Yazılarımı takip edenler, çay konusuna ne kadar meraklı ve ilgili olduğumu gözlemlemişlerdir. Dolayısıyla doğrudan çay ile ilgili yeni ne açılsa gözümden kaçmaz, takibime girer. İşte bunlardan en yenisi de ‘Çaycı’. Yine ilginç bir hikayenin eseri olan Çaycı’nın yaratıcısı, 14 yıl San Francisco’ da yaşayıp, doktora, bilimsel çalışmalar, Nobel ödülü, silikon vadisi, teknoloji ve yazılım şirketi, ünversitede hocalık vs. derken 1,5 sene önce Türkiye’ye dönen ve girişimlerine başlayan Veysel Berk.
Çaycı ilk girişimi değil, ancak şu anki göz bebeği. Fikir nasıl ortaya çıkmış diye sorarsanız, kendisi şöyle anlatıyor; ‘Bir gün ofiste çalışırken; ‘Şöyle güzel çay demleyen bir yer olsa da gitsek’ derken, ‘Neden ben bu işe girmiyorum?’ dedim ve kolları sıvadım.’
Önce ilk mekanını Trump Tower’da kiralıyor. Sonrasında bilim adamı kimliğini ortaya koyup nasıl bir harman olmalı, nasıl demlenmeli, kaç dakikada bir yenilenmeli vb. konular üzerine çalışmalara başlayıp, patenti kendisine ait inovatif bir sistem yaratıyor. Dolayısıyla Çaycı, dışarıdan bakıldığında bizim anlayamayacağımız, ama oldukça sistemsel ve aynı kalitede çay hizmeti sağlayabilecek bir mekanizmaya sahip oluyor. Sanırım Çaycı’yı diğerlerinden farklı kılan da bu, sürdürülebilir bir deneyim sunması.
İlgili yazı: Food Fashionista Türkiye’nin en genç Çay Uzmanı Ece Erel’le çay hakkında keyifli bir sohbet gerçekleştirdi
Mekana gelince; Doğu Karadeniz Bölgesi’nden onlar için hazırlanmış özel bir harmanı kullanıyorlar. Lezzet ise evde demlenen çay tadına oldukça yakın, tavşan kanı olarak tanımladığımız türden. Fiyatı ise, sanırım şuanda İstanbul’da bu tarz bir konsept ve çay kalitesine göre olmayan bir rakam: 1,5 TL. Bunun dışında tatlılar, sandviçler, ufak atıştırmalar var. Çaycı ekibi bunlar için de hem ürün gamının, hem de lezzetlerinin gelişmesi için çalışmaya devam ediyor. Çaydaki iddialarını, geri kalan ürün grubuna da taşımak istiyorlar.
Çaycı’nın şu anda 5 şubesi var. Lokasyonlar birbirinden oldukça farklı (Trump Tower, Cevahir AVM, Canpark AVM Ümraniye, 212 AVM Bağcılar, Etiler Nispetiye). ‘Eğer olduğumuz yerden 2 ayrı uçtaki lokasyonu yönetebilirsek her yeri yönetebiliriz.’ diyor Veysel Bey. Planları oldukça iddialı; yıl sonuna kadar 20 mağazaya çıkmak ve aradaki dönemde yurtdışına açılmak için gerekli hazırlıkları yapmak. Yani ‘Çaycı’ Türkiye ile dünyada aynı anda marka olursa şaşırmayalım.
Özetle Çaycı; sadece güzel aromalı, demli, kaliteli, uygun fiyatlı çay satan, rahat oturma düzenine sahip, ister sohbet, ister çalışmaya gidebileceğiniz bir dükkan değil. Bunun altında bir bilim adamının parekende hayatına girip, nasıl yol aldığını özetleyen bir başarı hikayesi örneği var. Benim gözlemim, Veysel Bey; yapacağı her şeyi en derine kadar öğrenmeyi tercih eden, (bu çay demlemekten iyi bir tatlı için çikolata yapımına, kimi zaman da muhasabe detaylarından pazarlama faliyetlerine kadar uzanıyor), ‘olmaz’ cevabını yeterli bulmayan, denemeden bilemeyiz mantığında, kendine ne kadar inandığını ve inanmanın başarıdaki yolun en güclü özelliği olduğunu gösteren biri. Dolayısıyla eğer bu yazıyı okuyan genç bir girişimciyseniz, Veysel Bey’i takip edin (Bir sürü yerde söyleşiler yapıyor, TEDex dahil), benim gibi lezzetli çay düşkünüyseniz de Çaycı’nın yolunu tutun 🙂
Sevgiler,