X

Food Fashionista Arnavutköy Chado Tea’de!

Her geçen gün yeni çay ve kahve dükkanları açıldıkça, içimdeki ümit ve mutluluk da buna paralel olarak artıyor. Çünkü nereye gitsem en çok İstanbul’u seviyorum ama bu ‘keşke’lerimin peşimi bırakmasına engel olamıyor. Keşke diyorum, bizde de böyle yaratıcı, içeri girdiğinizde şaşırıp, etkisine kapılabileceğiniz, konsept minik dükkanlar, cafeler,butikler, galeriler…vb olsa da hem deneyimlesek hem satın alabilsek diyorum. İşte güzel olan bu ‘keşke’lerimin her sene azalıyor; çünkü İstanbul’um gelişiyor, cesurlaşıyor, adım atıyor. İşte bunlara bir örnek de uzun zamandır piyasada olan, ancak mağazasını yakınlarda açan butik bir çay mekanı: Chado Tea. Siz de benim gibi değişik çayları sevenlerden veya çayı sağlıklı yaşamınızın bir parçası yapanlardansanız, Chado’yu seveceksiniz. Buyrunuz:

 Öncelikle Chado Tea markasını tanıyalım, Chado Tea’nin hikayesi nedir?

Chado Tea- Arnavutköy

Hepimizin bildiği gibi Türkiye çok çay içilen bir ülke. Diğer yandan Türkiye’de çay, siyah ile özdeşleşmiş durumda. Oysa çay kültüründe çok farklı çaylar ve sunumlar var. Chado markası, 9 yıl önce bu geniş çay kültürünü keşfetme yolculuğu sırasında ortaya çıktı. Chado; Japonca’da çay seremonilerine verilen bir isim. Çok uzun yıllar içinde oluşmuş bu çay kültürü bizi çok etkilediği için markamıza da bu ismi verdik.

2007’den beri Türkiye pazarındasınız, ancak sokaktaki tüketiciler olarak biz sizin adınızı son donemlerde duymaya başladık. Mağazanın açılmasının bunda payı olduğunu düşünüyorum. Bunun için 8 yıl beklemişsiniz,vardır bir sebebi diyip sormak isterim?

Aslında markanın kurulma aşamasında, yani 9 yıl önce ilk olarak mağaza açmayı planlıyordum. Daha sonra pazarı biraz da test etmek için mağaza projesini erteledim. Boyner Grup’da çalıştığım zamanlarda duymaya alıştığımız “retail is detail” diye bir laf vardır. Perakende gerçekten çok fazla enerji ve vakit gerektiriyor. Ayrıca İstanbul’un mevcut kira fiyatlarıyla, karlı bir perakende iş modeli yaratmak çok zor. Şimdi geriye dönüp baktığımda mağaza projesini ertelemenin çok isabetli bir karar olduğunu görüyorum. 2014 yılında markamız artık bilinmeye başladığında yavaş yavaş yer bakmaya başladık ve Arnavutköy’deki naif mekanı görünce hemen kiralamaya karar verdik.

Sağlıklı yaşam ile beraber çay kültürü de gittikçe gelişiyor. Chado Tea altında da 60 çeşit çay oldugunu biliyorum. Genel olarak hangi türde çaylar mevcut?

Chado’da 12 farklı ülkeden 60’ın üzerinde çay bulunuyor.

 

Çay gerçekten çok faydalı bir içecek. Ancak bizim seçim kriterlerimiz her zaman lezzete dayanıyor. Şu anda 12 farklı ülkeden 60’ın üzerinde çay getiriyoruz. Beyaz çay, yeşil çay, oolong çayı, siyah çay, pu-er çayı ve bitkisel çay kategorilerinin tümünde birden fazla çay çeşidimiz var. Dünyanın farklı bir yerinde içip beğendiğiniz bir çay varsa, çok büyük bir ihtimalle Chado markası altında bulabilirsiniz diyoruz. Hatta yoksa müşterimizden bize yazmalarını istiyoruz ve istedikleri çayı araştırmaya başlıyoruz. Bu şekilde çeşitlerimize eklediğimiz çaylar var.

Sizin üretimini yaptığınız her hangi bir sey var mı ? Yoksa tedarikçilerle mi çalışıyorsunuz?

Çay konusunda yurt dışındaki tedarikçiler ile çalışıyoruz. Bunun yan ısıra sağlıklı beslenme ve diyet uzmanı Taylan Kümeli ile bir projemiz var; bundan yaklaşık 3 sene önce Taylan Hanım’ın geliştirdiği 3’lü Arınma serisi ve detoks çayını çıkardık.

İlgili yazı: Food Fashionista Türkiye’nin en genç Çay Uzmanı Ece Erel’le çay hakkında keyifli bir sohbet gerçekleştirdi

Son olarak, Türkiye’de ilk defa Matcha çaylı çikolata yapıyoruz ve oldukça ilgi gördüğünü söyleyebilirim. Tabi çayın kendisi kadar çayın sunumu da önemli. Sunum ile ilgili olarak yaklaşık 2 sene önce seramik sanatçısı Birsen Canbaz ile bir proje yaptık ve Birsen Hanım Chado’ya özel çay yaprağı biçiminde bir çay fincanı tasarladı. Çay sunumunu zenginleştirmek için farklı ülkelerden demlik ve bardaklar getirmeye devam ediyoruz.

En çok talep gören çeşitleriniz neler?

İlgi gören ürünler dönem dönem değişiklik gösteriyor. Örneğin bundan; 9 sene önce markayı kurduğumuzda Jasmine Pearls, yani yasemin çayı çok ilgi görüyordu. Bu  ilgi hala devam etmekle birlikte son yıllarda beyaz çaya büyük bir ilgi var. Son aylarda ise Matcha çayına çok büyük bir ilgi gözlemliyoruz. Diğer yandan özellikle Türkiye’de yaşayan yabancılar bir tütsülü siyah çay çeşidi olan Lapsang Souchong çayını çok tercih ediyor. Tayvan’dan getirdiğimiz, süt buharında fermente edilen Milk Oolong çayı da özellikle üçüncü dalga kahvecilerde çok tercih edilen bir çayımız. 

Çayın güzel olmasını saglayan bir diğer sey de nasıl ve neyde demlendiğidir. Online sitenizde de birçok demlik çeşidi bulunuyor. Biraz anlatabilir misiniz?

Chado’daki çaylar arasında tavsiyem  Earl grey ve yeşil çayı.

Demlikler, çay sunumunu ve çaydan aldığımız keyfi büyük ölçüde etkiliyor. Her ülkenin kendi çay sunumu ve buna göre gelişen demlikleri ve bardakları var. Özellikle Çin ve Japonya’da çok uzun yıllar içinde oluşan kil demlik işleme ve döküm demlik üretimleri var. Chado olarak bu ülkelerden demlik ve bardaklar getiriyoruz. Önümüzdeki dönemlerde özellikle geleneksel demliklere daha çok yer vereceğiz.

Tavsiyelerimi soracak olursanız, yeşil çay ve Earl grey diyebilirim (yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz kutular). Matcha’lı çikolata ise benim damak tadıma pek hitap etmedi, muhtemelen beyaz çikolata ile aramızda bir bağ olmadığından 🙂 Ama siz denemekten çekinmeyin, zira zevkler tartışılmaz;)

Sevgiler,

Merve Hatipoğlu: Ekonomi okuyup bundan hiç de keyif almadığımı anladığım anda,rotayı sevdiğimi düşüneceğim ‘markalar’ dünyasına çevirip Ingiletere’de yüksek lisansımı tamamlayıp, bu dünyaya adım attım. Şans o ki, yemek yemeye bayılan, yeni lezzetler keşfetmekten hoşlanan ben; ilk işimde ve devamında hep gıda ürünlerinin gelişim ve pazarlama stratejisini yapma şansına sahip olup, hobimi işime çevirmiş oldum.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale