ekosistemin fiziksel olarak yansıması gibi düşünebilirsin. Hem çalışma mekanım olsun, fotoğraflarımı orda çekeyim hem de yemek pişirip hep birlikte yiyelim istiyorum. Minik organizasyonlar da yapmayı istiyorum; tadımlar vs. Ayrıca kütüphane gibi zengin bir props arşivi olmasını hayal ediyorum.

9.Takip ettiğin şefler var mıdır?

Şefleri çok yakından takip ettiğimi söyleyemem. Alaçatı’daki Alancha restoranın şefi Kemal Demirasal bir istisna. Onda ilgimi çeken, kullanılan servis elemanlarından yapılış ve sunuluş biçimlerine kadar bütünüyle tasarlamış olduğu deneyim. Başlangıç ile gelen ahşap bıçağa dokunduğunuzda, bir ağaca sarıldığınızdaki gibi bir mutluluk veriyor. Ya da en sıradan taze soğan gibi bir malzemeyi odun ateşinde pişirdiğinde ortaya çıkan muazzam lezzet. Böyle şeyleri gördükçe heyecanım ve motivasyonum artıyor. Yaptıkları ilham veriyor.

10. Ve klasik son 2 sorum:

a.Yemek yapmaya başlayacaklar yola nereden başlasın dersin?

Kolay yemeklerle başlasınlar. Örneğin; basit bir kek olabilir, bunun için annelerine başvurabilirler. Reçetede ne yazıyorsa adım adım yerine getirsinler. Birkaç kere yaptıktan sonra yeni bir tarife geçebilirler. Zaman içinde yemeklerin zorluk derecesini artırırlar. Yaratıcılıklarını, biraz kendilerini geliştirip güvenmeye başladıklarında kullansınlar. Yemek yapmak motivasyon gerektirdiği için ilk günden zor işlere kalkışmalarını önermiyorum.

Bir de malzeme seçimi çok önemli. Aynı gibi görünen iki çikolata ile yapılan brownie birbirinden çok farklı olabiliyor. O yüzden önerilen hangisi ise onunla yapmalılar. Ayrıca kötü malzemeden iyi yemek yapmak da pek mümkün değil. Zaman içinde kendi seçimlerini yapacaklardır ancak bu süre zarfında çevrelerindeki yemek zevkine güvendikleri kişilere danışabilirler.

Özetle, merdivenleri atlayarak değil adım adım çıkmalılar ve ilk basamaktan başlamalılar.

b.Bu siteyi insanlar neden/ ne için ziyaret etsin?

İlham almak için gelsinler  🙂 

 

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.  tıklayınız. 

Merve Hatipoğlu: Ekonomi okuyup bundan hiç de keyif almadığımı anladığım anda,rotayı sevdiğimi düşüneceğim ‘markalar’ dünyasına çevirip Ingiletere’de yüksek lisansımı tamamlayıp, bu dünyaya adım attım. Şans o ki, yemek yemeye bayılan, yeni lezzetler keşfetmekten hoşlanan ben; ilk işimde ve devamında hep gıda ürünlerinin gelişim ve pazarlama stratejisini yapma şansına sahip olup, hobimi işime çevirmiş oldum.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale