Yaz geldi mi yemek yemek bile daha keyifli bana göre… Her ne kadar sıcaklar buna engel olmaya çalışsa da; açık havada, hafif esen bir rüzgarda, Adalar manzarasına bakarak yemek yemeye kimse hayır demez değil mi?
Uzun zamandır Anadolu Yakası’nda bir yerler önermem için maillerinizi alıyordum. Konuya eğildim ve yaz günleri için, sizi son dönemlerde en beğendiğim yerlerden biri ile tanıştırmak istedim: Cafe de Paris Suadiye.
Anadolu yakasının en köklü otellerinden olan Suadiye Otel’in hem girişinde hem terasında kendine yer edinmiş Cafe de Paris.
Dünya, özellikle de Fransız mutfağında Cafe de Paris soslu et dillere destandır… Yumuşacık etinin yanında, asıl özelliği formülü gizli olan sosundadır. Bu özel sos 1930-40’lı yıllarda Cenevre’deki bir şef tarafından hazırlanmış, lisansı alınmış ve gizlenmiş. Rivayete göre 41 çeşit tat ve 24 farklı baharattan oluşuyor. O yüzden içindekileri tahmin etseniz de tadını, kıvamını tutturmanız pek kolay değil. Dolayısıyla gelin yorulmayın, İstanbul’daki en güzel adreste, en güzelini yiyin.
Cafe de Paris Suadiye öyle bir manzaraya sahip ki zaman nası geçer anlaşılmaz, tadına doyulmaz. Terası, çok şık dekorasyonu ve en önemlisi Adalar manzarası ile sizi büyüler; keyfinize, neşenize, sohbetinize, damağınıza lezzet katar.
Önce özel cevizli sosu ile yeşil salatası, ardından tercihinize göre et veya tavukla (et öneririm) hazırlatabileceğiniz Cafe De Paris soslu yemeğiniz bol patates kızarması ile servis edilir. Yanına da güzel bir kırmızı şarap söylediniz mi, yaz akşamı için lezzet festivaliniz başlamaya hazır demektir.
Paris’e gittiğimde, bu yemeğin en has restoranı olan L’entrecote de Paris’e gitme fırsatım olmuştu. Hatta, son gün uçağa binmeden bile bir kez daha yemek için soluğu orada almadan ayrılamamıştım 🙂 Sonrasında İstanbul’da da bir kaç yerde şansımı denemiş ama tadını uzaktan yakından benzetememiştim. Cafe de Paris Suadiye ise açık ara o gerçek lezzete en yakın tada sahip. Üstelik şıklığı, hizmeti, manzarası da ekstrası.
Mekanın en önemli özelliğini ise atlamamak gerek; menüde bunların dışında bir şey yer almıyor ve fix menü. Bence lezzet standartını sağlamalarının en önemli özelliği bu: “Odak Tek, Lezzet Tek”.
Fix menü olduğu için bir an acaba ‘pahalı’ mıdır algısına kapılmayın, fiyatlar oldukça makul (İçeceğiniz ve tatlınız fix menüye dahil değil).
Özetle, havalar daha ısınmadan, en yakın zamanda Cafe De Paris’e rezervasyonunuzu yapıp yerinizi alın derim. Lezzet olarak Paris’e yolculuk yapın, manzara olarak eşssiz İstanbul’un tadına varın.
Sevgiler.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın.