X

Food Fashionista, Arda Türkmen ile Karaköy Forneria’da!

Food Fashionista Arda Türkmen ile Forneria’da

Karaköy’ü geziyorum geziyorum bitmiyor. O sakin duruşunun altına gizlenmiş kargaşasını sevmem bir yana, her hafta yeni bir mekanın açılması ile soluğu yine orada almaktan kaçamıyorum.

Ama bu sefer farklı, çünkü ‘en’ yenisindeyim. Karaköy’ün yeni arkadaşı ve Arda Türkmen’in en taze mekanı Forneria’da!

Son yıllarda mutfak sanatlarının önem kazanmasıyla, şefler artık mutfaklardaki gizli kahramanlar değiller. Arda Türkmen de bunlardan biri… Tanımayan yok. Ben Issız Adam filmi ile efsane olan Leblon’un yaratıcısı olarak hatırlatayım, siz Cnn Türk’teki ‘Arda’nın Mutfağı’ndan ya da  gazetedeki yazılarından bilin.

Kendisini ‘yemeğin olduğu her yerde, kendine bir  yer edinmiş’ olarak tanımlıyorum.

Ben sordum, o tüm içtenliği ile yanıtladı…

Food Fashionista Arda Türkmen ile Forneria’da

Lise yıllarını tamamlayıp, kendini üniversiteye atmasıyla, hayatı için ilk adımlarını atmaya başlaması da bir olmuş. Girişken yapısı iletişim becerisini; üretkenliği, zekası, çalışkanlığı ve iş bitiriciliği de güvenini geliştirmiş. O dönemlerde, kendisinin  bile farkında olmadığı kendine olan inancı ile elini neye atsa başarmış.

Arda Türkmen ‘çalışan kafa uyumaz, durmaz, düşünür’ kategorisine girenlerden. Sürekli üreten,vizyoner, farklı olmanın, fırsatı farka dönüştürmenin peşinde. Risk alan ama almadan tüm sonuçları için hazırlanan, detaylandıran, bu süreçlerde de sabırlı olmayı da başarabilenlerden. Sevgiyi saygı ile besleyen, insana yatırım yapan biri. Egolarından sıyrılmış ama gerekli olan o ‘birazcık’ kısmı bırakmış, disiplinli ama sıkıcı olmayan, mütevazi ama söz konusu işi olduğunda tevazu göstermeyen, konuşmayı seven, samimi,olgun, eğlenceli, güler yüzlü, ilgili ve tabii ki yemek aşığı bir insan.

Kariyerindeki ilk çıkışın  nasıl oldu ve sonrası nasıl gelişti desem?

Food Fashionista Arda Türkmen ile Forneria’da

Bunu kimse bilmez ama aslında ilk kendi mekanıma yatırım yaptığında, tüm birikiminin büyük kısmını kaybederek, İstanbul’a geri döndüm.Elimde az bir sermaye kalmıştı, bu sefer de  çocukluğumdan beri bildiğim, gördüğüm (babası yeme-içme müdürüymüş) uğraştığım şeye  ‘yiyecek içecek sağlama’ işine 2003’de ‘Roka Catering’ ile girdim. 2005 yılında ise yabancı konserlerin catering işlerini alınca Roka kendini ispatladı.

Roka’nın büyümesi, ilk göz ağrısı Leblon için adımları atmasına olanak sağlamış.Ama yine de acele etmemiş, 5 yıl beklemiş ve 2008’de Leblon’u açmış. ‘Issız Adam’ filminin rüzgarıyla parlamış ama hiç şımarmamış, bugün hala olduğu yerde yıllardır gelen sadık müşterilerine hizmet vermeye devam ediyor. Ardından CNN Türk’teki TV programı gelmiş, hala devam ediyor. Üzerine yazarlığı eklemiş, Hürriyet Pazar ekinde yazıyor. Ve şimdi de yine 5 yıl sonra yeni mekanı Forneria’yı açmış, onun heyecanını yaşıyor.

Peki bu işte şans mı bilgi mi zeka mı?

%45’i zeka derim, geri kalan da şans ve bilgi yarı yarıya.

Gelelim esas konumuza : Yemeğe. Bu kadar tarif nasıl çıkıyor hakikaten?

Ben öyle bir ailede büyüdüm ki, hayal edemediğim şeylerin birbiri ile karıştırılıp sofralara yemek olarak servis edildiği. Düşünün ki bunun bende açtığı hayal dünyasını… Tabii ki beraberindeki okumalar, araştırmalar, denemeler yanılmalar… Büyük bir uğraş, zaman. Ben alaylıyım, bizim zamanımızda şimdiki gibi elverişli okullar olmadığından. Ama bu işe gönül veren herkese, okulunu okumalarını tavsiye ederim. En azından benim kadar sancılı süreçlerden geçmezler 🙂

Food Fashionista Arda Türkmen ile Forneria’da

Aşk bu isin neresinde?

Başarının tam ortasında.

Peki bu işin kalbi nerde?

Mekan, semt, konsept seçiminde.

Yemeği güzel yapan en temel şey nedir? Şefin bilgisi mi? Kullandığı malzemeler mi?

Kesinlikle iyi malzeme, çünkü kötü malzeme ile iyi yemek çıkmaz.

Bir  restorana gittiğinde ilk  neye dikkat edersiniz?

Keyif alıp almadığıma.

Peki yemek mi önemlidir, servis mi? Mekana 2. kere getirten  şey nedir?

Servis çok önemlidir. İçeriyi (mutfağı) bildiğin kadar dışarıyı da bileceksin

Bu işte en zorlandığın şey?

Ürün standardı lezzeti etkileyen en önemli şey. Dolayısıyla bir aldığınızı aynı kalitede tekrar bulmanız lazım ama bu hiç kolay değil.

İlk kez yemek yapan biri nereden başlasın?

Benim programlarımdan 🙂

Sadece doymak için yiyenler için ne dersin?

Çok şey kaçırıyorlar derim. (Aynı soruya ben ‘sıkıcı insanlardır’ dedim)

Vay be bunu da yedim dediğin?

Kızarmış örümcek

Şef dediğin kitapsız olmaz diyorum, yakında kitap var mı?

İnşallah, vakit darlığında ufak ufak başladım

Hayattan nası besleniyorsun?

Tatil yaparak ve en en önemlisi ‘insanlardan’.

İstanbul’da en çok keyif aldığı yerler?

Uzunya’yı çok seviyorum, onun dışında sevdiklerimin olduğu her yer.

Food Fashionista Arda Türkmen ile Forneria’da

Ve gelelim Forneria’ya;

Bence boynuz kulağı geçmiş… Akşamları romantik, gündüzleri enerjik bir havası var.Ufak bir alan olmasına rağmen sıkışık değil, şık ama zorlayıcı değil, güler yüzlü servis ekibinin de etkisi ile çok samimi, masalarla tek tek ilgilenilen, keyifle oturabileceğiniz bir yer.

Konsept ‘taş fırından sofraya’, yemekler Akdeniz mutfağından. Sade olanlar da var, konyaklı et gibi havalı olanlar da. Ben konyaklı et, pesto soslu enginarın da olduğu başlangıç tabağı ve köy pilicinin tadına baktım. Et ve yanındaki püresi favorim! Yemekler başlamadan gelen sıcacık ekmeklerin yanındaki ançuezli tereyağı ise ben hariç herkesin beğenisini aldı. Gözümün kaldığı ama tadına bakamadığım ise porsiyonluk, döküm tencerelerdeki yemekleri. Onu da benim yerime siz tadın.

Tatlı derseniz de katmerli pizza  efsane! Ben Nutellalı istedim, kırmadılar eksik olmasınlar.Yanında bir de dondurma olsaydı keşke dedim mi dedim.

Forneria’yı her sabah 7’de başlayan zengin kahvaltısı için de tercihiniz edebilirsiniz.Ama ne olursa olsun, rezervasyonsuz sokağa çıkmayın derim 🙂

Food Fashionista Arda Türkmen ile Forneria’da
Merve Hatipoğlu: Ekonomi okuyup bundan hiç de keyif almadığımı anladığım anda,rotayı sevdiğimi düşüneceğim ‘markalar’ dünyasına çevirip Ingiletere’de yüksek lisansımı tamamlayıp, bu dünyaya adım attım. Şans o ki, yemek yemeye bayılan, yeni lezzetler keşfetmekten hoşlanan ben; ilk işimde ve devamında hep gıda ürünlerinin gelişim ve pazarlama stratejisini yapma şansına sahip olup, hobimi işime çevirmiş oldum.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale