X

Food Fashionista ile ‘Mini Kitchen’ keşfi!

Food Fashionista ile ‘Mini Kitchen’ keşfi!

Avrupa yakası İstanbul’dur, şehrin atar damarıdır ama Anadolu yakasının da ruhu, havası, huzuru başkadır…Hele ki sahil taraflarının; mesela Caddebostan  Sahili’nin.

Uzun, geniş yürüyüş yollarında yürüyüşlerin, denize nazır çimlerin üzerine yayılmanın, bisiklete binmenin, artık (!) sadece çocukların tekelinde olmayan paten kaymanın, sürekli bir canlı müzik aktivitesi ile karşılaşmanın, yelkencileri, kürekçileri izlemenin, çevrenizdekilerle geyiğin, özetle anlat anlat bitirilmeyecek, tadından yenmeyecek bir durumu vardır.

Food Fashionista ile ‘Mini Kitchen’ keşfi!

İşte ‘Mini Kitchen by Hecha’ da Caddebostan Sahili’ne gelmeden önce, hemen Feneryolu’nda yerini almış, yepyeni bir durak.

Adının hakkını veren;  mini ama hem yemek atölyesi hem cafe olmayı aynı yere sığdırmış, marifetli, tatlı mı tatlı, Anadolu Yakası’nın en yenisi…

Kurucuları; Hecha markasının yaratıcısı Yağız İzgül, işletmecisi Aslı İzgül ve Los Angeles &New York’un Michelin yıldızlı restoranlarında çalışmış şef Burçak Ersen’den oluşuyor.

 

Peki, konsepti café-yemek atölyesi olan Mini Kitchen’da neler var?

  • Açık mutfak; dolayısıyla pişen her şey gözünüzün önünde (benim gibi mutfak arkasını merak edenler için ideal)
  • Sade, sağlıklı, mevsimsel ve eğlenceli lezzetlerden oluşan sabah-öğle-akşam menüsü; mücver ve hamburgeri deneyin derim
  • Pazar brunchları; Hecha’da pişen omletleri öneririm
  • Mis gibi, buram buram kokan kekleri (benim gibi şanslıysanız fırından çıktığı gibi anında yersiniz)
Food Fashionista ile ‘Mini Kitchen’ keşfi!
Ve tabii ki, en önemlisi, değişik konseptlerdeki yemek workshopları;
    • İster kendi eğitiminiz,
    • İster Cumartesi akşamı arkadaşlarınızla farklı bir aktivitede buluşmanız; pişirip, yiyip, içip, eğlenmek
    • İster sevgilinize sürpriz yapmanız,
    • İster şirketinizdeki ekiplerinize motivasyon sağlamanız,
    • İster miniklerinizle (çocuklarınızı, yeğenlerinizi vs.) eğlemek için, bu sıcak workshoplara katılabilirsiniz.
10 kişilik olması ise en ideal tarafı. Zira fazla kalabalık gruplardan oluşan kursların sıcak ve yakın ilişki kurma konusunda hep eksik kaldığını düşünürüm.

Benim gözüme kestirdiklerim;

  • Bence et pişirmek hakikaten bir sanattır o yüzden; Hecha ile et pişirme teknikleri
  • Misafirden korkmayalım o yüzden; Evde Davet Var
  • Garanti eğlence için; Saturday Night Dinner
  • Benim gibi ‘Hamburgerin Delisi’ iseniz; Mükemmel Hamburgerin sırları
  • İsminden beni hemen tavlayan; İtalya’da Aşk Başkadır
  • Kalbe giden yol mideden geçer diye boşuna dememişler, o yüzdenİlk buluşmada ne pişireyim?
  • Acı severim, Margharita’ya bayılırım derseniz; Meksika Ateşi
  • “Denizden babam çıksa yerim”cilerdenseniz de; Denizden ne çıksa yerim

Mini Kitchen iyi ki açılmış, hem yolumuzun üstünde kapı komşumuz olmuş, hem de donanımlı şef Burçak ile farklı ama bizden lezzetlerle Anadolu yakasının ihtiyacı olan ‘yemek atölyesi’ konseptine bizi kavuşturmuş. Hayırlı uğurlu olsun, kapısı hep dolsun!

Sevgiler

Not: Yazıyı hazırlarken o gün yediğim sıcacık vişneli, damla çikolatalı kek aklıma geldi. Üşenmedim, yazıyı bitirmeden, pişirip yedim.

 

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.

Merve Hatipoğlu: Ekonomi okuyup bundan hiç de keyif almadığımı anladığım anda,rotayı sevdiğimi düşüneceğim ‘markalar’ dünyasına çevirip Ingiletere’de yüksek lisansımı tamamlayıp, bu dünyaya adım attım. Şans o ki, yemek yemeye bayılan, yeni lezzetler keşfetmekten hoşlanan ben; ilk işimde ve devamında hep gıda ürünlerinin gelişim ve pazarlama stratejisini yapma şansına sahip olup, hobimi işime çevirmiş oldum.
İlgili Makale